#1#

8 0 0
                                    

Okulun açılmasından bir hafta önce her sene 9.sınıflara alıştırma haftası yapılıyordu.Bu haftalarda her sene 10.sınıflardan 5 kişi görevlendiriliyordu.Ben-yeliz-ve yakın arkadaşlarımla beraber bir hafta önceden okuldaydık.Eğer Yeliz'seniz bu güzelim haftayı koca senelik maratondan önce son çıkış olarak belleyip sabahlayıncaya kadar oyun oynardınız.Ama bu sene öyle olmadı.Sabah erken kalkıp okula vardık bizimkilerle.Söylenmeye ben başladım.

-Hayır yani ne olurdu biraz daha tatil yapsaydım normal insanlar gibi?

Dilara atıldı,

-Niye kanka 9.sınıflar normal insan değil mi?

Bu soruyu Dilara'nın sormuş olması şaşırtıcıydı ve basbas bağırarak:
"Ben yazları ders çalışmaya başladım."diyordu.Sevim ise pek konuşmazdı.Çünkü laf ona dokunmadıkça etrafa"hepinizden nefret ediyorum"bakışı atarak yürüyüşüne-veya o an her ne yapıyorsa-devam ediyordu.Okula vardığımızda 10-B den olduğunu öğrendiğimiz iki 10.sınıf öğrencisi daha vardı.ikiside erkekti.Biri bandanası ve güneş gözlüğüyle çok hoş görünmesine karşın fazla dikkat çekiyordu.Öteki ise "Elmacık kemiklerim var ağlayın."dercesine elmacık kemikleri dikkat çekiyordu.Müdür yardımcısı bizi yanına çağırdı.Üst kata çıkarak kapıya eriştik.Daha sonra ben kapıyı tıkladım ve onaylayan yanıtla beraber içeri girdik.Tek tek Hocanın önünde hizaya geçtik.
Hoca,
"Çocuklar geldiğiniz için teşekkürler.Herkes yaz tatilini bölmüyor 4 9.sınıf için."
"Nasıl yani?4şube mi var?"dedi az önceki gözlüklerini çıkarmış çocuk.
"Evet ama sorun yok.En baştaki kızım,Yeliz miydi?"
"Evet Hocam.10-A Yeliz ben."dedim.
"Tamam işte suz beraber 9-A'ya gidin.Zaten bir iki cümle kurun oyalayın 12.00'a kadar yeter."dedi Hoca.
"Peki Hocam."dedi bandanalı çocuk.Ve beraber 9-A'yı bulmaya gittik.

...

Bahçeye çıktığımızda hemen 9-A yı buluverdik.Zaten geçen sene biz de buradaydık.Kolay oldu benim için.
"Yeliz!"dedi babdanalı çocuk.
"Efendim?"diyerek yanıtladım.
"Bak bu kız düşmüş taşıyalım mı revire kadar?"dedi.Gerçektende kızın dizi fena kanıyordu.Daha sonra ona öneride bulundum:
"Bu sınıf bize emanet olduğu için öğretmen asansörünü kullanarak yukarı çıkar ki bende burda durayım.Ama zorlanırsan..."
"Zorlanmak...Ben?Allah aşkına keyfine bak ya."dedi.Bende başımla onayladım.
Müdür konuşmasını yapınca hemen sınıfa gittik sıra olmuş 9-A ile beraber.Ardından Yusufla o kızın -kız bacağını uzatmış oturuyordu sanırım bacağında bir sorun vardı- sınıfta olduğunu gördük.Yoklama alınmadığı için gelmeyenler de oluyordu.Sınıfla önce tanıştık.Bacağını kıran kız-ki adının Rumeysa olduğunu öğrendim.-
Bir köşeye çekilmiş pubg mobile oynuyordu.Yusuf da merakla onu izliyordu.Oyun ona acısını bir nebze olsun unutturmuştu.
Sınıfla konuşurken oyun oynayan -ki biz bunlara gamer diyoruz.-kitlenin fazla olduğunu fark ettim.Kendimi bir anda arka köşede muhabbet ederken buldum.Herkesin farklı hayalleri vardı ama hepsinin güzel hayalleri mevcuttu.Derken sınıfın fazla kaynaştığını fark ettim.Hemen ayağa kalktım tek tek dolaşïp uyarmama ramen dinlemediklerini fark edince hemen bağırma yöntemine başvurdum:
"Ya Türkçe mi anlamıyorsunuz yoksa?ingilizce de var bende kullanabilirim!"
Dedim ve yaka kartından ismini nihayet öğrenebildiğim Yusuf'un irkildiğini gördüm.Şaşırmakla korkmak arasında bir tepki verdi ama çözemedim.Sıraların arasında gezmeye devam ederken isminin Kiraz olduğunu öğrendiğim kız arkamdaki yapışkan not kağıdını fark edip bana verdi.Kiraz'a teşekkür ettim.Kağıdı buruşturup çöpe yollayacakken üstünde ingilizce yazdığını fark ettim.Üstünde,

I'am foolish.         (Ben kokuyorum )
Yazıyordu.Ne alakaydı ki daha dün duş almıştım ve üstelik parfüm şişesini üzerime boşaltmıştım.Daha sonra bunu 9.sınıflardan kimsenin yapmayacağını düşünüp geriye kalan ve gerçekten şüphe çeken Yusuf kalmıştı.
Hemen yanına gittim.Ama gitmeden önce silahımı hazırladım.Üzerine ise ,

I'am idiot.               (Ben aptalım.)

Yazdım.Bu foolish'ten de kötüydü.Ama kaşınanı kaşımalısınız.
Sonra Onu camın önüne çağırdım."Galiba müdür bizi çağırıyor "bahannesiyle üstelik :)
Daha sonra not kağıdını arkasına yapıştırdım.Ben olduğumu her türlü anlardı zaten.Derken zil çaldı.Rumeysa'yı tutarak dışarı çıkardık.Ailesi oni teslim alana kadar başında bekledik şanssız kuzunun.Ardından bay elmacık kemiği ve benim minnoşlar geldi.Ben hemen ordan kaçmaya çabalıyordum çünkü bay elmacık kemiği bütün oyunu bozabilirdi.O yüzden Dilarayı midesinden vurup yemek yeme bahnnesiyle okulu terkettik.Umarım ancak kıyafetini çıkarttığında fark ederdi Yusuf.
Gittiğimiz kafede dilara deli gibi yemeğe gömülünce bende bir el pubg gireyim dedim.yarım saatin sonunda 1. Olunca o kafeden mutlu şekilde ayrıldık.

BandanaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin