last chance ❅ dazatsu / dazushi ✓

last chance | III

Plana sadık kal.

Bunların hepsini zaten tahmin ettin.

Ölmek istemiyor muydun?

Plan böyle değildi.

Planı değiştirmemelisin.

Neden ölmemek için uğraşıyorsun?

Planı unutma.

Planı uygula.

Plan.

Dazai Osamu.

Sıkıcı hayatını planlar, oyunlar, tezgâhlar ve tahminler üzerinden oynadığı bir kumar hâline getirmişti. Tek saçma yanı, her zarın dönüşü mutlaka seçtiği renge gidecekti.

Ōgai Mori; elindeki kırmızı, yeşil ve sarı pastelle kağıda resimler yapan küçük tatlı kıza baktı. Doğrusunu söylemek gerekirse, var olmayan bir oyuncağa. Ōgai Mori tuhaftı. Elise adlı küçük kızla uğraşırken aptalca özellikle de bebekçe hareketler sergilese de bu aslında bir perdeydi. Tanrı aşkına, neden Liman Mafyası'nın liderlerinin çoğu deliydi?

Mori, Dazai Osamu adlı veletle ilk tanıştığında hayatında onu yanıltabilmiş biri olduğu için sevinmişti. Az önce dediğimi tekrarlıyorum, Liman Mafyası'nın liderleri kesinlikle deliydi. Nasıl bir insan, bir velet tarafından ürkütüldüğü için mutlu olabilirdi ki? Özellikle bahsi geçen bu velet Dazai Osamu'ysa.

Velet, eski Liman Mafyası başkanını öldürdüğünde ona boş gözlerle bakmıştı. Mori arkasını dönüp yüzüne sıçramış damla damla kırmızı sıvıyı silmeye bile uğraşmadan iç gıcıklayıcı bir gülüş sunmuş ve bunların bir sır olduğunu, asla birine anlatmaması gerektiğini tembihlemişti. Dazai Osamu o zamanlar bir velet olsa da nihayetinde 15 yaşındaydı ve kafası birçok şeye basıyordu.

Tabii bu yalnızca fiziksel yaşıydı. Ruhani ve psikolojik yaşı konusunda tahmin yapmak zordu, ikiliyi oynayan bir heriften söz ediyorduk. Bir bakmışsınız aptal aptal hareketler yapıyor, bir bakmışsınız apayrı bir insan oluyordu. Mogi'nin Dazai'den çekinmesinin başka bir sebebi de vardı.

Evet, eski başkanın hastalıktan ölmediğini hatta öldürüldüğünü, mafyadakiler öğrenirse Mogi'ye olan saygı azalırdı. Tırnaklarını kazıya kazı- kesinlikle hayır. Dazai Osamu sayesinde -büyük çoğunluğu- kazandığı o itibar yine Dazai Osamu tarafından tek bir cümlede yerle bir olabilirdi.

"Gerçekten yaşamak gibi bir şeyin değeri var mı?"

Mogi, 15 yaşındaki bir veletten duyduğu bu mantıklı sözler sayesinde ona saygı duymuştu ve 30'lu yaşlarındaki adamın, yaşının yarısı bir velede saygı duyması bile Dazai hakkında insanlara fikir verebilirdi.

Kapının çalınmasıyla Elise'e onu çizmesini istemeyi,yalvarmayı yani, kesti ve ses tonu bile değişirken mırıldandı. "Gel." Nakahara Chūya, pelerin niyetine omuzlarından süzülen ceketiyle içeri girdi.

"İstediğiniz gibi çocuğu gönderdim." Ōgai Mori gülümsedi, parmaklarını birbirlerine kenetler ve oturduğu tahta benzer koltukta yayılırken mırıldandı.

"İşte bu güzel bir haber."

-

İnsanlar tuhaf varlıklar, ölmekten korkuyorlar ama en ufak bir durumun altından kalkamadıklarında ölmek istiyorlar. Belki de lafın gelişi, ciddiyetsizlikle söylenen kelimeler. Komiktir ki bu, belirli bir insan için geçerli değil.