A Dream That Will Not Happen

5

⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀14.34 ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀⠀ 
Bilinmeyen numara: selam. ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀                      ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀Jennie: kimsiniz.

Bilinmeyen numara: ah, ben Yoongi. ;') ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀
Jennie oturduğu koltuktan kalktı, şaşırmıştı mesaj atacağını düşünmüyordu. Parmaklarını dişleyerek tekrar koltuğa oturdu ve bir şeyler yazmaya başladı.

   ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀Jennie: selam.

Yoongi: nasılsın görüşmeyeli?

İması Jennie'nin sinirini bozarken derin bir nefes aldı.
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀Jennie: iyi, sen?

Yoongi: bende iyiyim. Ya şey soracaktım...

Merakla gözlerini ekrana dikerken, sırıtarak bir şeyler yazan Yoongi ise bu durumdan oldukça hoşnuttu.

Yoongi: bu akşam güzel bir yemek yemeye gidelim. Hem daha iyi tanışmış oluruz ve sana diyeceğim bazı şeyler var.

Jennie son cümleyi defalarca okudu. Cidden onu çözemiyordu.

⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀Jennie: tm, bu akşam *konum*

Yoongi gülümseyerek ekranı kapadı ve yerinde rahatça gevşedi. Bu kızla eğleneceğe benziyordu. 

⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀~ 20.06 ~

" Lalisa! Hadi artık saatlerdir hazırlandığın yeter, altüstü bir akşam yemeğine gidiyoruz. "

Gülümseyerek aşağı inen Lisa benim dediklerimi pek umursamadı ve spor ayakkabılarını giyindi. Ne yani, saatlerdir ne yapıyordu orada? Hazırlanmadığı çok âşikar üstünde normal bi kot ve tişört vardı.

" Ne yapıyordun saatlerdir? " Lisa, bana bakarak ellerini çırptı. " Bambam'le konuşuyorduk. Ona bazı güzel tekmeler attım da..."
Dediği şeyle kahkaha attım. " İşte benim kızım."

Evden çıkıp konum attığım yere gitmek sadece yarım saatimizi almıştı. Burası Lisa ile hep geldiğimiz bir mekandı. Yemeklerinin güzel olmasının yanında personelleri cidden cana yakındı.

Jungkook ve Yoongi'i bir masada otururken gördüm ve yanlarına doğru ilerledik. Kısa bir tokalaşmadan sonra Lisa Jungkook' un yanına ben ise Yoongi' nin yanına oturmuştum. Yemekleri söyledikten sonra ilk konuyu açan Jungkook oldu.
 
" Buralar cidden güzel yerler, neden daha önce gelmediğime üzülüyorum. "  Yoongi ona katılmışçasına mırıntılar çıkardı. Aradan geçen dakikalar sonra biz kahkahalarla sohbet ediyorduk. Çok garipsiyordum, daha bir hafta öncesine kadar onları hiç böyle yakın hissetmemiştim. Yemeklerimizi yedik içeceklerimizi içtik.

Kendimi arkaya yasladım ve Yoongi' nin bana baktığını farkettim. Kafamı ne oldu dermişçesine salladım. Biraz kulağıma yaklaşıp konuştu. " Dışarı çıkalım mı? Konuşmamız gerek. " onu onaylayarak dışarı çıktık. Arkama baktığımda fazla yakın olan Jungkook ve Lisa koyu bi sohbete girmişlerdi. Ne yalan söyleyeyim şu an onları yakıştırmıştım bile.

Dışarıda ki koltuklardan birisine oturduk ve ben dikkatimi Yoongi' e verdim. Ne diyeceğini merak ediyordum.

" Jennie..." diye söze başladı. " Ben o gün sana biraz sert davrandığım için özür dilerim. " Fotoğraf makinemi kırdığı günden bahsediyordu. " Hayır, sorun değil. Zaten senden tek beklentim küçük bir özürdü. Onu da yaptığına göre bir sıkıntı yok." Gülümsedim ve gülümsedi. O, güzel gülümsüyordu.

" İyi anlaşalım Jennie, çünkü ben seni sevdim bile. "

Evet Yoongi, bende seni sevdim.