Calum Hood and Karissa Outhan are not together anymore

56

Hademe odasına beni hızla soktu ve kapıyı kapattı.

Etrafta bir sürü deterjan, paspas ve bez bulunurken onunla gerçekten burada olmayı hayal etmemiştim. Calum üstteki lambanın ipini çekti ve gözlerini bana kenetledi.

"Karissa?"

Kaşlarımı çattım. "Bak,''

Calum o sırada bir adım daha attı. ''Karissa, lütfen beni dinler misin?''

Dudaklarımı yaladım ve derin bir nefes aldım. ''Calum, bence sen ne diyeceğini bilmiyorsun. Çünkü dediklerin ile yaptıkların arasında milyonlarca fark var.''

Calum bir anda durdu ve kafasını salladı. O küçücük yerde ikimiz de birbirimize baktık. Calum olduğu durumu kendi kafasında anlamlaştırmaya çalışıyordu. Ellerimi göğüsümde birleştirdim. Bunun bizim arkadaşlarımıza yansayacağını biliyordum. Calum HOOD, hiçbir zaman öylesine biri değildi. İspanyolca dersinde karşılaştığım o tatlı çocuk değildi. Küçüklüğümün beraber geçtiği ve ağabeyimin beni ona emanet ettiği biriydi. Bu kadar derin bir anlam olunca Calum'un giderek benden uzaklaşması kötü hissettiriyordu.

Calum derin bir nefes aldı. ''Haklısın.''

Güldüm. ''Biliyorum.''

Calum bana doğru yaklaştı. ''Onun için demedim."

Kaşlarımı çattım. "Hangi konuda dedin?"

"Yokluğun, varlığımdan yana hiçbir şey bırakmadı."

Gözlerimi devirdim. "Aptal lise dizisinde gibi konuşmayı keser misin? Omzunda taşıman bile oldukça klişeydi."

Güldü. "Karissa Outhan,"

"Söyle."

"...beni fethettin."

Ellerini kaldırdı. "Kazandın. Sana daha fazla tutulmaktan fazla öteye gidemedim."

Gülümsedim. "Fikrini değiştiren ne oldu? Oldukça emindin?"

"Bakışın. Bana o şekilde baktığın an, bilmiyorum Karissa. Bana Calum olarak bakmanı istemedim. O andan sonra beni öptüğün Calum olarak bakmanı istedim."

Ona doğru bir adım attım. Yakasından tuttum ve kendime onu yavşça çektim. Kalbim o kadar yavaş atıyordu ki, ya da ben o kadar bilincimi kaybedecek kadar her şeyi yavaşlaştırmıştım. Dudaklarımı onun dudaklarına yapıştırdım. Calum birkaç saniye sonra elini yanağıma koydu. Dudaklarımızı ayırdığımızda ona doğru fısıldadım.

"Bir daha geri adım atamazsın."

"Biliyorum, seninle öpüşmek için burayı seçtim."

Gülerek onu ittim.