09: baffle

2.2K 197 70
                                    

Sewon okula gitmek için hazırlanmıştı ve dün olanlardan sonra okula mutlulukla gidecekti. Çıkmadan önce boy aynasına baktı ve kontrol etti. "Soomin-a ben çıkıyorum." Oda arkadaşına da haber verdikten sonra kendini dışarı attı. Boynundaki atkıya sıkı sıkı sarılırken merdivenlerden inmeye başladı. Büyük çıkış kapısının önüne geldiğinde montunun cebindeki telefonu titredi. Kapıyı bir yandan açarken bir yandan da telefonunu cebinden çıkarmaya çalışıyordu.

Jeongin: seni kapıda bekliyorum

Sewon dışarı çıktığında gözleriyle etrafı taradı. Dün gece oturdukları bankta oturan Jeongin'i görünce gülümsedi ve oraya adımladı. "Günaydın." dedi yanına ulaştığında. Jeongin ağzını açıp tek bir kelime bile etmemişti. "Sanırım bir şey demeyeceksin, hadi gidelim." Sewon yüzünü çevirip yoluna devam etti. Onu takip eden Jeongin, tuhaf hissediyordu. Daha dün aralarında bir yakınlaşma olmuşken şimdi neden böyle davranıyordu? Üstelik onu beklediğini belirten bir mesaj bile atmıştı. Sewon da bunları düşünüyordu. Kötü bir şey mi yapmıştı yoksa?

Atkısına yüzünü gömdü, burnu donmuştu. Elleri montunun cebindeydi onları ısıtmaya çalışıyordu ama yararsızdı. Bacaklarını saran pantolonu onu ıstımıyordu bile.

Jeongin adımlarını hızlandırıp Sewon'un yanına geldi. Kızın üşüdüğünü farketmişti, kendisi de üşüyordu çünkü. Bir anda sol kolunu kızın sağ omzuna atıp kendine çekti. Eliyle omzunu sıvazlarken Sewon'un şaşkın bakışlarıyla karşı karşıya kaldı ama bir şey demeyecekti. Bunda ısrarcıydı.

Okula vardıklarında,ne büyük tesadüf ki(!), Sojung ve Hyunjin ile karşılaşmışlardı. Sarmaş dolaş gelen çift, karşılarında duran gergin kişilere baktı. Sojung gülüp göz kırparken, Sewon kaşlarını çatmıştı. Durumu anlayan Jeongin kolunu geri çekmişti, ardından ise tek bir şey söylemeden okulun içine girmişti. Hyunjin arkasından seslense de dönüp bakmamıştı bile. Sewon da şaşkınlıkla ve hayal kırıklığıyla içeri girdi. En azından bir kelime etmesini bekliyordu.

Sınıfa girdiğinde kendini amfide herhangi bir yere bıraktı, boynundaki atkıyı çıkarırken sınıfa Sojung girdi. Soru yağmuruna tutulacağının farkındaydı ve kaçış noktası arıyordu. Sıranın üstüne bırakılan kitaplarla arkadaşının yüzüne baktı Sewon. "Anlatmaya başlasan iyi olur." Sojung gülümserken arkadaşına merakla bakıyordu. Sewon'un yanına oturduğunda daha da dikkatli bakmaya başlamıştı. Sewon "Neyden bahsediyorsun Sojung?", dedi ama konunun ne olduğunu biliyordu. "Jeongin ve sen." Sojung'un öğrenmeden durmayacağı kesindi. "Bir şey olduğu yok. Yolda karşılaştık sadece." Doğru değildi. Sojung inanmış olabilirdi ama asıl merak ettiği şey neden o kadar yakınlardı? "Olabilir ama ben onu sormuyorum ve sen de bunu biliyorsun zaten." Sewon kafasını iki yana sallayıp kafasını sıraya gömdü. Cevabını bilmediği şeyi kendisi de açıklayamazdı.










bir kere gamzenden öpeyim ya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bir kere gamzenden öpeyim ya

who're you || yang jeonginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin