Otelin adını hatırlamıyordu Muhammet ama otelin ismi ona aldatmacayı çağrıştırıyordu şüphesiz. Nalan yanında sessizce onu seyrediyordu sigarasından bir fırt çekti ve dedi ki "Günaydın beyefendi."
-Günaydın. Dün ne içtim bu kadar ben? Saat kaç? Başım zonkluyo. Telefonum çaldı mı hiç?
-Yok çalmadı. Baksana seni unutmuş herhalde karın.
-Sana paranı vermiş miydim dün gece? Ne kadar istiyorsun?
Nalan çantasını omzuna attığı gibi yerinden doğrulmuştu. Hışımla kapıya yöneldi, çarptı ve gözden kayboldu. Üstelik sigarasının dibi bile gelmemişti. Doğru, evet; Nalan bir orospuydu amma istediği başkaydı. Muhammet ona göz kulak olsun diye onu kendine aşık etmek istiyordu. Hepi topu 3 kez yatmışlardı. Muhammet onun ismini bile hatırlamıyordu bazen.
*Muhammet hödük bir herifti. Ne bilimden anlardı, ne sanattan, ne insan haklarından. Ama ailesine göz kulak olmayı iyi bilirdi.
*Nalan orospu olsa bile az çok kültürlü bir genç kızdı. Sevişirken bile sanatını konuştururdu. Vücudunun tek bir yerinde tüy bırakmaz, misafirlerine karşı kibar olurdu. Saksafon çalmasını bile öğrenmişti. Az çok kitapta okurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUIKAST
Phiêu lưu"Günlerden Çarşamba ve ben yine şerefine içiyorum sevgili." dedi ve sızdı küçük pezevenk. Ağına yeni bir yetenek takmıştı Nalan. İşini ustaca yapardı. Temiz. Muhammet sızdığı yerden kaldırdı başını. Ne pisliklerler açmıştı başına bilmiyordu. 3-5 se...