KAİNAT: Siz olmasanız uçaktaydım ben şimdi nerden çıktınız karşıma ya.
ŞEBNEM: Aa evet evet sen bir okyanus esintisi bi bahar ferahlığı oldun benim hayatıma ben sensiz günlerimi yaşanmamış farzediyorum zaten .
KAİNAT: Hayatımda ilk defa kendim için bişi yapıcaktım ilk defa yani kimseyi düşünmeden sadece kendim için ya onada geç kaldım yetişemedim ege'ye .
ALMİLA: İsmi ege'mi çok güzel bir isim yani pozitif etkiler taşıyor sesliyle başlayıp sesliylede bittinğinden şanslı biri yani .
ŞEBNEM: 1 dakka ya , ya biz üçümüzde aynı adamın peşindeysek, kim bu ege.
ALMİLA: Nasıl biri.
ŞEBNEM: Soyadı ne.
ALMİLA: Ne iş yapar.
KAİNAT: 1 dakka ya niye soruyosunuz siz bunları .
ŞEBNEM: Lorde of the kezban olma şekerim ya senin ege dediğine ben arda diyosam.
KAİNAT: Nasıl ya.
ŞEBNEM: Şöyle yani isimlere takılma diyorum al sana zincirleme gizem tamlaması, seninkinin adı ne .
ALMİLA: Akif, ama doğru söylüyosun ya benim akif'im senin ege'n seninde arda'nsa.
ŞEBNEM: Hemen detay ver.
KAİNAT: Eeee ege uzun boylu, yakışıklı, benden iki yaş büyük , tiyatrocu..
ŞEBNEN: Arda İzmir'in en gözde bekarıdır ama ona 'olmak yada olmamak' desen 'olur canım ya tabi sıkma canını' der.
ALMİLA: Niye şimdi uçakta.
ŞEBNEM: Ee nikamızdan kaçıyo.