Bir İlişkide Maalesef Üzüntü Şart.

757 37 8
                                    

Karşımda Ross ve Skylar vardı. Samimi... Fazla samimilerdi. Yanlarına büyük bir hışımla gittim. 

Ben: Ross Skylar bu ne demek oluyor şimdi? 

Skylar: Bi-bilmiyorum Laura. Ba-bana çıkma teklifi ediyordu. 

Ross: Hayır, öyle bir şey yapmıyordum. 

Ben: Gözlerim beni yanıltmıyor Ross. En iyi arkadaşıma çıkma teklifi ettiğine inanamıyorum. 

Ross: Etmedim ki. 

Ben: Kapa çeneni! 

Yanına gittim ve bir tokat attım. Hızla oradan çıktım. Arkamdan bir kapı sesi geldi. Ben ağlamaktan arkama bile bakmadım. Hatta önüme bile bakmıyordum. 

Bridgit'ler yanıma geldiler. 

Bridgit: Çok, çok üzgünüm Laura. 

Laura: Bende öyle. Aldatılmaktan bıktım. 

Bella: Hey, sen daha önce de mi aldatıldın? 

Herkes ona bakış attı. 

Bella: Tamam sustum. 

Olivia: Ya üzme kendini. Hadi gelin bir yerlere gidelim. Kafanı dağıtalım. 

Ben: Hayır. Eve gitmek istiyorum. Vanessa nerede? 

Olivia: Gelecekti ama acil setten aradılar oraya gitti. 

Ben: Tamam. Siz bize gelin isterseniz. 

Peyton: Benim işim var ama seni yalnız bırakmak hiç içimden gelmiyor. Tamam size gidelim. 

Arkadan Jack David ve Garret geldi. 

Jack: Lau iyi misin? 

Bridgit: Kız iyi mi görünüyor da soruyorsun? 

Jack: Haklısın Brid. Hadi seni evine bırakalım. 

Hep beraber bizim eve gittik. Odama çıktık. Ben ağlamaktan kendimi alamıyordum. Bella ise beni güldürmeye çalışıyordu. Diğerleri de bana takmamamı söylüyordu. 

ROSS ANLATIYOR 

Neye uğradığımı şaşırdım. O an... O an ne yaşadığımı bilmiyorum. O kıza çıkma teklifi falan etmiyordum. O bana yakışıklı olduğumu onunla çıkmam gerektiğini söylüyordu. Ama Laura bana güvenmediğinden "en yakın arkadaşına" güvendiğinden tokatı atıp gitti. O tokat öyle canımı acıttı ki. Yapmadığım bir şey yüzünden hemde. Of kendimi nasıl affettirebilirdim bilmiyorum bile. 

LAURA ANLATIYOR 

Bella'nın yaptığı espriler sayesinde derdimi az da olsa unutmuştum. 

Garret: Hadi sahile inelim. O çocuğu takma. 

Ben: Bu iyi olur. Hava alırız. 

Hep beraber sahile doğru yol aldık. Sahilde turlarken telefonum çaldı. Telefonumu arıyordum karmaşık çantamın içinde. O an birisine çarptım. Kim olduğunu görememiştim. Başımı kaldırdım. Bu kişi Ross'tu. 

Ross: Laura konuşabilir miyiz? 

Ben: Konuşacak bir şey yok. 

David: Hey sen. Laura'dan uzak dur. 

Ross: Kimden uzak durup durmayacağım seni ilgilendirmez. Laura konuşacak çok şey var. 

David: Bu kızın nasıl ağladığını biz gördük sen değil. Gayet ilgilendirir. 

Ross: Bakın Skylar mıdır nedir o bana çıkma teklifi etti ben ona değil. 

Ben: Şimdi arkadaşıma suç atma. 

Ross: Atmıyorum. Sana bunu kanıtlayacağım. 

Ben: Görüşürüz Ross. 

Biz ilerledik. Sinirlerim bozulmuştu. 

Zendaya: Düşünme onu. Hadi biz eğlenmemize bakalım. 

Zendaya haklıydı. Onu düşünmemeliydim. En iyi arkadaşlarımlaydım ve bunun tadını çıkarmalıydım. Arkadaşlarımla sahilde gezdik, yemek yemeğe gittik. Bugünü bol esprili ve eğlenceli geçirdik. 

YARIN 

Okul, okul, okul!! Normalde okulu severim ama bugün bazı kişilerden dolayı hiç canım istemiyordu. Ama sınav vardı, gitmeliydim. Hemen giysilerimi üzerime geçirdim. Kırmızı, düz bir badi ve siyah bir şort giydim. Altıma da kırmızı babetlerimi giydim. Okula doğru ilerledim. Okula ilk girdiğimde gördüğüm kişi Ross'tu. 

Ross: Mer... 

Lafını tamamlatmadan hızlıca oradan ayrıldım. Raini önüme çıktı. 

Raini: Lau nasılsın? 

Ben: Berbat, bitkin, üzgün, sıkılmış... Daha sayıyım mı? 

Raini: Bak Ross böyle bir şey yapmaz. Bir kere onu dinlesen?

Ben: Hayır. 

Yanımıza Dove geldi. 

Dove: Hey Laura nasılsın? 

Ben: İğrenç. 

Dove: Kıyamam. Üzme kendini geçer. 

Ben: Of geçmiyor işte! :( 

Sınıfa çıktık. Sınavı olduk. Edebiyat sınavıydı. Açıkçası çok iyi geçmiş sayılmaz, Ross'u düşünmekten dolayı. Ama yine de 93 almışım. Sonra tenefüse çıktık. Yemek yemek için Calum ile kafeteryaya indik. 

Calum: Hadi yüzün gülsün biraz. 

Ben: Hayır. 

Calum: Ya Laura sana üzgün olmak yakışmıyor. 

Ben: Elimden bir şey gelmez. 

Yanımıza Ross geldi. 

Ross: Laura konuşalım lütfen. 

Calum: Bu kızı üzdüğün yeter, git buradan. 

Ross: Karışma Calum! 

Calum: Karışırım kız acı çekiyor! 

Ben: Yeteer! Ross her arkadaşımla kavga etme konuşulacak bir şey kalmadı. Skylar ile konuş sen! Şimdi git buradan yüzünü bile görmek istemiyorum. 

Ross: A-ama be-ben. 

Fazla Bağırarak Ben: GİT DEDİM GİİİİT 

Ağlamaya başladım. O hemen gitti. 

Calum: Sakin ol Laura. 

Ben: Olamam. 

Ağlıyordum. 

Calum: Ah buraya gel Lau. 

Onun omzuna yattım ve hıçkıra hıçkıra ağladım. 

OKUL ÇIKIŞI 

Sonunda okul bitti. Hızlıca eve gittim ve yatağıma yattım. Biraz uyudum. Aslında uyumak çok iyi geldi. Ross aklıma gelmedi. Aklım bomboştu. Sanki hayatımdaki en güzel şey uyumakmış gibi hissettim. Neyse, uyandım. Bir şeyler atıştırmak için mutfağa gittim. Birden mesaj sesi duydum. Mesaj Ross'tandı. "Laura sana kanıtım var lütfen mesaj attığımda balkona çık lütfen." İlk başta çıkmak istemedim ama çıkmaya karar verdim. Ross'tan mesaj geldi. "Çıkabilirsin." bende yavaş adımlarla balkona çıktım. Çıktığımda karşımdaki manzara yine süperdi. Ross ve Skylar öpüşüyorlardı. 

Ben: Sevgili olduğunuzu kanıtlamak için beni buraya çıkardınız demek. Hayırlı olsun. 

İçeri gittim ve yine yatağıma uzandım. 

BÖLÜM SONU 

Devamı +5 votes +5 yoruma gelir. :) 

RAURAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin