BKM-4 "Kafama Geldi Ama Bu! "

60 5 64
                                    

"Çok ateşliydi..." Chanyeol gözlerini kırpıştırdı. "Tanrım! Jungkook, gördün değil mi?"

"Kesinlikle öyleydi..." Jungkook da Chanyeol gibi hâlâ merdivenlerin oraya bakarken, artık orada kimsenin olmadığını ikisi de fark etmemiş gibi duruyorlardı. Hayali silüetlerine bakıyor olmalılardı.

"Ben ikinizin aynı kişiden bahsettiğine pek emin değilim açıkçası." Jimin dudaklarını büzerek ikisinin konuşmasına dahil oldu.

"Elbette ikimiz de yakışıklı prensten bahsediyoruz." Chanyeol'ün itirazına yavaşça güldü Jimin. "Chanyeol, ikisi de yakışıklıydı."

"Olabilir." Jimin'in cevabına karşın homurdandı aralarında en uzun boya sahip olan Chanyeol. "Fakat ben kızıl afetten bahsediyorum."

Jungkook şaşkınlıkla arkadaşına döndü. "Başkası daha mı varmış? Ben kızıl saçlı birini hatırlamıyorum."

Jimin ışıltılı gömleğini düzeltirken gözlerini devirdi. "Elbette hatırlamazsın. Sen o sıra küçük prens ile bakışmakla meşguldün çünkü." Parmaklarıyla burun kemerini sıkıştırdı. "Ah siz iki ahmak. Ne yapacağım ben sizinle? Birdiniz iki oldunuz."

Hafifçe gülen Chanyeol, koluyla Jimin'i dürterek ona bakmasını sağladı. "Ne oldu kıskandın mı?"

"Ne kıskanacağım be!" Aniden çirkefleşen pamuk şeker kafalı adam herkesin ona baktığını fak edince utanarak kafasını Jungkook'un boynuna gömdü. "Tanrım! Neden bunları yaşamak zorunda olan benim?"

"Jimin dur, huylanıyorum." diyerek pamuk şeker kafalıyı boynundan uzaklaştıran Jungkook, Jimin'in kızaran yanaklarını saklamak istediğini görünce bu sefer onu kolunun altına aldı. Az önce Jungkook'un boynunda olan yüzü şimdi göğsüne denk geliyordu ve Jimin kafasını bulduğu yerin rahatlığıyla yaslandığı yere sürtmekten kendini alamadı.

"Anlaşılan bu kasları boşuna yapmamışsın." Parmağıyla Jungkook'un karın kaslarını dürttü. "Ben de istiyorum."

"Beyler?"

Az önce merdivenlerin başında gördükleri güzel kadını, kraliçeyi, yanlarında gören Chanyeol ve Jungkook gözlerini büyüttüler fakat ikilinin aksine kadınla daha önceden tanışan Jimin hafifçe gülümseyerek karşılık verdi.

"Kraliçem."

"Seni burada görmek ne büyük şeref Jimin." Kadının kadife yumuşaklığındaki sesi ortama yayıldığı andan beri herkesi etkisi altına almıştı. "Arkadaşların kimler? Daha önce gördüğümü sanmıyorum." Zarifçe gülümseyerek gözlerini Jungkook ve Chanyeol'ün üzerinde gezdirdi.

"O şeref bana ait majesteleri." dedikten sonra Jungkook'u göstererek, "Cinderella'nın ikinci dereceden akrabası Jeon Jungkook ve," Bu sefer de Chanyeol'e dönerek, "Onların aile dostlarının oğlu Park Chanyeol." diyerek nefes aldı Jimin.

"Ah anlıyorum. Sizinle de tanışmak bir şerefti beyler fakat şimdi gitmeliyim, kalan misafirleri de karşılamam gerekiyor." Hafifçe başını sallayarak veda etmiş ve ardında şapşal şapşal bakan iki kişi bıraktığını fark etmeden dönüp gitmişti kraliçe.

"Bu genin neden mükemmel olduğu şimdi anlam kazandı işte." Chanyeol hımlayarak kafasını salladı. "Fakat kadın için üzülmüyor değilim."

Jungkook kadının arkasından bakarken Chanyeol'e sordu. "Neden?"

"Oğlu ondan daha güzel de ondan."

"Ağh!" Jimin yeniden burun kemerini sıkarak kafasını iki yana salladı. "Sen kocaman bir şapşaldan başkası değilsin Yeol. Zaman geçtikçe bunu daha da iyi anlıyorum."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 03, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Külkedisi Masalı (VKook)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin