Tahir'in zamanında yanlış kadına sevdalanması üzerine, bir oğlu olur. Yiğit.. Kaleliler bu zamanda Yiğit'e bir anne Tahir'e de bir eş ararlar. Tahir bu işe pek olumlu bakmaz. Köyün imamı olan Osman Hoca'nın kızı daha 6 günlükken annesizlik ne demek...
"Yb ne zaman ?" yazmayın diye kaç defa diyeceğum ya ! "Yeni bölüm ne zaman yazarcığım ?" derseniz anlarım ! 😂 ha bide multideki şarkıyı bölüm boyu dinleyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tahirden;
Kalbime bir yumru oturmuştu. İlk defa bu kadar korkmuştum. Gözlerimden yaşlar süzüldüğünü telefonun ekranına düşünce anladım. Şuan Nefesi her kasabada köyde arıyordum. Onun ne dirisini ne de ö.. Vedata bırakmayacaktım.
"Alo ?" dedi Tahir çalan telefonunu açarak. "Abi Yiğiti bulduk. Vedat aradu bizi. Sokağun başuna getirmiş. Adamlarını göremeduk. Sadece Yiğiti bırakup kaçmış." dedi Murat soluklanırken. Karadeniz'in sert geçen soğunda bu yağmurlu havada hem yiğenini hem de yengesini ararken.
Yazardan ;
"Yiğit'e ver telefonu aslanım." dedi Tahir. Oğlunun sesi duyuluyordu.
"Baba." dedi Yiğit ağlarken. "Oğlum.. ağlama sakın." Tahir bile ağlıyordu. "Baba.. o bana kızdı." dedi Yiğit ağlamalarının arasından. Tahir "Kim kızdı oğlum sana ?" dedi. "O annem olduğunu söyleyen kadın. Ben ona annemi istiyorum dedim. O da burdayım dedi. Ama ben Nefes annemi, gerçek annemi istiyorum diyince bana kızdı." dedi Yiğit hıçkırıklarının arasından. "Bekle aslanım, sana anneni getiricem sakın ağlama." dedi Tahir ve telefonu kapattı. *****************************************
"Yeşil gözli. Kahverengi uzun saçli bi gız gördiniz mi ?" dedi Asiye. Hamile haliyle eltisini kız kardeşini arıyordu.
"Yok hayur görmedik." dedi. Asiye zoraki gülümsemesini takarak kadına yine de teşekkür etti.
*****************************************
"Ah şu Tahiri bir arayım bari boşa yorulmasın çocuk." dedi Vedat Aleve bakıp kahkaha atarak. Alevde gülümseyerek kahkaha attı.
"Alo Tahir. Şimdi sözümü kesmeden beni dinle. Nefes.. Yani uyuyan güzel-." Tahir sözünü kesti. "Sen benim karıma güzel diyemessun !" dedi tehditkâr sesle.
"Evet nerde kalmıştık. Hah ! UYUYAN GÜZELİMİZ şuan ormanda yaralı bir şekilde prensini bekliyor Tahir. Sence vakit çoktan geçmedi mi ? . Ah Nefes- Kapattı." dedi Vedat.
****************************************** Şu anda ormanda Tahir, Mustafa, Murat, Fatih ve Asiye hepsi Nefesi arıyorlardı. Hava yağmurluydu. Hiç kimse kendini düşünmeyip nefesin bu yağmurda ne yaptığını düşünüyorlardı. "Nefeeesss !" diye bağırdı Tahir. Bir umut belki karısının bilinci açıktır onu duyuyordur diye. Nefesi bulan havaya 3 el ateş edecekti.
Yağmur damlaları yüzlerine bir bir düşerken aklında sadece Nefes vardı. O sırada ayağına birşey takıldı. Feneri oraya tuttuğunda Nefesin ayakkabısını buldu. Elini bile düşünmeden çalıların, dikenlerin arasına daldırdı. Çalıların arasını açtığında Nefesin ay ışığı vuran yüzüyle karşılaştı. Yağmurdan ıslanmış saçları, dayak yemekten kızaran yanakları, dudağın kenarındaki tokat yüzünden oluşan yara..
