Melis'in ağzından
Yarın okulun ilk günüydü. Aslında umrumda bile olmaz ama, artık Berfin ile birlikte yaşıyoruz. Yaptığım yeni başlangıç için heyecanlıyım. O ihanetten sonra, tek dostum olan Berfin, beni toparlamıştı. Takmamamı sağlamıştı. Artık ne Seçkin, ne de Ceren olmayan şeyimde değildi ( anladınız siz ne oldugunu). Aklıma geldikçe acı çekmem, ona hala aşık olduğumun göstergesi değildi. En azından berfin böyle söylemişti. Uyuyamayınca böyle mal mal düşüncelere dalıp kendimi üzmekten başka bir işe yaramadığım için, yan yatakta yatan Berfin'e baktım. Her ne kadar kabul etmek istemese de kahverengi saçları, biçimli dudakları, küçük bir burnu ve mavi gözleri ile çok ilgi çekiciydi. Bi dakika. Mavi gözler? Berfin bana iki kafam varmış gibi bakıyordu.
"Amk bu saatte mi inceliyosun beni? Gündüzler Ceren'in götüne mi girdi?"deyince saate baktım. Saat gecenin beşi. Hassiktir. Amk ya ilk gün göz altlarım mor olcak aağğağağağağağ :( :(
"Imk bı sııtti mi inciliyisin bini gindizlir cirinin gitini mi girdi? Sılak ya" dedim ve arkamı dönüp gözlerimi kapattım. 10-15 dakika Berfin'in bana sövmesini dinledikten sonra gözlerimi kapattım.
***
SABAH
"Meliiiiis kalk lan!"
-Ses yok-
"Amına koyim uyan lan!"
-ses yok-
"Meliiis beni duyduğunu biliyorum"
-ses yok-
"Bak sonu kötü olucak"
-ses yok-
"Südyeninin içine buz doldururum bak!" Bunlar hep blöf.
-ses yok-
Bi süre sustu. Amk acaba buz almaya mı gitti?
"Berfin amına koyim" diye olduğum yerde sıçradım. Amk bi insan götü mıncıklanarak uyandırılır mı lan?
Gülüyo...
Gülüyo...
Hala gülüyoo...
Susmayacağını anladığım için yastığı suratına geçirdim.
"Siktir git aşağı!"
Yine güldü ve odadan çıktı. Hızlıca okul kıyafetlerimi giydim, eyeliner çekip rimel sürdükten sonra -lise sonda makyajsız okula gidemem kısmetim kapanır- aşağı indim. Berfin mısır gevreği yiyordu. Yanına oturup onunkinden otlandım. Çünkü Berfin olmak bunu gerektirir. Ayağa kalkcam daa dolabı açcam daa gevreği alcam daa uff anlatırken yoruldum.
Evden çıkıp yürümeye başladık. Hayır arkadaşlar, fakir olmamızla alakası yok kesinlikle. Sadece her gün o kadar yolu mal mal yürümeyi seviyoruz.
Okula geldiğimizde 9. Sınıflara çömez diye bağırmasını ve hayatımda en sevdiğim insan olan müdürün konuşmasını dinledikten sonra (Berfin ile dedikodu yaptık çaktırmayın) sınıfa çıktık. İçeri girip en arkanın bir önüne oturduk. Çünkü en arkada her zaman Can ve Uğur otururdu. Yanlış anlamayın kamkilerimiz.
Neyse yerimize yerleştiğimizde bir ses ile başımı kaldırdım.
"Kalk lan yerimden!"