Bir Garip Melek

Aya nın odası

  Elsa kahvaltı haplarını almıştı. Aya sabırsızlıkla kızı çekiştirdi.

  "Sana çok şey göstermem gerekiyor. Hadi gidelim." odasından çıktığında dar ve uzun bir koridor onları bekliyordu. Çok dar bir koridordu. Yalnızca bir insan rahatlıkla geçebilirdi ama normal bir vegan geçerken zorlanırdı. Profesörde çok cılız olduğu için o da zorlanmıyordu. Ayanın odasının solunda bir kapı vardı. Profesörün labaratuvarına girişti. Bir de o kaoının karşısında bir kapı vardı ama orda ne olduğunu Aya söylemedi. Koridorun sonunda devasa bir mutfak vardı. Etraf hap kutularıyla ve bazı iğnelerle doluydu. Aslında burda çok fazla bir şey yoktu.
 
  "Burada acıktığında yemek yemen için yapılmış. Anladın mı?"
Aya Elsanın karnını ovuşturdu.

   "Burası acıktığında buradan yemek alıyorsun. Haplar."

Aya Elsanın hafızasının sıfırlandığını biliyordu. Oldukça dikkatliydi. Her şeyi öğretmeye de kararlıydı.

  "En eğlenceli yer benim odam. Hadi tekrar oraya gidelim."

Aya Elsanın elinden tutup tekrar odasına getirdi. Hemen sağda oldukça rahat olan çift kişilik yatağı vardı. Tavan ovaldi ve galaksiyle kaplanmıştı. Solda devasa bir masa ve üstünde de bazı aletler vardı. Hemen karşıda ise kocaman bir kitaplık vardı. Duvarı boydan boya kaplamıştı. Onun önünde de iki tane tek kişilik koltuk. Kütüphanenin sol duvar bitiminde aşağı inen merdivenler vardı. Aya hızlıca oraya götürdü Elsa yı. Aşağısı tamamen kıyafet, kostğm, ayakkabı ve çantalarla doluydu. Tabiki de erkeklere uygun. Herbir duvarda tıklım tıklım askıda elbiseler. Ortada ayyakkabı pşatformu... Oda oldukça genişti.çok fazla...
  Bir tane daha alt kat vardı ama oraya inmediler.
   Elsa sadece etrafa bakıyor, hiç konuşmuyor ve arada hafifçe gülümsüyordu.

  "Senin içinde elbise odası yaparız ama benimkilerle idare et. Kıyafetlerin içinde kaybolabilirsin ama dikkatli ol." Aya askıları karıştırırken bir yandan da Elsa ile konuşuyordu.
  En sonunda elinde yeşil bir kazak ve kendine en dar gelen alt eşofmanı almıştı. Tekrar Elsanın yanına gitti.

"Şimdi bunları giyin ben yukarıda bekliyorum."
***
Aya yukarıda beklemekten sıkılmıştı. Çok uzun sürmedi mi diye düşünüyordu.

  "Elsa, işin bitti mi? Bak geliyorum." Yavaşça aşağıya inerken gözleri yarı kapalıydı. İndiğinde şok oldu. Elsa ekinde kıyafetlerle bıraktığı gibi duruyordu.

"Doğru, giyinmeyi bile bilmiyorsun. Profesör neden bu kadar hafızanı temizledi ki! Konuşamıyorsun bile. Beni anladığından bile şüphe duyuyorum." Aya sessizce mırıldandı. Sonra sesli bir şekilde devam etti.

   "Şimdi dikkatlice izle!" üstündeki tişörtü dikkatlice çıkardı Aya. Sonra tekrar giydi. Aşama aşama tekrar tekrar gösterdi.

   "Anladın mı? Şimdi ben yukarı çıkacağım, sen gösterdiğim gibi giyin!" Aya bir sağırla konuşuyormuş gibi tuhaf mimikler yapıyor ve çok fazla bağırıyordu. Yukarı çıktı Aya. Yine dakikalar geçmiş Elsa dan ses gelmemişti. Aya iç çekerek tekrar bağırdı.

"Bak geliyorum." gözleri yarı açık yarı kapalı indiğinde gülse miş kızsa mı bilemez bir halde Elsaya baktı. Kazağı kafasının üstüne yerleştirmiş öylece duruyordu. Aya sabırla kızın yanına geldi artık ne yapsa bilemiyordu. Kazağı kafasının üstünden sabırlıca aldı.

  "Şimdi bana bak! Kollarını böyle kaldır!"

Aya kızın üstündeki tişörtü çıkardı ve kazağı giydirdi. Altına da eşofmanı zorlukla giydirdi. Biraz utanmıştı ama Elsa nın sanki dünyadan bile haberi yoktu. Hala anlamsız gözlerle etrafa bakıyordu.