Yazardan...Öğlen 12 suları yatakta kıpırdana kıpırdana delice çalan telefonunu arıyordu Buket erken uyanmayı sevmeyen uykucu biri e tabi saat 12 biz normal insanlara öğlen olan bu saat bu güzel kız için "sabahın körü'ydü" en çok değer verdiği ve en sevdiği arkadaşı arıyordu ( HASRET) biraz çaba sarf ettikten sonra telefonu bulmuş ve açmıştı;
(B) "Uyuyorum lütfen daha sonra da aramayın!"Dedi alaycı bir sesle olmayan öz kardeşi gibiydi bu kız, amacı onu sinir etmekti tabi ki de.
(H)- "Uyuyo musun hala sana inanamıyorum. Gece gündüze, insan insana, hayvan hayvana alıştı da sen erken uyanmaya alışamadım be kızım."
Dedi gülerek.(B)- "sen daha 18 yaşındasın, annem gibi konuşmaktan ve beni azarlamaktan vazgeç artık."
Ufak bir kahkaha tufanı ardından konuşma devam etti. Hasret Buket'e çok özlediğini ve artık buluşmaları gerektiğini söyledi. Buket de aynı şekilde karşılık verdi çünkü bu kız onu sakinleştiriyor iyi olmasına neden oluyordu. Buket'le aralarında 1 yaş farkı vardı denilemez ay farkıydı 3 ay farkla Hasret Buket'den büyüktü ama gelin görün Buket altta kalmayan uslanmaz biri aşırı yaramaz ve hala sorumluluk alamayan bir küçük çocuk gibi. Buluşma saatlerini 14.00 ayarladılar ve Buket için gün yeni başlıyordu...
Buket'den
Rüyamda atlı prensimle pembe ormanda dolaşırken telefonum yatağımı titretir derecede çalıyordu, aslında şiddetli bir titreşim değildi fakat bedenim saatlerdir uykuda olduğu için kafamda ve vücudumda büyük bir etkisi vardı. Telefonu uyumadan önce nereye koyduğum hakkında fikrim yok, koyduğum yeri bilsem de yatakta delice döndüğüm için bıraktığım yerde olması beni şaşırtır. Büyük çabalar sonucu telefonumu elime geçirmiş bulunmaktayım. Gözlerimi hafif araladıktan sonra hiç şaşırmadığım da surat ifademden belliydi kardeşim arıyordu! Bakın arkadaşım demiyorum çünkü o benim kardeşim tek dostum tek sırdaşım ve daha ifade edemediğim binlerce özelim bu kız benim telefonu açtığımda konuşmasına izin vermeden söylediğim lafla susmuştu bile.
-"Uyuyorum lütfen daha sonra da aramayın!"
İçimden bu cümleye gülerken bir yandan Hasret'den cevap bekliyordum.. tabi kısa sürmedi haykırışlarıyla annemin yokluğunu aratmıyordu. Ah deli edicek bu kız beni, saat 12 de uyandığım için azar işitiyorum şuan neden diye soracak olursanız geç uyanmam dan şikayetçi bir de sevgilim gibi trip atması yok mu deli ediyor beni. Buluşmak için bana sadece 2 saatcik vermişti inanamıyorum ilk defa bu kadar uzun bir zaman dilimi vermişti bana genelde bana haber vermeden evden çık derdi.
Yataktan kalkmak istemesem de vedalaşıp çıktım sıcacık yorganımın altından. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp özel işlerimi hallettikten sonra üşüdüğüm için hemen havluyla suratımı kurutup parmak uçlarımda koşa koşa odama girdim, dolabımı açıp boğazlı siyah vücuduma yapışan kazağımı aldım altına kışlık gri eteğimi ve de ince külotlu çorabımı alıp yatağımın üzerine gelişi güzel bıraktım, saçlarımı ev topuzu yapmıştım dün gece fakat oldukça yumuşak olduğu için omuzlarıma dökülmüştü bile.
-Kahretsiiin! Canım yanıyor! Ahh inanamıyorum kesicem bak seni açıl artık!
Bir süre oyalandıktan sonra saçlarıma dolaşan tokayı çıkarmıştım. Hemen aynanın karşısına geçip diz kapağımın iki karış yukarısında yani kalçamın azıcık aşağısında olan saçlarımı taramaya başladım saçlarım genelde kıvırcık ama dün duş aldıktan sonra gelişi güzel düzleştirmiştim nerdeyse haftada üç kere düzleştiririm saçlarımı kıvırcık hali pek yakışsa da ben düz halini kendime daha çok yakıştırıyorum. Saçlarımla işim bittikten sonra aynanın önüne oturup makyaj çantamı kendime doğru çektim, içinden çıkardığım 3 eşyayı alıp aynanın önüne bıraktım... Eyeliner, maskara ve ruj, ahh vazgeçemediğim üçlüm. Eyeliner bazı insanlar için zor olsa da ben kullandım kullanalı hiç zorlanmadan jilet derecesinde mükemmel denilecek kadar iyi yapıyordum. Kahretsin kendimi övmeyi sevmem ama bence bu gerçekten usta işi!