4|

272 24 3
                                    

Dayanılmaz bir ağrı vardı ağlamaktan. Başım ağrıyordu. Yattığım vintage sofamın üstünde başımı yaslamış ayaklarımı kendime çekmiş ellerimi birbirine kenetlemiştim.

Kapı açılma sesi duymuştum bir süre sonra. Aldırma dedi iç sesim,duygularım ise sarılmamı istedi.
Dağınık kıyafetleriyle oturma odamıza girdi. Bana bakıyordu.

"Neyin var hiç iyi gözükmüyorsun"

"Hiçbir şeyim yok".                                  

"Trip atmanın sırası değil. Hem daha ne için trip attığını bile anlamadım. Hadi kalk hastaneye gidiyoruz."

"İyiyim ben erken dönmüşsün şaşırdım"

"Her zaman aynı şeyi yapıyorsun. Sesin iyi gelmiyordu ben de seni görmek istedim kötü bir şey mi yaptım?"

"Ben de sadece şaşırmıştım. Şaşırarak kötü bir şey mi yaptım?"

"Taehyung yapma. Hadi kalk gidelim. İyi gözükmüyorsun"

"İstemiyorum. Sen her gün altında inlettiğin kızların yanına gitsene. Rahat bırak beni iyiyim dedim!"    

"Bu ne şimdi?  Ne demeye çalışıyorsun sen benim en iyi arkadaşımsın taehyung. Seni böyle görmek beni üzüyor. Merak ediyorum diye suçlu mu oluyorum?"

Yine yapmıştı. Beni anlamıyordu. Kalbim acıyordu her defasında. Nasıl anlamazdı? Nasıl mahkum ederdi beni bunu yaşamaya? Beni her defasında yaralar ve sorumluluğunu üstlenmezdi.

"Beni hiçbir zaman anlayamayacaksın değil mi?"

Kalkmıştım yerimden odamıza doğru yol almıştım.
Odamızda onun kokusuyla yalnız kalmıştım. Düşünmekten başka çarem yoktu. Gözlerim kurumuştu mecalim kalmamıştı ağlamaktan.

PETRICHORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin