Arkadaşlar ilk hikayem umarım beğenirsiniz :)
-SORU İŞARETLERİ-
Kolumda hafif bir sızı hissediyordum.Bedenim yorgun, ağır... Olduğum yerden kalkmak istemiyordum.Başımı hafifçe yukarı kaldırdım; bulanık görüdüğümden dolayı sayamadığı bir kaç kız alaysı bir tavırla bana bakıyordu.Birisi üzerime yaklaştı ve gözlüğümü taktı. Etrafımı dikkatlice izledim bu kızlar bana bi yerden tanıdık geliyordu. Ama tam olarak hatırlayamadım. Bir düşündüm.Tam hatırlayacaktım ama sırtıma yediğim ağır bi darbe ile çığlık attım.Ve ağlamaya başladım.''Siz kimsiziniz bana ne yaptınız böyle cevap verin ! Nerdeyiz hee...''diye sordum.Fakat cevap alamadım.Liderleri olan kaba sesiyle ''Bizimle dalga mı geçiyosun sen ?Kızlar sanırım yediği dayaklar az geldi.Bence eğlence devam edebilir.'' dedi.Ve büyük bir kahka patlattılar.Sinir bozucu ve alaycı seslerinin arasında düşünmek bile zordu.Ama evet evet bi şeyler ,aklıma bişeyler gelmişti.Önceki gece Augustus ile yemeğe çıkmıştık.Eve dönerken o kızları görmüştüm.Bana laf atmışlardı tam olarak hatırlamıyorum ama en uzun boyluları ''Psikopat sürtük seni bir daha Augustus'un yanında göreyim,doğduğum güne yemin ederim ki mezarını kendi ellerim kazarım.''demişti.Augustus'a olan aşkımdan ne dediysem beni bu hala getirmişler.
O lanet olası yerden ve şımarık kızlardan kurtulmuştum.Ama ben hala bir şeyi merak ediyorum.Beni kurtan kişi de kimdi öyle,üstünde siyah hırkası vardı.Yüzünde maske bir türlü göremedim.O lanet yerden uzaklaşınca beni öylece bırakıp gitti.Uzun bir süre seslendim, fakat arkasına bile bakmadı.Kafamı bu sorular kurcalarken ,kendimi evde buldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNAHKAR
RandomNe olduğunu ilk başta anlamayan Carie,hem karışısına çıkan zorluklara direnmeye çalışır,hem de kafasındaki soruları cevaplandırmaya çalışır.