𝐈𝐌𝐈𝐓𝐀𝐓𝐄 𝐆𝐎𝐃

I

Günah Çıkartma
__________________

Şehvet düşkünü, sarhoş, ruhu fakirlerdenim. Daha da önemlisi ben günahkârım. Bedenim ve ruhum Tanrı'nın esiri altında falan değil. Ben ibadet yoksunu, dinsiz bir yitiğim. Dua etmeyeli uzun zaman oldu, Tanrı'ya küseli ise yıllar. Ama hâlâ kesmedim umudumu. Bir gün biliyorum, bir gün hiç istemediğim kadar mutlu olacağım.

Değil mi?

Bir aralar cenazemi düşündüm. Ah, gülmemek elde değil. Tabutumun toprağın altına girdiğinde benim için kimsenin dua etmeyeceğini iyi biliyorum. Beni seven kimsenin olmayışı bana koysaydı herhalde, yaşamaktan zevk almazdım. Ben Tanrı'ya inat istediğim gibi yaşıyorum. Kendi kurallarımı ve kendi ibadetlerimi kendim yaratıyorum. Ve beni yargılayan insanların yüzlerine tükürüyorum.

Fakat bugün Tanrı'nın evi sayılan saygıdeğer(!) mekanına gittim. Beni karşılayan pedere günah çıkaracağımı söyledim. İkimizde bir kabinin  içerisinde konuştuk. Ona günahlarımdan bahsettim. Ve beni sıkılmadan dinledi. Tek bildiği şeyse Yüce Babamız seni affedecek-ti.

"Peder, ben evli bir kadınla yattım."

Beni dinlediğini o küçük deliklerden farkedebiliyordum. Başını sallıyor, hımlıyordu.

"Sonra kadının başını kestim. Kanlar akmaya devam ettikçe güldüm. Güldüm ve güldüm. Sonra o lanet kadının üzerine boşaldım. Beni tahrik eden şey kopmuş kellesiydi. Üzgünüm. Tanrı affedicidir değil mi?"

Küçük deliklerden herifin yüzüme bakmaya çalıştığını gördüm. Konuşmak üzere açtığı çenesinden ufak tefek sesler çıktı. Gülümsememe engel olamadım. Hayır, yalan değildi. Ben kellesi kopuk bir kadının üzerine boşalmıştım. "Yüce Baba affedicidir evlat ama yalanda kötü bir şeydir." Alayla bir kahkaha koptu dudaklarımdan. İnce parmaklarımı deliklere geçirdim. Yüzümü olabildiğince oraya doğru yaklaştırdım. Tüm nefretimle baktım suretine. Zorlukla görebildiğim gözleri yeşildi. Ve o yeşilliklerde korku hakimdi.

"Yalan kötüyse peder, iki yıl önce bana günahlarımdan arınacağımı ve Tanrı'nın beni mutlulukla hediyelendireceğini söylediğinde de doğruyu mu söylüyordun? Çünkü Yüce Baba'nız bana kıçıyla gülmeye devam ediyor."

Peder gözlerimdeki cehennemin bizzat yedinci katındaki kendine ait giriş biletini görmüş olmalı ki, topuklamıştı. Aynı zamanda benide kovmuştu. Tanrı'nın evinden kovulmuştum. Bir peder tarafından Tanrı'nın evine girişim yasaklanmıştı. Söylüyorlardı da inanmıyordum. Ne zaman aklıma gelse gülümserim. "Yatacak yerin yok." Ah, Min Yoongi. Hayatım boyunca bana bunu söyledin. Ama sende biliyorsun, sende adisin. Sende benim gibi adisin.

Ve sen Seokjin, ödlek herifin tekisin. Sürekli beni yargılayıp duran ana kuzusunun teki olmam çıldırtıyor. Ama zevk alıyorum, işimi yaparken beni izlemenden zevk alıyorum. Neden sende Joon gibi olamıyorsun? Bana sürekli doğru yolda olduğumu söyleyip sırtımı sıvazlamıyorsun? Ha bir de Jimin var.

Beni ayartmaktan zevk alan şerefsizsin sen. Süreklide senin sözünü dinliyor olmam ayrı bir ironi. Tamam pekâlâ, her insan günahkârdır. Hatasız bir tek kulun yer yüzünde olmayacağını herkes bilir. Müslümanlık, Yahudilik, Hristiyanlık vs. Herkes doğduğunda sütten çıkmış ak kaşık olarak doğuyor. Kader defterleri Tanrı tarafından hali hazırda beklerken sanki hayatı ciddi manada kendimiz çiziyormuşuz gibi yaşıyoruz ama öyle değil. Yüce Baba bizleri izlerken günahın kurbanları oluyoruz. Sen, sende öylesin. Sende bir günahkârsın ve itiraz edemezsin. Ben günahlarım için Jimin veya bir başkasını suçlamıyorum. Nefis diye bir şey vardır. Nefsine hakim olmak denilir. Tanıdık geldi mi bu şekilde söyleyince?

Ben nefsime hakim olamadım. Ben Tanrı'nın bana bahşettiği güzellikleri yıkarken insanoğluna kötü örnek oldum. Zina bana erişilmez azametle göründüğü zamanlar, elimle kendimi tatmin ederdim. Fakat Şeytan bana her zaman fısıldardı. İçimdeki satana hakim olamadım. Zinadan başladım. Farklı zevklerin tadına varmak istedim. Aradığım şeyi her bedende denedim. Her gün bir başkasıylaydım. En sonunda zevkin doruğuna ulaşacağım bir şeyin farkına vardım.

O kırmızıydı. Ve ben kırmızıyı en sevdiğim şeyde kullandım.

Tanrı affetsin.

-Din dışı hadiseler ve rahatsız edici sahneler bulunmaktadır.

Keyfini çıkartın.