UK-1

51 3 2
                                    

Onca şeye rağmen tekrar okula gitmek üstüne üstlük yeni bir okula gitmek benim için cehennemin kapılarını aralamakla eş değerdi.Umutlarımla birlikte hayatımında solup gittiği yılların ardından insafsız psikolog ve onca acımda yanımda olan annem beni tekrar okula gitmek ikna etmeye çalışmışlardı.Sırf annem birazcık mutlu olsun birazcık düzeldiğimi düşünsün diye 'SÜMÜK' diye adlandırdığım insanların arasına karışıcaktım.Farklılıklar güzeldir derler.Kimse beni farklılığımla sevmicek.Benim farklılığım onların alay konusu olucak.Belkide tekrar canım yanıcak ama bu sefer farklı olucak.Biliyorum...

1 hafta önce...

"Lanet olsun sana gitmicem o okula diyorum.Anlamamakta neden bu kadar ısrarcısın anne.Ne yaşadığımı biliyosun hala neden beni okula göndermek için boktan çabalara giriyosun anlamıyorum."

9.sınıfta yaşadığım olaydan sonra değil okula adım atmak evden dışarı bile -psikoloğa gitmek dışında-adım atmamıştım.Psikoloğum Pınar Hanım günden güne daha iyi olduğumu düşündüğü için artık evde eğitim görmek yerine beni bi özel okula yazdırma taraftarı.Bana sorarsanız koca bir HAYIR.

"İdil yeter artık annem ya.Tamam yaşadıkların kolay değil biliyorum ama böylede olmuyo.Soyutladın iyice insanlardan kendini.Dayanamıyorum artık.Burak gittiğinden beri iyice bozuldun göremiyo musun?Sürekli yanında olmaya çalıştım ama İdil, artık olmuyo şu halina bak.Burak varken en azından odandan çıkıyodun bide şimdi bak kendine.Böyle olmıcak anlıyo musun?Bitti artık.O okula gidiceksin"

Doğru söylüyodu abim üniversiteye gittiğinden beri eskisinden daha kötü olmuştum.Abim beni kendime getiriyodu.Abim olmadan boştu bu ev.O yokken olmuyodu işte.Koltuğa her oturduğumda maç izleyip deli gibi bağırdığımız anlar geliyodu aklıma.Şimde evde olsa anneme saçmaladığını ve bunun benim hayatım olduğunu söyleyip beni kollardı.

"Anne yapma lütfen çıkamam insan içine.Herkes bana bakıyomuş gibi hissediyorum.Olmuyo işte.Eskisi gibi olmuyorum işte zorlama artık."Cümlenin sonuna doğru sesim kısılmış ve gözümden istem dışı yaşlar düşmeye başlamıştı.

Gidemezdim işte.Başlayamazdım yeni bi hayata, eskisi yokmuş gibi.Tanıdık biriyle karşılaşıp bana acıyarak ya da aşağılayarak bakmalarına dayanamazdım işte.Mutlu İdil olamazdım artık.

"İdil sen üzgünsünde ben mutluyum mu sanıyosun.Sen her gece odanda ağlarken ben ölüyorum annecim ya.Kendini düşünmüyosan bile biraz beni düşün." Annem böyleydi işte.Ne yapıp edip beni ikna ediyodu.

Kafamı tamam anlamında sallayıp odama gittim.Kapıyı kilitleyip yatağımın üstüne bağdaş kurdum.Ellerime yüzüme kapatıp ağlamaya başladım.Çalışma masasının üstünde duran bardağı alıp yere fırlattım.Artık iyice kendimi kaybetmiştim.Bağıra bağıra ağlıyodum.Annemin duyduğunu biliyorum.Ama hep böyle olur ben ağlarım annem bana bişey demez.

Yerdeki cam kırıklarını avcumun içine alıp sıktım.Acı ne kadar içimdeki alevi söndürür gibi olsada bu sefer yetmemişti.Avcumu açıp baktım.Kan resmen elimin içinde bi göl oluşturmuştu.Yetmiyodu işte.Artık acı bile unutmamı sağlamıyodu.Daha çok ağlamaya başladım.Bundan sonra nasıl yaşıcaktım.Tek ilacım olan acıyı bile kaybetmiştim.Ben zaten her şeyimi kaybetmiştim...

Şimdiki zaman...

Her ne kadar okula gitmek istemesemde heyecanlıydım işte.Bu heyecanımdan dolayı kendimden bir kez daha nefret ettim.Dalgalı saçlarımı yıkayıp kuruttuktan sonra okul formasını giydim.Ne kadar zamandır etek giymiyodum acaba.Aynada kendime baktığımda gözlerimin her zaman ki gibi şiş olduğunu fark ettim.Buydum işte kahverengi saçlar hafif esmer bi ten sıradan kahverengi gözler.Hiçbir özelliğim hiçbir ayrıcalığım yoktu işte.Bombok bi insanım.

Annem her ne kadar bırakmak istesede ben hayır dediğim an ısrar etmeyi bıraktı.Vazgeçmemden ölesiye korkuyodu.Haklıydıda çok değişken bi ruh halim vardır.

Yavaş adımlarla okulun bahçesine girdim.Abiminde dediği gibi kimse bana bakmıyodu.Kimse beni takmıyodu bile.Yüzümde küçük bi tebessüm oluştu.Gözlerimin parladığını ben bile hissettim.Önüme gelen ilk kıza müdürün odasını sorup müdürden sınıfımı öğrendim.11\D.

Ön planda olmayı seven biri hiçbir zaman olmadım.Sıradan biri olup mutluluğu seçmiştim.Sıradanlık tuttu ama mutluluk beni terk edip gitti.Sınıfın en arkasına çantamı bırakıp pencereden dışarıyı seyretmeye başladım.Dersin başlamasına daha 10 dk vardı.Arkamdan yaklaşan ayak seslerini hissettim ama hiç bozuntuya vermedim.Birden içimi bi korku kapladı.Gözlerimi sıkıca kapatıp yanıma gelmesini bekledim.

"Merhaba.".Duyduğum sesle arkama dönüp sesin geldiği yöne baktım.32 diş sırıtmış elleri ceplerinde çok hoş bi çocuktu.Çocuğa öcü görmüş gibi baktığıma eminim.Bu tavrıma şaşırmış olmalı ki;

"Seni korkuttum galiba.Kusura bakma.Ben sadece yeni geldiğin için sana yardımcı falan olmak istemiştim.".Kaşlarımı çatıp çocuğa bakmaya devam ettim.Bana yaklaşmasına izin dahi veremezdim.Değil yaklaşmak konuşmasın bile benimle mümkünse.

"Yardımcı olunucak bişey yok." Önüme dönüp pencereden dışarı bakmaya devam ettim.Omzuma dokunan elle irkildim.

"Ne yaptığını sanıyosun sen.".Çocuk ani tepkimden dolayı şaşırmıştı.

"Ben sade-".Lafını kestim.

"Sakın bir daha bana yaklaşma!" diye bağırıp yanından uzaklaştım.

Erkeklere karşı içimde sürekli bi korku vardı.Yaşadıklarımdan sonra değil onlarla konuşmak, yüzlerini bile görmek istemiyorum.O yüzden öyle tepki vermiştim o çocuğada.Ama elimde değildi.Hayatımdaki bütün erkekler beni bok çukuruna yuvarlamıştı resmen.Önce babam sonra sevgilim sonrada en yakın arkadaşım...

"Onunla çıkmana rağmen sen benimsin anladın mı?Sadece benim.Bunu herkese kanıtlıcam."

Umut KırıntılarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin