Kamp

761 37 7
                                    

YARIM SAAT SONRA

(Ben anlatıyorum)

Laura ayılmıştı. Gözünü açtığı gibi başını ovuşturdu,cidden çok ağrıyordu. Başı fena halde yan cama vurmuştu. Kafasını yana çevirdi,Ross çok fena görünüyordu. Kafası kanıyordu. Daha baygındı. Laura onu ayıltması gerektiğini ve hastaneye gitmeleri gerektiğini düşündü. Öyle de yaptı. Hemen Ross'u dürttü.

Laura: Hey Ross hadi kalk.

Onu birkaç kez dürttü. Sonunda Ross'un gözleri hafiften aralanmıştı.

Ross: Neler oluyor?

Laura: Sakın panik yapma kaza yaptık. Sen iyi misin?

Ross: Pek değil...

Başını ovuşturdu. Eline kan geldi.

Ross: Başım mı kanıyo?

Ben: Evet.

Ross: Bagajda ilk yardım malzemeleri olacaktı.. Onlarla başıma pansuman yapar mısın?

Laura: Saçma saçma konuşma. Hastaneye gidiyoruz.

Ross: Adımımı bile atmam.

Ross kollarını bağlamıştı ve iyice yayılmıştı sürücü koltuğuna.

Laura: Atacaksın. Ben ne anlarım pansumandan? Hadi!!

Ross: Hayır.

Laura: Benim için.

Ross bunu duyunca oflaya puflaya benimle hastaneye gelmek zorunda kaldı. Hemen en yakın hastaneye gittik. Bizi acile yönlendirdiler. Yataklar yanyanaydı. (Acil servislerdeki o yatakların asıl adını unuttum siz onları asıl adıyla okuyun) Hemen Laura başını yastığa koydu ve iki yanımdaki perdeyi çekti. Laura'nın yanına kırk yaşlarında bir erkek doktor,Ross'un yanına ise mavi gözlü,çok güzel bir bayan geldi. Üstelik çok genç... Laura bayanı gördüğü anda tek bir şey düşündü: "Keşke pansumanı ben yapsaydım." düşüncesi...

Ross 'un yanındaki doktor,Ross'a bakakalmıştı. Yanına oturup Ross ile konuşmaya başladı:

-Merhaba ben Rowan peki ya sen?

-Ross.

-Memnun oldum ama ben sana Ross değil de yakışıklı demeyi düşünüyorum. Sorun nedir yakışıklı?

Ross bu laflar karşısında donup kalmıştı. Kız çok çirkin değildi,ama tipi değildi.

Ross: Kaza yaptık.

Rowan: A geçmiş olsun yakışıklı. Sana pansuman yapacağım.

Gerekli şeyleri getirdi ve pansumana başladı.

Rowan: İşte bitti yakışıklı. Sana bir sorum olacak.

Ross:Sorun.

Rowan: Kız arkadaşın var mı?

Ross: Iıı...

Laura konuşmaların her birini dinliyor ve sinirden deliriyordu. Kıskançlığı tavan yapmış durumdaydı. Pansumanı çoktan bitmişti. Ama o konuşmaları dinlemek için orada oturmayı tercih etmişti. Ama buna daha fazla dayanamayıp yanlarına gitti.

Laura: Merhaba tatlım ben merak ettiğin kişiyim. Ross'un kız arkadaşı. Bir sorun mu var?

Doktor: Yok canım iyi günler.

Yanımızdan ayrıldı.

Laura: Ross kızla numaralaşmayı mı düşünüyordun?

Ross: Hayır hayatım tam söyleyecektim sen daldın.Zaten kız tipim değil. Ayrıca benim zaten dünya tatlısı sevgilim var.

RAURAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin