15 dakikadır Lisa'ya burdan gitmek için yalvarıyordum.
Tabiki de beni dinlemiyordu!"Lisa kalmaya devam edersek cinayet çıkabilir."
Lisa elindeki kokteyi ile yeni arkadaşlarıyla sohbet ediyordu. Bende siyah bir koltuğa oturmuş kollarımı kendime sarmış bir şekilde etrafı izliyordum. Onu gördüm, ben burda sinirden köpürürken o hiç bir şey olmamış gibi konuşmaya ve içkisini içmeye devam ediyordu. Onu boş geçip etrafı süzdüm, insanlar gerçekten eğleniyordu.
Merak ettiğim kişi ise ortalıkta yoktu. Bir anda kapı açıldı ve o odaya girdi, Kook. Üstüne baktığımda saçları o günkü gibiydi;
Siyah yırtık bir kot ve siyah bir gömlek ile gerçekten havalı duruyordu. Gözleri bir anda bana çevirilirken hemen etrafa bakmaya başladım. İçimdeki ses buraya geldiğini söylüyordu.
Ve evet, geldi." Selam Jennie. "
" Selam Kook."
" Buraya gelmene gerçekten şaşırdım, buralardamı yaşıyorsun? "
" Oh, evet arkadaşımla geldik. "
" Anladım, neden eğlenmiyorsun? "
" Canım bir şeye sıkkın, boşver. "
" Anlatmak istersen dinlerim. "
"Teşekkür ederim. "
Gülümsedi, küçük çukuruna bakınca gerçekten ölüceğimi hissettim. Tanrım neden bu kadar tatlıki? Ondan hoşlanmıyorum, ama gerçekten yakışıklı buluyorum. Sanırım bu yüzden ona karşı böyle şeyler hissediyorum.
" Seni arkadaşımla tanıştırim istersen."
Dediği şey üzerine kendime gelip cevap verdim.
" Hım, tabi olur. Bende seni arkadaşımla tanıştırim."
" Tabi hemen geliyorum."
Gülümseyip yerinden uzaklaşırken arkamı döndüm ve Lisaya tanıştırıcağımı söyledim. Ardından kolumun dürtülmesiyle arkamı döndüğümde olanlara ağzım açık şekilde baktım.
Ne yani tesadüfünde bu kadarını yapmayın ama. Şu an karşımda Kook ve o adi pislik duruyor. Kook gibi iyi bir insanın nasıl böyle bir arkadaşı olur anlamıyorum.
" Bu arkadaşım Yoongi. "
Yoongi'miş çok kötü bir ismi var. İlkokul çocuğu gibi düşünürken yanımdaki sarhoş Lisa da konuşmaya başladıktan sonra gerçek dünyaya döndüm. Bir saniye ne diyor o?
" Kook adım Lisa, ve bizim evde gerçekten ünlüsün. "
" Ünlü müyüm vaycanına! "
" Sanırım Lisa çok içmiş yoksa neden ünlü olasın ki? "
" Uv, şey haklısın. "
Kıkırdayıp Lisayı süzmeye başladı, gözlerindeki ışıltıyı görebiliyordum. Bu... bu çok tuhaftı. Yoongi' e baktığımda ise o sabahki umursamaz davranışlarına devam ediyordu. Artık çok sıkıldığım farkedip Kook' a döndüm.
" Biz gitsek iyi olur Kook. "
" Daha eğlence başlamadı bile biraz daha kalsanız olmaz mı? "
" Oh, pekala ama daha fazla kalamam."
Son söylediklerimi Yoongi' nin yüzüne baka baka söylemiştim. Ama o hala rahat, bu benim rahatsız ediyor.
Kook ellerini hızlı bir şekilde çırpıp ortaya doğru yürüdü.
" Hey ,hey millet artık sıkılmaya başladık öyle değil mi? "
" EVET! "
" Tamam o zaman yerdeki minderlere oturun DC oynuyoruz. "
Etrafta büyük alkışlar koparken Lisa beni çekip yerdeki minderlere oturttu.
Herkes oturduğunda Kook da bir şişe almış ve ortaya koymuştu. Oda oturunca herkes heyecanlanmaya başlamıştı." Evet, ilk kim çevirmek ister. "
" BEN! "
Önümdeki kız heyecanla ellerini çırpıp şişeyi çevirmeye başladı. Kime geldi diye merak ederken, herkesin bana baktığını farkettim. Evet maalesefki bana gelmişti.
" İsmin ne? "
" Jennie "
" Tamam bende Rose. Sorumu sorayım doğruluk mu cesaretlik mi? "
Evet o iğrenç soruya gelmiştik. Tanrım neden DC oynuyoruz, benim doğruluğa kinim var.
" Pekala, cesaretlik. "
Etrafta alkışlar kopmaya başlayınca Rose eliyle durdurdu.
" Hım, burda sevgilisi olan erkekler el kaldırabilir mi ? "
Etrafa baktığımda sadece Yoongi ve Kook un el kaldırmadığını görmüştüm. Açıkçası şaşırmıştım sonuçta ikisi ah pardon birisi gereğinden fazla yakışıklı.
" Sanırım sadece Kook ve Yoongi nin Kız arkadaşı yok şaşırtıcı! "
Ne yaptıracağını merak ederken bombayı patlattı.
" Birisinin yanağından öpüceksin. "
" Ne! Hayır olmaz. "
"Cesaretlik diyen sensin. "
Oflayarak elimi ritmik bir şekilde oynatmaya başladım. Cidden ikisini istemiyordum, bu Kook olsa bile!
" Tamam karar verdim Yoongi 'nin yanağından öp."
Sanırım ağlıcaktım, asla olmaz olamaz o benim en değerli şeyimi mahvetmişken onu öpmekte ne?
" Hayır."
Yoongi' e baktığımda yüzündeki sırıtışını beni sinir etmek için yaptığını biliyordum.
" Hayır falan yok öp işte."
Herkes taaruz yapmaya başlayınca yavaşça yerimden kalktım. Ah hayır bunu yapmak istemiyorum.
Yanına geldim ve kulağına yaklaştım dudaklarımı kulağının üstüne yavaşça sürterek fısıldadım.
" Canına okuyacağım. "
Ve biraz aşağı inip yanağını öptüm. Tanrım o çok güzel kokuyor ve yanakları çok yumuşak.
Yavaşça dudağının kıvrıldığını gördüm o da fısıldarken gözlerimin içine baktı." Tabi bayan, okursun. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Dream That Will Not Happen
ActionSon kez suratıma baktı ve konuşmaya başladı, söylediği cümleler kalbimi alıp başka yerlere götürürken onu susturdum ve bir soru sordum; "Neden seni bu kadar çok sevdim Yoongi?"