Klişe | B×B

42

ÖNCEKİ BÖLÜMÜ ATLAMAYIN TŞKRLER💜

🌟

Uyandığımda yanağım Cemre'nin çıplak göğsüne yaslıydı, yüzümü çevirip göğsünü öptükten sonra doğruldum ve kollarımı dizlerime yaslayıp, yatakta oturmaya başladım.

Çok şey düşünüyordum ama aynı anda kafamın içi bomboştu.

Sırtımda hissettiğim tüy gibi dokunuşla yerimde sıçrayıp Cemre'ye baktım, yüzü uykudan şişmiş, gözleri bayık bayık bakıyordu.

"Günaydın." Gülümsedi ve elini omuzuma koyup beni göğsüne çekti, kollarını omuzlarıma dolayıp saçlarımı kokladı, "Günaydın." 

Kollarımı sırtına doladığımda yanaklarımı öptü, "Neyin var senin?" Dediğinde kafamı kaldırıp yüzüne baktım, "Ne?"

"Yarım saat boyunca yatakta oturdun öylece. Kıpırdamadın bile." Parmakları saçlarımda dolaşmaya başladı, sesi yumuşamıştı, "Neyin var güzelim?" Kokusuyla dolu bir nefes alıp ona iyice sokuldum, "Yok bir şeyim." Elini saçlarımdan ayırıp, ensemden sırtıma indirdi, "Yalan söyleme."

Derin bir nefes verip yüzümü boynuna yasladım, "Bir süredir tuhaf rüyalar görüyorum. Dün görmedim ama, çok rahatsız hissediyorum." Parmakları sırtıma daireler çizerek hareket ediyordu, "Nasıl rüyalar."

"Konuşmak, anlatmak istemiyorum." Bedenini bedenimden ayırdı ve yanaklarımı yavaşça kavrayıp önce burnumu daha sonra dudaklarımı öptü. "Irmak." Dedi uyaran bir tonla. Adam büyüdükçe ciddileşiyordu. Şimdi suratına bakınca, aradan her ne kadar fazla zaman geçmemiş olsa dahi bana, 'Ak Irmak'ım coş Irmak'ım' diye tezahürat yapan çocuktan çok daha farklı gözüküyordu. Çok daha olgundu.

"Irmak." Dedi tekrar, aynı tonla. Omuzlarımı düşürüp bedenimi gevşettim ve ellerinden kurtulup göğsüne sokuldum, yüzüne bakmaktan çekiniyordum, çünkü anlatmadığım için kızacağını biliyordum.

"Aslında tam olarak ne gördüğümü, kimi gördüğümü bilmiyorum. Ama birisi bana dokunuyor. Neredeyse her gece. Ve o kadar rahatsız hissediyorum ki... Sanki, sanki şy gibi-" durdum, ne gibiydi?

"Ne kadar zaman oldu peki güzelim?" Ses tonunu yumuşatmıştı.

"Bir ay falan."

"Neden bana anlatmadın?"

Omuz silkip elimi göğsüne koydum ve parmaklarımı hareket ettirmeye başladım, "Seni de huzursuz etmek istemedim."

"Zaten huzursuzdum." Diye homurdandı, "Sevişirken arada bir bile olsa dalıyordun. İstersen anlatırsın diye sormak istemedim. Ama anlatmadın." Bacağımı karnına atıp üzerine çıktım, eğilip boynunu ve göğsünü öpücüklerimle dolandım, "Bu sefer dalmam hiç." Dedim sırıtarak. Kafasını, gülerek iki yana salladı ve çevik bir hareketle bedenimi bedeninin altına aldı.

"Sen hiç uslanmazsın, değil mi?"