Kendi Başlangıcı

DENİZ'İN GECESİ(PART-2)

 Dügün salonunda bir köşede oturmuştum. Annem 'herkezden sonra bizim cıkmamız gerekir' demesi ve babamın onu kabul etmesiyle son çıkan aile biz olucaktık. abim sıkılıp 1.2 saat önce gitmişti, Ateş'in nerde oldugunu bilmiyordum, en son galiba abimlerleydi, gittiyse üzülürdüm ama şuan değil. Uykuğm vağğğ, türkçem gidoreğğ. ERROR... işin espirisini bırakalımda ben anlatmaya devam edeyim. 

 Annem son kalan misafirlerle ilgilenirken, babam dayım ve dedemle erkenden gitmişlerdi. abim yok... bunu demiştim sanki. Ben ise nikah sandalyesi rahat oldugu için teyzemin sandalyesine oturmuş uyumak için rahat bir pozisyon arıyordum.

 En sonunda rahat bir pozisyon alınca ellerimle rahat bir pozisyon yapıp kafamıda oraya gömdüm. Usulca kapanmak için can atan  göz kapaklarıma izin verip gözlerimi kapadım, beni burdan kim alırdı bilmem ama beni kimse uyandıramazmış gibi geliyordu...

 Ateşden

 Ayaz abiyle yengemiz pelin ablayı ugurladıktan sonra düğün salonunun önündeki banklardan birine oturdum. sokak sessiz ve sakindi, tabi bu saatte normal. Saat gece 2 veya 2:30 olmuştur, düğün gecenin bir yarısı olmasıda ayrı bir acayiplik ama bizi ilgilendirmez. 

 Biraz sessizce bankta oturduktan sonra iç cepten sigara ve çakmak çıkartıp yaktım, ne bekliyordunuz, sigara içmememi falanmı? Sigaradan aldıgım nefes dalgalar halinde cigerlerime işledigini hissedebiliyordum. dalgalar diyince nedense aklıma Deniz gelmişti. onu üzmek,kırmak istemedigim için ondan uzak duruyordum, ama benimde bir nefsimin sınırı vardı, bu gece gibi ona öle yakın olmak istiyorki o an sanki herşey siliniyor, yanlız o ve ben varız şu koca dünyada. Tabi bu saniyelik hisler yaptıklarımı düşündükçe beni boğuyor ve ondan uzak durmam gerektiğini hatırlatıyordu...

 Sigarayı yere atıp üstünü çiğnedim. içeri girdigimde artık son misafirlerinde cıktıgını gördügümde sevindim, eve gidsek iyi oluçaktı. Deniz uykuyu seven biri, yatagını özlemiştir şimdi.

 Etrafda Deniz'i ararken onu nikah masasında uyurken gördüm. gülümseyip yanına hızlıca gittim. yüzüne gelen saçları çekip cennet gibi gelen o güzel yüzüne baktım, makyaj'ı abarmadığını, hatta hiç kullanmadıgını tek bir bakışta anlayabilirdiniz. Yüzünü beynime kazmak istercesine iyice inceledim. Uyanmayacağından neredeyse %100 emindim. açılan bacaklarını yetmeyen kumaşıyla örtüp kucagıma usulca aldım.

 Annesi beni yakından tanıyıp sevdigi için sorun yapmamıştı, babasıda saatler önce gittigi için sabah azar işitmeyeceğinden emindim.  Arabaya yaklaşırken Denizi almadan önce elime aldıgım anahtardan kilitleri açtım. Arka koltuga onu rahatça yatırıpcegetimi üstüne serdim. Nerde kaldığını bilmediğim ve yanımda kalmasını uygun gördüğüm için evime götürdüm.

 Eve geldiğimiz gibi olabildiğince sessiz bir şekilde odama kadar götürdüm, sanki kuş uykusuna yatmış gibi hiç uyanmıyordu.Evde mantıken kız eşyası olmadığı için elbisesi üstündeyken bana dar gelen eşortmanığ giydirdim, tabi o kıl kadar oldugu için birazda olsa bol gelmişti. elbisesi üstende cıkartıla bildiği için elbisesini çıkartıp odadaki komidinin üstüne attım. Lütfen ben sapık değilim, gözlerimi yarım kapalı bir şekilde rasgele bir tşortümü giydirdim. Hala uyanmayan Denizi yataga yatırıp üstünü örtüm. üstünü örterken gülümsediğini gördüm. Tam kalkarken güçsüzce bana uzanıp kolumu tuttu. Kısık çıkan sesi yüzünden ona bayağı yaklaştım.

- benimle yatsan bu gece, lütfen ?

 Belkide rüyası yüzünden demişti ama benim için uygundu, tabi fırsattan istifade eden biri değildim, koltukta yatmak istemiyordum. Yanına uzanıp belinden sıkıca sarıp kendime çektim. kokusunu asla unutmamak istercesine içime çektim, çikolata kokusu ile kendi kokusu bana kır bahçelerini hatırlatıyordu. Okadar güzel kokuyorduki bu anın bitmesini istemedim, bidaha belki onun yanına asla bu kadar yaklaşamazdım, herşeyi bilse belkide beni kendinden uzaklaştırırdı ama ben şuan bunu düşünmek istemiyorum. Sadice anın keyfini çıkartıp onun kokusuyla uyumak istiyordum. Belki onla olabilecegim günler olurdu, onunla mutlu anlarım, şuan imkansız gözüken o anlar...