Yatağımda yarı ölü bir beden ile yuvarlanırken Calum ile mesajlarımıza girdim. Üç gün oldu ve gerçekten onu kaybettiğimi düşünüyorum. Çocuklarla benim yüzümden görüşmüyordu.
Telefonu hızla attım ve bilgisayarı önüme çektim. Hangi diziyi izlesem bilemedim bu yüzden sadece YouTube'u açtım. Birkaç ses duydum. Kapının çalıp çalmadığını anlamak için hızla videonun sesini kapattım.
Yattığın yerden dikkatlice kapının çalıp çalmadığını dinlemeye çalıştım. Çünkü yemeğim gelmiş olabilirdi. Bilgisayarımın ekranını biraz eğip telefonumu ileriden aldım. Uygulamayı açıp yemek siparişime baktım.
Bir ses daha duyduğumda doğruldum. Zil mi bozuktu? Cüzdanımı alıp yataktan çıkmak üzereyken birden camımdan bir ayak çıktı.
Bağırdım. "Aaaa!"
Kendimi korkuyla daha fazla yatağa attığımda Calum, camımdan içeri girdi ve elindeki çorbayı gösterdi. "Çorba geldi!"
"Beni korkuttun!"
Korkuyla elimi ağzıma doğru götürdüm ve ona doğru cüzdanımı attım. Calum gülerek zıpladı ve cüzdanım onun altından geçti. Gülerek elindeki çorbayı masama bıraktı ve ellerini beline koydu.
"Vay canına bu odaya gelmeyeli çok oldu." Sonra bana döndü. "Sapıklık işlerine uzun bir ara vermişim."
Gözlerimi devirdim. "Ne arıyorsun burada?"
Calum dudaklarını yaladı. "Hastasın."
Kaşlarını kaldırdı. "Bir alkoliksin ve içmeye gidemeyecek kadar hastasın."
Gülümsedim. "Alkolik değilim."
Calum çorbayı aldı ve nefes verdi. "Alkoliksin. Şimdi dinlen çorbanı kaseye koyacağım."
Nefes verdim.
İçimde atmaktan asla yorulmayan bir kalp vardı.
Bu kalp Calum için vardı.Birkaç dakika sonra geldi ve çorbamı getirdi. Hızla ellerini yıkayıp tekrar geldi. Kendimi dikleştirip tepsiyi kucağıma koyarken onda ceketini çıkartıp sandalyeye astı.
Çorbayı içmeye başlarken elimden kaşığı aldı. Kaşlarımı çattım. "Ne yapıyorsun?"
"O kadar çatıya tırmandım. Elbette bunu da ben yapacağım."
Calum kaseyi elinde aldı ve yavaşça çorbayı bana içirdi. Ben içerken ilk gözleri dudaklarımda. Sonra gözlerini gözlerime doğru çekiyor. Bana sen de normal bakmıyorsun neden bunu görmüyorsun?
Çorbanın yarısını içtikten sonra burnumu kırıştırıp yüzümü sağa çevirdim. "Doydum."
Calum kaşlarını çattı. "İmkansız."
Nefes verip üzerimdeki tepsiyi kenara koydum. "Doydum yemeyeceğim."
Calum gözlerini devirdi ve kaseyi kenara koydu. Kolumu aldı ve baş parmağı ile işaret parmağını birleştirip kolumun kalınlığına baktı. Bir anda gözlerini bana dikti. "Zayıflamışsın."
"Hassas tartı mısın sen?"
O sırada üzerimdeki ceket kolumun aşağısına düştü ve Calum bir anda kötü bir bakış attı. "İçinde bir şey yok mu senin?"
"Var."
"Ne var?"
"Sütyen."
Bir anda ayağa kalktı ve çarşafı açtı. Çarşafı açtığı anda ceketimle bir şeyleri kapatmaya çalıştım. Altımda sadece iç çamaşırım vardı. Calum kızgınlıkla bana baktı.
"KARISSA KENDİNE HİÇ BAKMIYORSUN!"
"Bağırma bana!"
Calum dolabıma gitti ve tişört, eşofman, çorap alıp döndü. Hızla geri döndü ve kendimi arkaya attım. "Bırak beni! Git artık!"
Ceketimi çıkartıp tişörtümü giydirdi. Hızla yine ceketimi giydirdi. Çorabımı sakince giydirip eşofmanımın iki ayak deliğine bacaklarımı soktu. Eşofmanımı yavaşça yukarı çıkarken önümde eğili bir şekilde durdu. "Zıpla."
Kollarımı onun boynuna sardım ve kalçamı hafif yukarı kaldırdım. Calum eşofmanımı giydirip bana baktı. Ellerimi yavaşça boynundan çektim. "Beni çekici bile bulmuyorsun değil mi?"
"Hayır sadece," nefes aldı. "Böyle şeylere etkilenmek için çok büyüdüm."
Kafamı yavaşça eğdim. Ellerini kalçamın yanına koydu bana daha çok eğildi. "Seni özledim."
Calum dediğim şeyin şok ile kaşlarını çattı. "Ben de."
Dudağımı yaladım ve onun gözlerinin içine baktım. "Bana böyle davranarak, beni senden uzaklaştırmış olmuyorsun."
Calum kafasını salladı. "Ben,"
Bana doğru geldiğinde nefesimi tuttum. Tek bir harekette dudakları, dudaklarımdaydı. Bekledim. Biraz daha yaklaştı. Her şey yavaşladı. Kalbimin gürültüsü odayı doldurdu. Ve ben ağlamak üzereydim. Bu heyecan, bu his beni çok yormuştu.
Vazgeçti.
Benden uzaklaşmaya çalıştı. Kafasını hayır anlamında sallayıp yatağımdan kalkmak üzereyken onun yakasını tuttum. Biraz doğruldum ve dizlerimin üzerine çıktım. Yakasını kendime doğru çekip elimi yüzünün yanına koydum. Dudaklarımı onun dudaklarına yapıştırdım. Onu şehvetli bir şekilde öperken neredeyse öleceğim sandım.
Nefes nefese ondan ayrıldığımda gözlerine baktım.
"Benim fikrim hala aynı Calum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Calum Hood and Karissa Outhan are not together anymore
FanfictionKarissa: Sana instagramdan attığım şeyi gördün mü? Ahahahahaha iki saattir gülüyorum ahhahaha Calum: Yanımda kız var iki dakikaya mesaj at. Karissa: Bebeğim, seni çok özledim. Bu akşam filme gitmeye ne dersin daha sonra beni asla temizlemediğin o ya...