Bölüm 1

263 7 0
                                    

Selam. Ben Özgür. Yine sokaklarda aylak aylak dolaşan Özgür. Her ne kadar gece İstanbul da gezmeyi seven bir insan olmasam da, gece hayatından başka bir hayatı olmayan bir arkadaşım olunca mecbur ona katılmak zorunda kalıyorum. İstanbul'a bu sene geldim. Kaçtım desem daha doğru olur gibi. Babamlardan, o boğucu hayattan kaçtım. İnanabiliyor musunuz evden ayrılacağımı söylediğimde annem "Giderken çöpü atmayı unutma." Demişti. Bunu gerçekten demişti.

Annem tam bir ev hanımıdır. Üç katlı evi tek başına temizler, hizmetçi tutmazdı. Yemekleri de kendi yapardı. Çok iyi bir ev hanımı ancak unuttuğu bir şey vardı. Çocukları. Özellikle ben. Babamsa.... Onu geçelim gereksiz biri. İlk çocuğunun doğumunu kaçıracak kadar hem de. Kardeşim Yağmur ise... Ah... O kız benim kardeşim olamayacak kadar kibirli, ukala, kendini beğenmiş.... Anlamıyorum iki kardeş bu kadar mı zıt olur.

*

Eve geldiğimde kendimi hemen banyoya, sıcak suyun altına soktum. Off neler olmuştu böyle?! Zaten altüst olan psikolojim yice bozuldu.

BİR SAAT ÖNCE

Arkadaki iki adam beni mi takip ediyor ne? Ayyaş herifler bu kadar içilir mi? Daha buradan alıyorum kokusunu.

"Şştt. Yakışıklı. Hey baksana." Ne! Bana mı dedi onlar. İki ayyaş bana dedi. Yakışıklı dedi bana, onlar, bir erkeğe yakışıklı dedi. Ne biçim fantazileri var ln bunların??!!!

"Heyy sana diyoz. Dursana biraz eğlenelim." Dedi ve kolumdan tuttuğu gibi tenha bir ara sokağa çekti.

"Bırakın lan beni o..." ben onlara ana avrat söverken boşta olan adam kollarımı tuttu ve ağzımı eliyle kapattı. Diğer adam ise çırpınan bacaklarıma aldırmayıp pantolonunun düğmelerini çözmeye başladı. Bir erkektim. Tenha bir yerde bir ara sokakta tecavüze uğruyorum. Kendimi savunamıyorum ve kimse bana yardım etmiyor. Çünkü benim bu küçük beynim gece saat ikide eve kısa yoldan gitmeyi tercih etti. Sonuç iki abaza ERKEK tarafından tecavüz!

"Bir sorun mu var beyler?!" dedi bir ses sokağın başından. Allah'ım kurtuluyorum galiba! Allah'ım sen büyüksün! Allah'ım... ben Allah'a dua ederken kirli sakallı adam:

"İşine bak ufaklık sadece birazcık eğleniyoruz." Dedi pis pis sırıtarak bana dönerken. Gözlerimden yaşlar istemesem de dökülüyordu. Kenardaki kapşonlu çocuğa yalvaran gözlerle baktım. N'olur yardım et n'olur. Diye bakışlarımla yalvarırken çocuk bize doğru geldi.

"Hımm. Bende mi eğlensem sizinle ha ne dersiniz?" Ciddi misin? Sende mi? Allah'ım ne hallere düştüm ben!! Gitti dağ gibi delikanlııııı!! Derken tenimde bir çift soğukluk hissettim. Hayır hayır hayır! Adam çoktan pantolonumu indirmiş, ressamın yaptığı şahesere bakar gibi bacaklarıma bakıyordu.

"Kendi işine git ufaklık." Dedi gözlerini bacaklarımdan kaçırmayarak tam eli boxerıma gitmişti ki adam büyük bir gürültüyle yere serildi.

"Oyuncaklarını paylaşmayı bilmelisin." Dedi kapşonlu ve diğer adamı dövmeye başladı. Yerdeki adam kalktı ve ona yumruk geçirecekken kapşonlu onu engelledi ve bir tekme savurdu. Bir dakika. Topuklu ayakkabılar mı? Derken çocuğun kapşonu düştü ve onun yerini uzun dalgalı kumral saçlar aldı. O an sanki ağır çekimde olmuştu. Ağzım bir karış açık kalırken kızla göz göze geldik ve bana çarpık bir gülüş attı ve dövüşmeye devam etti. En sonunda adamlar dayanamadı ve kaçtılar.

"Te-te-teşekkür ederim." Dedim kekeleyerek. Kız önce bir süzdü, güldü sonrada "Bir şey değil." dedi. Neye güldüğünü anladığımda çok geçti çünkü en yakın arkadaşım Orhan'ın yıl başı hediyesi olan her tarafı geyikli boxerımı görmüştü hemen toparlandım ve birlikte yürümeye başladık. Aslında utangaç biri değilimdir ama olanlardan sonra insan geriliyor.

"Tekrar teşekkür ederim." Dedim bu sefer kekelemeden.

"Seni eve bırakmamamı ister misin? Malum etraf serseri kaynıyor..." dedi alayla gülümseyerek.

"Hyır başımın çaresine bakarım." Diye yok olan erkeklik gururumu tekrar kazanmaya çalışarak cevap verdim ama ondan karşı atak gecikmedi

"Biraz önceki gibi mi?" o güldü, benim yüzüm düştü ama belli etmemeye çalıştım.

"Bu konu aramızda kalabilir mi? Seni tanımıyorum ama umarım kimseye söylemezsin. Sonuçta bu biraz... gurur kırıcı. Hele de bir erkek için..." dedim utanarak. Ah.. neden böyleydim ben??

"Aslı." Dedi "Adım Aslı. Şimdi beni tanıyorsun. Ha bu söylememe konusunu da düşünücem." Dedi. Eve geldiğimizi anladığımda durdum ve tekrar teşekkür ederek apartmana yöneldim. Tam içeri girecekken arkasından

"ÖZGÜR. ADIM ÖZGÜR!" Diye bağırdım. Arkasını dönmeden el salladı ve gitti.

*

Kendime gelince banyodan çıktım ve havlumla yatağa uzandım. Aslı, umarım kimseye söylemezsin yoksa kendime gelebilmem için Bakırköy'e taşınmam gerekicek.

Tesadüf (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin