33

5.6K 442 100
                                    

-İlkay-

Sahil kenarında bir banka oturup sakinleşmeye çalıştım. Aptal mıydı? Bana yaptığı muamele hala sinirimi bozarken ayağımın altındaki taşa tekme attım. 

Uzel:

"İlkay!"

Uzel'in sesini duyduğumda sinirle ona baktım. Bora da yanındaydı. İkisine de çok sinirliydim. 

"Ne var!"

Uzel:

"Beni bi dinle sonra kız."

"Neyi dinleyeyim? Bana hiç güvenmediğini mi? Söylediklerimi hiç umursamadığını mı?"

Sonra öfkeli bakışlarımı Bora'ya çevirdim.

"Ya sen? Senden hiç beklemezdim. Hepsi senin suçun! Biliyor musun belki en başından seni hiç dinlememeliydim."

Bora bir an duraksadı. Bir iki adım gerileyip yere baktı.

Bora:

"Evet, haklısın sanırım. Buna hiç başlamamalıydık. Ben artık yokum."

Yürümeye başladığında sadece bakmakla yetindim. 

Uzel:

"Bora! Nereye gidiyorsun?"

Peşinden gitmeye çalışmıştı ama Bora çoktan uzaklaşıp durakta bulduğu bir taksiye binmişti. Yanıma dönüp az önce oturduğum banka oturdu ve yüzünü elleri arasına aldı.

Uzel:

"Mahvettim değil mi? Çok aptalım... Hiçbir şeyi hak etmiyorum. Özür dilerim."

Burnunu çekip ağlamaya başladı. Yanına oturup ayaklarımın ucuna baktım.

Uzel:

"Sadece saçma bir şekilde kıskandım ve Bora'yı da peşimde sürükledim. Onun suçu bile yoktu."

Ne yapacağımı bilememiştim. Evet ona çok kızgındım ama ağlaması beni üzmüştü. 

"Tamam, ağlama."

kolumu bedenine sarıp sırtını okşadım. Hemen karşılık verip kollarını sıkıca bedenime sardı.

Uzel:

"Böyle olmasını istemedim. Özür dilerim."

"Tamam, biliyorum ağlama lütfen."

Bir elimi saçlarında gezdirdim ve iç çektim. Bora'yı da istemeden kırmıştım.

"Bora'nın evine gidelim tamam mı?"

Uzel:

"Beni affettin mi?"

Kafamı sallayıp ayağa kalktım ve ona elimi uzattım. Burnunu çektikten sonra elimi tutup ayağa kalktı. Cebimden peçete çıkarıp gülümsedim ve ona uzattım.

Bora'nın evinin önünde beklemeye başlamıştık ama bir türlü gelmemişti. 

Daha sonraki günlerde birkaç defa daha beklemiştik. Günlerdir buraya gelip geri dönüyorduk ama Bora gelmiyordu. Yine onun evinin önündeki merdivene oturup beklemeye başladık.

Uzel elini elimin üzerine koyup gözlerime baktı ve gülümsedi.

Uzel:

"Geleceğini biliyorum."

Ona bakıp gülümsedim. Her şey yoluna girecekti, ben de biliyordum. Bora olmadan hep eksik kalacaktık ve böyle olmasını istemiyordum.

Çok geçmeden merdivenleri çıkan Bora'yı görmüştük. Hemen ayağa kalkıp ona baktık. Fazlasıyla dağılmış görünüyordu.

"Bora, Özür dilerim. Öyle demek istemedim. Sinirli olduğum için ne söylediğimi bilmiyordum."

Öylece bana baktı. Sonra bakışlarını Uzel'e çevirdi. Uzel de ona mahcup bir ifadeyle bakıyordu.

Bora:

"Bitti dedim değil mi? Sizi istemediğimi belli etmek için ne yapmam gerekiyor daha?"

Öylece kalmıştım. Geri döneceğine o kadar inanmıştım ki böyle bir tepki almak canımı yakmıştı.

Uzel:

"Bora, saçmalıyorsun."

"Genelde saçmalayan hep sen oluyorsun Uzel ve ben senin çocukluklarınla uğraşmak istemiyorum daha fazla."

Evine girip kapıyı yüzümüze kapattığında bir süre daha kapıya baktım. Uzel bana bakıp iç çekti.

Uzel:

"Gidelim."

Kafamı sallayıp son bir defa Bora'nın kapısına baktım.

*

Uzel'in evine gidip koltuklara oturduk. Bana bakıp gülümsedi ve yanıma yaklaştı. Kafamı göğsüne çekip kolunu omzuma attı.

Uzel:

"Asma güzel suratını ama."

Kafamı sallayıp gülümsemeye çalıştım. Beni kendine çekip kucağına aldı ve odasına doğru yürümeye başladı. tişörtünün yakasıyla oynarken kokusunu içime çektim.

Kokusu beni rahatlatıyordu ama yine de eksik hissediyordum...

--
Bi bitiremedim bu kurguyu aq memsmsksksksjsjd çıldırıcam

Neyse bu sefer cidden döndüğümü hissediyorum bakalım kesin bir şey demiyim de...

Sizi seviyorum...

Bölüm olmuş mu olmamış mı hiç bilmiyorum yorum yaparsanız sevinirim..

💕💗🐜🌈🏳️‍🌈

Peri Kızı(bxbxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin