Farklıydı bugün. Güneş mutluydu içime işledi kendini. Bugün sabah uyanırken mutluydum. Havadan mıdır bilinmez. Oysa ki ben soğuğu ve geceyi severdim. Kimse alıkoyamazdı beni geceden. En mutlu anlarım gecedir. En üzgün anlarım gecedir benim. Jungkookla tanıştığım zaman gecedir. Onu sevdiğim zaman gecedir. Gece hayatımdır benim.
Yatağımdan kalkarken dört duvar arasında giydiğim ince şort ve çıplak üstüm. Komşular görür kaygısı olmadan gezerim. Tam yüzleştiğimde aynayla bakarım. Benliğim Kim Taehyung düşünecek zaman yoktu. Duşa girip çıkarım. Üstümü giyindikten sonra gelen koku hatırlatır gerçek hayatı.
"Jungkook kahvaltı mı hazırladın"
Odadan çıktığım gibi girdiğim bol şorttan hava girer kasıklarımı havalandırırken aldırmadan masaya otururum. Bazen bir çocuk edasıyla bazen de genç bir intihar girişimcisi. Dengesizlik midir bilinmez.
Jungkook gelir öper yanağımı.
"Bugün iyisin"
"İyiyim"
"Duş mu aldın"
Saçlarıma dokunur diplerini tadar eliyle.
"Evet"
"Ah taehyung. Ben bunu söylemeli miyim bilmiyorum."
Korku sarar içimi
"Ne oldu"
"Ben onu özlüyorum taehyung"
Korktuğum cümle öldürür tüm sevincimi. Ölürken hisler sana ait olan her şeyi yitirirsin.
"Şey bilmiyorum ne diyebilirim ki"
Sesim kısıktı. Boğazım düğümlü.
Hiçbir şey diyemeden yemeğini yemişti"Afedersin jungkook lavaboya gitmem lazım"
Yemeği bırakıp odama gitmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PETRICHOR
FanfictionTaehyung evlerinin önündeki çiçeklerim değil çiçeklerin gömülü olduğu yağmurlu toprakların kokusunu severdi.