Chapter 9

143 15 4
                                    

-Ecem'in ağzından-

Muhteşem manzarayı bırakıp içeri odama geçtim. Bavulumdan eşyaları çıkarıp dolaba yerleştirdim. İşim bittiğinde akşam üstü olmuştu. Eminim patron beni bekliyordur. Dolaptan siyah dar kotum siyah tişörtüm ve deri ceketimi çıkardım. Ne? kötü kızlar böyle giyinir. 

Üstümü giyindikten sonra doğal hali dalgalı olan saçlarımı at kuyruğu yaptım.(Horse kuyruğu asdf) Çantama emaneti koyup hemen çıktım. Kapıyı kilitledikten sonra merdivenlere  yöneldim. Merdivenleri hızlıca indikten sonra apartmandan çıkıp geçen ilk taksiyi durdurdum. Şöföre adresi söyledikten sonra arkama yaslandım. Camdan dışarıyı izledim. Buraları özlemiştim. 

Şöför istediğim yere gelince durdu. Parayı uzattıktan sonra arabadan indim. Vay canına burası gerçekten büyükmüş. Daha önce gelmemiştim. Binaya dıştan şöyle bir baktıktan sonra çançamdan güneş gözlüklerimi çıkarıp taktım. Havalı görüneyim dimi? :) Dönen kapıdan içeri girdim ve görevliye beni patrona götürmesi için göstermem gereken kartı gösterdim. Ne? Suç örgütünün kocaman bir binada açık olduğunu mu zanlettiniz.

Görevli başıyla onayladıktan sonra onu takip etmemi istedi. Asker botuna benzer botlarım zemin yüzünden hiç sevmediğim bir ses çıkarıyorlardı. "İşte bu asansöre bin ve -3. kata bas. Oraya gideceksin." Kafamla onayladıktan sonra asansörün düğmesine bastım. Görevli yanımdan uzaklaştı. Asansör gelince kapı açıldı. İçeri girdim ve görevlinin dediği gibi -3. Katın düğmesine bastım. Kapı kapanırken derin bir nefes verdim. Melly'yi şimdiden özledim. 

Asansör isteiğim kata varınca kendine özgüveni olan bir kızmış gibi görünmeye çalıştım. Karşımda uzun bir oda vardı. Daha çok koridor gibiydi ama gittikçe genişliyordu. Kendimi podyumda yürüyen mankenmiş gibi hissederek ilerledim. Kendimden emin yürüyordum. İşte patron ordaydı. Önünde masası elinde sigara koltuğuna yaslanmış beni bekliyordu. "Sonunda burdasın." 

Tam karşısında durdum. Şimdi gerçekten kendime güvenim vardı. Çantadan emaneti çıkarıp masaya bıraktım. Gözlüklerimi çokardım ve tek kaşım kalkmış bir şekilde kutuyu açışını izledim. Elmas küçük bir kutudaydı. Başına birşey gelseydi ölürdüm. "Ahhh evet bu o" Elmastan gözlerini ayırıp beni süzdü. Sonra elması kutuya koyup koltuğuna yaslandı. "Açıkçası başarman konusunda endişeliydim." ellerimi belime koydum."Evet ama burdayım. Hemde elmasla birlikte."  Çekmeceden bir sigara alp bana uzattı. 'Hayır' anlamında kafamı sallayınca kendine yaktı. 

"Bak Ecem bu konularda başarılısın. Seninle çalışmak isterim." İlk başta duraksadım ama zaten artık Melly'yi görmeyecektim. Bu işte çalışabilirdim. "Kötü teklif değil aslında" sigarasının dumanını üfledi. "Eğitimini veririz. Dövüş dersleri alırsın" tekrar sigarasını içine çekti ve havaya doğru üfledi. 

"Peki anlaştık. Ama bana yeni telefon lazım." beni birkez daha süzdü. "Onu hallederiz. Şimdi eve git ve dinlen ." başımla onayladım ve yine bir manken edasıyla odadan çıktım. Tekrar o asansöre binip zemin katın düğmesine bastım. Zemin kata gelince asansörden çıktım ve kapıya yöneldim. Tekrar bir taksi çevirip evime döndüm. 

Apartmandan içeri girip daireme çıktım. Kapıyı açtım. Kendimi direk banyoya attım. Güzel bir banyodan sonra yine o boğaz manzaralı koltuğa oturdum. Burası harikaydı. 

1 AY SONRA 

Sanırım bir ay oldu. Evet ya oldu. Tam bir aydır dövüş dersleri alıp Patronun kirli işlerine bakıyorum. Bu arada kardeşimi de çoook özledim. Immm George mu? Onda kararsızım. Bazı geceler rüyama giriyor. Onu ağlarken görüyorum. Bu beni üzüyor ama gerçek olduğunu zanletmiyorum. Beni çoktan unutmuştur.  Eminim şuan başka bir kızla birliktedir. 

Neyse...... Bir ayda çok şey öğrendim. Eskiden yenildiğim hocalarımı şimdi yeniyorum. Çabuk kaptım bu işi. Sanki çok  güzel birşey de övünüyorum. Bugün farklı bir göreve çıkacağız. Yani grup çalışması gibi birşey. Detayları öğrenmek için patronun toplantı odasındayız. İnşallah bugün gelir. 

-Melly'nin ağzından-

Nerdeyse bir ay oldu.Biz hala ablamı bulamdık. George umudunu yitirdi ve çok yıprandı. Harry de umudunu yitirdi ama bunu bize göstermiyor. Onu çok özledim neden gitti ki? Ya da geri gelseydi ne olurdu sanki? George onu gerçekten seviyor. Her gece ağlayışını duyuyorum. 

....................................................................................................................................................................................

Gece su içmeye kalktım. George'un kapısı açıktı. Ağladığını gördüm. Elinde de benim odamdan alınış ablam ve benim resmim. Yanına gittim ve ona sıkıca sarıldım. "Onu bulucam tamam mı? Benim için olmasa bile senin için bulacam" o da bana sarıldı. George'un gerçekten desteğe ihtiyacı vardı.

-Ecem'in Ağzından-

Patron sonunda geldi. Koltuğuna oturdu. Holding mi işletiyoz pis işler mi çeviriyoz belli değil. 

"Evet arkadaşlar. Biliyorsunuz ki bu seferki grup işi olacak. Bir kumar evinden birşey almalıyız. Bu çok özel bir biblo. İçeri sızacaksınız. Müşteri gibi. Ecem bibloyu alma senin" Al işte herkese kolay bana zor görev. Yok bu adam beni öldürtecek. "Peki patron" Bu arada sonunda adını öğrendim adı Jack. Çok da gerek değildi ama.

"Bu görev yurt dışında olacak. Bunu hepimiz biliyoruz. Fakat nerde olduğunu bilmiyorsunuz. Şimdi öğreneceksiniz." İnşallah Paris filandır . Eyfeli çok merak ediyorum. "Evet gideceğiniz yer LONDRA" 

Neeeeee??? Hatır hayır olamaz. Oraya tekrar dönemem. Ya birisiyle karşılaşırsam. Bu kötü olur . Bu görevden alınmalıyım. 

Merhabaaa. Yeni bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz. Kurgu üzerinde biraz düşündüm de. @Melly_harry'de bu konuda bana çok yardımcı oldu teşekkürler. İyi okumalar.

Dark GirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin