10

1.5K 52 22
                                    

Sınav haftan bitmişti ve sen, sınav haftan yüzünden evden doğru düzgün çıkamamıştın. Bugün dışarı çıkacak ve yeni bir kursa başlayacaktın.

Judo kursunu, bir çocuk seni rahatsız ettiği için bırakmıştın ama yine de bir dövüş sanatını öğrenmek istiyordun. Malum çevre şartları bir dövüş sanatı  öğrenmeyi zorunlu kılıyordu çünkü.

Kurs başvurularının yapıldığı binaya geldiğinde resepsiyondaki kadın, sana bir form verdi. Kenardaki masalardan birine oturdun ve formu doldurmaya başladın. Tamamlamaya birkaç bilgi kalmışken birinin, önündeki formu almasıyla kafanı kaldırdın, Ouzou'yu gördüğünde bunu bekliyordun zaten.

Karşındaki sandalyeye oturduğunda tartışacağınızı biliyordun. Sen sessiz kalıp ona bakarken konuştu. Zaten sesi senin tahminlerini doğruluyordu.

"Bana haber vermeden kurstan mı ayrıldın, cidden mi? Bir de *elindeki forma bir bakış atar* başka bir dövüş sanatı. Taekwondo mu?"

"Hiçbir şey bilmiyorsun."

"Neyi bilmiyorum? O çocuk yüzünden kurstan ayrıldığını mı? Seni rahatsız ettiği için? Evet, biliyorum. Çocuğun bir daha sana yaklaşmayacağından da emin olabilirsin ama bu bir bahane değildi. Bana söyleyebilirdin. Birlikte halledebilirdik."

Sessiz kalmayı tercih edip sustuğunda sana kötü bir bakış atıp tekrar forma baktı. Konuşmak için sakinleşmesini bekliyordun ama sakinleşmesi de pek muhtemel bir durum değildi.

"Sadece başka bir kursa başladım. Bu arkadaş kalmamıza engel bir durum da değil. Ayrıca arkadaşım olman, her şeyi yapmadan önce sana soracağım anlamına gelmez. Üstelik her zaman yanımda olup bunlarla uğraşamazsın. Benim için başını derde de atma."

"Baksana Y/N. Niye anlaşamadığımızı buldum. Sen, benden imkânsız şeyler istiyorsun ve emin ol, sen istemesen de her zaman senin yanında, başımı derde sokuyor, olacağım."

Başını ümitsizce iki yana salladın. Bu durum, seni yanında birileri olduğu için sevindirse de ailesinin, ona kavga ettiği için kızacağını da biliyordun. Ailesiyle arasını bozan kişi olmak da istemiyordun.

"Bunu yapmayacaksın, diyorum. Niye anlamak istemiyorsun ki?"

"Çünkü Y/N.. belki sen anlamıyorsun ama.. seni seviyorum. Seni seviyorum ve seni ilgilendiren her şey, zihnimi de işgal ediyor. Uzak durmak istesem de buna engel olamıyorum. Ki uzak durmak istemiyorum da."

"Sen.. ne zamandan beri?"

"Kuzenini, sevgilin sanıp kıskandığımı fark ettiğim günden beri."

Duyduklarınla şaşırırsın. Ouzou, en yakın arkadaşın ama onunla sevgili olmak bir zamanlar senin de hayalini kurduğun bir şeydi. Hem seni mutlu edebilecek ve üzebilecek şeyleri de biliyordu.

"Seni seviyorum."

Başını kaldırıp gözlerinizi buluşturdu. Ayağa kalktı ve seni kollarının arasına aldı. Sen, onun kolları arasında iyice kayboluyordun. Sen de ona sarılırken kulağına fısıldadı : "Eğer sen, şu 'daha ileri seviyedeki şeylerle' başlamayı sevseydin, emin ol ki sadece sarılıyor olmazdık."

Furuya Kardeşler İle Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin