Çıkartıp babası olacak pezevengin numarasını çevirdim aradım çok geçmeden uykulu sesiyle açtı şerefsiz kız burda ne halde kendisi hala zıbarıyor. Çok geçmeden o iğrenç sesi kulaklarıma geldi. "Buyrun Ateş bey bir sorun mu oldu" dedi. E bu pezevenk de haklı sabahın 4 dünde ilk defa aradım. Tekrar boğazımı temizleyip konuşmaya başladım. "Lafı uzatmayacağım Buket'i yanıma alma vakti geldi bundan sonra benim yanımda kalıcak annesine ve ablasına gerekli açıklamayı sen yaparsın şuan benim yanımda evliliğe ikna edene kadar oyala annesini evliliği kabul edene kadar göremeyeceksiniz" dedim. Hayır deme şansı yoktu 2 senedir biliyor ve benden kıtlıktan çıkmış gibi para alıyor para umrumda değil annesini ve ablasını oyalasın yeter oyalamasa da benim için önemli değil. "Peki Ateş bey ama 18 yaşına girince alacağınızı söylemiştiniz, birde bizim para işimiz devam edecek değil mi?"dedi. Siktiğimin adamı hala aklı parada insan çocuğunu hiç mi sevmez. "Evet aynı şekilde devam edicek" dedim ve sinirden şuan kapı kolunu sıkıyorum ve suratına kapattım telefonu niye bu kadar şerefsiz ve pezevenk lafını kullandığımı anlamışsınızdır çocuğunun durumunu öğrenmeden aklı direk paraya giden it bir babası var ufaklık uyanmıştır diye sakin bir şekilde odaya girdim tam tahmin ettiğim gibi ufaklık uyanmış ve daha nerede olduğunu idrak edememiş şuan kocaman açmış gözlerini bana bakıyor. Yerim seni surata bak şaşkınlık bile yakışıyor. Tebessüm edip konuşmaya başladım çünkü miniğimin konuşmaya niyeti yok. " Ufaklık çok korkuttun beni" dedim tebessüm ederek. Çok geçmeden konuşmaya başladı bile hassiktir susturabileceğimi sanmıyorum. "Siz o cafedeki adamsınız ne oldu bana siz neden buradasınız kafama noldu benim ah canım çok yanıyor" dedi acı ve titrek bir ses tonuyla canının yandığını canımın yanmasından anlayabiliyorum, hadi bakalım ne anlatacağım ben şimdi.
***
BUKET'DENGözümü açtığımda tekrar o masmavi gözlerle karşılaştım kıpkırmızı olmuştu gözleri nerede olduğumu tam bilmiyordum ne olduğunu anlamadan muhteşem bir ses tonu kulağıma doldu bu ses betonun sesi mi vay be. Onu korkuttuğumdan bahsetti iyi de beni bu adam neden önemsiyor ki daha fazla düşünceye kapılmadan soru yağmuruna tuttum onu tabiki de konuşmayı çok seviyorum. Onu cafede gördüğümü bana ne olduğunu biliyordur diye konuşmaya başladım ve o müthiş sesini çok geçmeden tekrar duydum.
"Sakin ol ufaklık ve nefes alarak konuş, çok konuştuğunu biliyordum da bu kadar bilmiyordum valla" dedi ve gülümsedi ne kadar da güzel gülüyor bu adam Allah sahibine bağışlasın olmayan abim yaşında sadece tipi ve ses tonu çok iyi. Çok konuştuğumu nerden biliyor ki neyse öğreneceğiz. Ben evden çıkmadan önce bugün şanslı günümdeyim demiştin değil mi saçmalamayın ben ve şans ikisi bir araya gelicek bir şey değil. Ben gözlerimi masmavi gözlere dikip o derinliklerde kaybolurken bu yakışıklı abimiz kıpırdandı ve tekrar konuşmaya başladı. "Manzaranı bölüyorum kusura bakma ama yarana bakmam lazım" diyip başıma doğru yaklaştı hıı? manzara mı pis yakalandım hemen toparlanıp konuşmaya yeltendim. "Ne manzarası be sadece ne olduğunu merak ediyorum." Dedim. Gözlerimi devirerek bu haraketim onu mutlu etmiş olacak ki gülümsedi, ve tekrar konuştu. "Bak miniğim sen halsizlikten düşüp bayıldın doktorlar sana baktı ve şuan iyisin serumun bittikten sonra çıkıcaksın" Dedi. Bana miniğim diyor küçük olduğumu biliyor galiba çok da küçük değilim hadii bee ben ablamı unuttum beni çok merak etmiştir eve gidince beni öldürücek. Telaşlı şekilde yerimden kıpırdanıp zor da olsa konuşmaya başladım. "Ablam, ablam beni çok merak etmiştir saat kaç ? Telefonum nerde."dedim. Susmamı bekliyormuş gibi tekrar konuştu. "Şşşt sakin ol bakalım kimsenin seni merak ettiği yok telefonun da bundan sonra bende kalıcak" dedi. Ne diyor be bu beton bu kimmiş de benim telefonum onda kalıyor. "Nasıl ablam meraktan ölmüştür abi izin ver ablama haber vereyim ne olur abi" dedim çaresizce ama o çok sinirlendi ne kötü bir şeymi dedim şimdi ben bir boğa gibi nefes alıp Nefes alıp veriyor karşımda gözlerini de kapattı sinirlendirecek bir şey de demedim ki yüksek bir sesle irkildim. "Bana abi deme ismim Ateş ismimle seslen" dedi. Çok büyük lan bu adam niye adıyla sesleneyim hem bir daha görmüycem zaten.
***
ATEŞ ARAF DANŞuan onu duvardan duvara çarpmamak için kendimi zor tutuyorum bana abi diyor lan neyse sakin olmam lazım serumu da bitti kolunu hızlıca kendime çektim ve ağzından ufak bi inilti çıktı canını acıtmış olmalıyım bana abi dediği için bu acı umrumda değil ama içimden bir şeyler kopmadı diyemem.
"Serumun bittiğine göre gidebiliriz" dedim sakin bir sesle güçsüz sesiyle tekrar konuşmaya başladı. "Her şey için teşekkürler dışarıdan taksi çevirip gidebilirim çok sağolun" dedi. Dalga mı geçiyor bir de ayaklanmaya çalışıyor şuna bak hemen ayağa kalkıp önüne geçtim ve sakin olması için konuşmaya başladım. "Tamam den burda dur doktor bir kaç tane ilaç yazdı reçeteyi sana getireyim sonra gidersin" dedim. Güven veren bir gülümsemeyle hadi ama onu bırakacağımı düşünmüyorsunuz değil mi sadece onu kandırmak ve odada tutmak için yaptım bunu.
***
BUKET'DEN
"Pekâlâ bekliyorum burda" dedim. Ve odadan çıktı ne değişik adam tamam yardım etmiş sağolsun ama gidiyoruz falan hayırdır yani ama öyle bağırınca korkmadım değil arkamı dönüp zar zor yataktan kalktım çantamla hırkamı aldım kapı açıldı tam arkamı dönecekken tekrar o mavi gözleri gördüm ve burnuma birşey bastırdı sonra gözlerim kapandı...
***
ATEŞ ARAF'DANUfaklığımın bana zorluk çıkarmaması için onu bayılttım kucağıms alıp odadan çıktım hastanedeki herkes yine bana bakarken umursamadan arabama doğru gittim Enes Gonca'yı eve götürmüş şimdi miniğimi de yeni evine götüreceğim ve 2 yıldır onun için yaptığım odayı görünce sevinir inşallah tabi onu şuan kaçırıyorum uyandığında neyle karşılalacağımı bilmiyorum. Ön koltuğu geriye doğru yaslayıp güzelimi dikkatli bir şekilde yatırdım ve kemerini taktım tekrar alnına minik bir öpücük bıraktım kapısını da kapatıp şoför koltuğuna geçtim eve doğru sürmeye başladım arada bir ufaklığıma bakıyorum uyanır mı diye zaten uyansa başımın etini yiyeceğini biliyorum bakmama gerek yok o yüzden, eve geldik kapıda duran korumalar kapıyı açtıktan sonra küçük oburumu kucağıma aldım başındaki yaraya dikkat ederek ufacık vücudu kucağımda kayboluyordu istemsizce suratımda tebessüm oluştu hemen surat ifademi düzeltip sessiz bir şekilde korumalarla kapıyı açmalarını söyledim bugünlük benim odamda kalıcak hatta bir kaç gün tamamen kendine geldiğinde onun için hazırladığım odada kalıcak yukarı çıkıp kendi odama yöneldim kapıyı kolumla zar zor açtım ukaflığın uyanmamasına dikkat ederek yatağıma yatıracakken o mis kokusu geldi kafamı iki dakikalık bir süreliğine saçlarına gömmüş bulunmaktayım şuan o kadar gevşedim ki anlayamam yatağa bıraktım yavaş bir şekilde üstünü örtüp korkmasın diye ışığı açtım aşağı inip koruma sayısını çoğaltmam lazım çünkü ufaklık uyandığı zaman kaçmaya çalışıcak zeki olduğu için korumaları alt eder kapıyı çıktıktan sonra kitledim hızlı bir şekilde aşağı inip korumlara odamın önüne en güvendiğim iki kişi yani Demir'le Furkan'ı koymalarını söyledim mutfağa geçip yiyicek bir şeyler aldım kahvaltılık sosis salam vs, miniğim uyanınca yesin diye tekrar oraya çıkıp kapıyı açtım sessiz bir şekilde kapatıp mini dolaba doğru yöneldim fişini takıp getirdiğim yiyecekleri içecekleri düzdüm saate baktığımda sabah 6 olmuştu bugünkü aldığı darbeden dolayı yanında uyumak istemedim çünkü çok deli yatarım ona zarar veririm diye korkuyorum düşmesin diye dolaptan yastık alıp etrafına koydum biraz onu izledikten sonra gidip duş aldım üstüme rahat bir şeyler giyip odamın içindeki koltuğa yöneldim ölsem bir kız için koltukta yatacağım aklıma gelmezdi koltuğu yatak pozisyonuna getirip ince bir çarşafı da koydum miniğimin yanına yaklaşıp alnından öptüm hem ateşini ölçmek hem de 2 senedir ona yakın olamadığım için kokusunu içine çektim uyandırmayacak derecede öptüm eğer uyanırsa beni uyutmaz huysuzluk çıkarır diye, çok halsizim odanın kapısını uyanınca açıp kaçmasın diye kilitledim zaten kapıda Demir ve Furkan olacağı için kafam rahat hemen koltuğa yönelip kafamı yastığa koydum güzelimin kokusu burnumu hatta tüm vücudumu sarınca tebessüm edip gözlerimi kapattım..