Her şey güzeldi. Hayat dolu, neşeli, en ufak bir şeyden mutlu olan bir insandım. Lisedeydim :) Hayatın dönüm noktası lise... Kimileri için en güzel, kimileri içinse hayatın en berbat zamanı...
Lise birdeyken sınıfta kaldım. Bunun sebebi derslerimdeki başarısızlıktı. Dersi bir kere dinlediğimi hatırlamam. En arka köşeye geçip telefonla mesajlaşırdım :) sms Aslı derlerdi bana telefonu elimden bırakmazdım. Arkadaşım vardı Didar :) Aramızdan su sızmazdı o kadar samimiydik ki okulda beraber, serviste beraber, evde beraber. Çok iyi bir dostluğumuz vardı. Neyse işte öyle öyle yıl sonu geldi, sınıfta kaldık arkadaşım yağmur ve ben. Didar çalışkandı geçti sınıfı...
Sevgilim vardı Enes... Çok farklı severdim, ilk aşkımdı. Beş ay çıktık her şey çok güzeldi. Taa ki kurtarma sınavlarına gidene kadar...
O gün sınava girerken çiçekli, uzun bir etek giymiştim. Altına güzel bir çift topuklu, saçlar dümdüz, eyeliner ve rujdan oluşan hafif bir makyaj. Okulun bahçesindeydim ve Enes karşı bankta oruruyordu. Bir heyecanla gittim yanına;
-Aşkımmm!
-Efendim?
Telaşlanmıştım fark etmeden bir şey mi yaptım da bana böyle davranıyor diye...
-Bir şey mi oldu kötü görünüyorsun ?
-Yoo... Bir şey olmadı iyiyim ben.
-Peki canım. Ben müdür yardımcısına kağıtları verip geliyorum tamam mı kuzum?
-Tamam.
Çok soğuktu... Okula girdim kağıtları verdim ve çıktım. Enes'in yanına gidecektim tam okulun kapısından çıktım, gitmiş. Evet evet inanabiliyor musunuz geleceğim dememe rağmen beni beklemedi ve gitti...
Eve gittim. Mesaj atmamak için bayağı bir direndim ama aşkıma yenik düştüm.
-Ne oluyor? Neydi bugünkü halin?
-Aslı ben ayrılmak istiyorum.
-Ne nee n.. Neden ? Farkında olmadan kalbini mi kırdım, kötü bir şey mi söyledim, incittim mi seni yoksa...
-Hayır Aslı. Sen her şeyin iyisini hak ediyorsun umarım karşına daha iyi insanlar çıkar (hep aynı laflar aynı bahaneler, e biraz ilerleyin artık) kendine iyi bak.
-Pekalaaa...
Lan sokuk. Lan mal. Ben sana aşığım sen kalkmış bana umarım karşına daha iyileri çıkar diyorsun. Ben seni o tipsiz halinle sevmişim lan daha ne istiyorsun acaba dandik.
Neyseee bir kaç gün geçti Didar'ın evine gittim oturduk falan. Kız ağlamaya başladı. Ne oldu diyorum söylemiyor zamanı gelince öğrenecekmişim. Benden gizliyorsun öyle mi? Diyerek duygu sömürüsü de yapsam nafile, söylemedi ibne.
Neyse yine bir kaç gün geçti kurtarma sınavına girmek için çıktım evden, geç kalmıştım dolmuşa bindim aceleyle. Tam inecekken Yağmur'un kuzeni Burcu mesaj attı. Mesaj tam olarak şöyleydi;
Aslı, Sana bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama... Didar ve Enes çıkıyor... Lütfen sakin ol kötü bir şey yapma sen iyi bir kızsın.
O zaman "beynimden vurulmuşa döndüm" cümlesini harfi harfine yaşadım. İliklerime kadar dondum. Sınavdan falan çoktan geçtim zaten. O kafayla sınava girsem hocaları döver geri çıkardım herhalde... Oturdum sokağın ortasına ve ben hiç ömrümde böyle ağladığımı bilmem. Gözümün önünü göremiyorum ağlamaktan. Biri canından çok sevdiğin kardeşin, diğeri canından çok sevdiğin sevgilin... Hayattaki en acı şeylerden biriydi işte bu. Yaşayınca anlıyorsun. Işte bu benim hayatımın dönüm noktasıydı. O zamandan beri kötü bir insanım. Ve çok mutsuzum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM HAYATIM
RomanceHerkesin hayatı zordur evet. Ama bazılarınınki fazla zordur. Ve istemeye istemeye yaşama tutunmaya çalışmak diye bir şey vardır. Bunu benimle fazlasıyla yaşayacaksınız. Başkalarının hikayelerini dinlemeden benim hayatım zor demeyin, sizin hayatınız...