Bölüm 5; Beyaz Oda

27 0 0
                                    

Yale'ye yaklaşmışlardı. Rose yaklaşık 2 kilometredir kıvranıyordu ama hala baygındı. Rose'un kafası Shawn'ın dizine, bacakları ise Leo ve Marcus'a uzanıyordu. Shawn gözlerini cama dayamış yavaşça Rose'un saçlarını okşuyordu. Üniversite sürücü koltuğundan yavaşça belirmeye başlamıştı. Tabi Rose da daha hızlı bir şekilde kendine gelmeye başlamıştı. Gözleri yavaşça açılıyordu. Tüm vücudu hareketlenmeye başlamıştı. Araba içindeki herkes birbirine bakıyordu. Leo onu rahatlatmak için uzanarak başını okşamaya çalışıyordu. Şoförde daha hızlı gitmeye başlamıştı. Rose artık tamamıyla kendine gelmişti. Şoför mendili tekrar koklatmalarını söyleyip duruyordu. Ancak Leo, Marcus ve Shawn arabayı tekmeleyen ve neredeyse kriz geçirmek üzere olan Rose'u sakinleştirmeye çalışmaktan başka hiçbir şey yapmıyordu. Artık Yale'nin giriş bahçesine girmişlerdi. Rose aniden durmuştu. Hem hayallerini süsleyen hemde onu delicesine korkutan bu üniversiteye hayranlıkla bakıyordu. Araba tam olarak park edene dek bu şekilde sabit kalmaya devam etmişti. Daha sonra sedyeyle onlara doğru koşan beyaz üniformalı insanlar belirmeye başlamıştı. Rose arabadan oldukça sakin bir şekilde inmişti ancak kendisine doğru koşan beyaz üniformalı insanları görünce birden kendini kaybetmiş ve iki koluna giren Leo ve Shawn'ı yumruklamaya ve tekmelemeye başlamıştı. Shawn Rose'un gitmesine izin vermişti ancak beyaz üniformalı insanların Rose 'u kaçırmaya pek niyeti yoktu. İçinde sakinleştirici ilaç olan bir tabancayı Rose'a doğrulttular ve bir saniye bile düşünmeden ateşlediler. Rose yere yığılıp kalmıştı. Shawn, Marcus ve Leo kaskatı kesilmişti. Birbirlerine ardından da yerde yatan Rose'a bakıyorlardı. Çok geçmeden ellerinde sedyeyle beyaz üniformalı insanlar Rose'u kaldırıp sedyeye yatırdılar ardından da okulun altında bulunan laboratuvara doğru ilerlediler. Shawn, Leo ve Marcus'un hissettiği korku tarif edilemezdi. Kısa bir süre sonra okuldan Shawn, Leo ve Marcus'un yanına doğru ilerleyen Profesör Damon ve yanında Profesör Damon'ın aksine çocukların yüzüne bile bakamayan Doktor Genevieve vardı. Profesör Damon sinir bozucu bir şekilde sırıtıyordu. Çocuklara doğru yavaşça ilerliyordu. Elini Shawn'ın omzuna sert bir şekilde atmıştı. Rahatsız edici bir biçimde gülümsüyordu. "İyi iş çıkardınız." dedi yüzünde sinir bozucu bir gülümseme vardı. Güneş masmavi gözlerine yansıyor ve onları daha da parlak gösteriyordu. Profesör  Damon etkileyiciydi ancak Shawn için red edilebilir bir yakışıklılığı vardı. Profesörün elini omzundan hızlı bir şekilde ittirdi ve hızlıca laboratuvara doğru koşmaya başladı. Ardından da Leo ve Marcus koşuyordu. Profesör tekrar gülümsedi. Doktor Genevieve gözlerini Profesör Damon'dan alamıyordu. Her an komut bekleyen bir gösteri köpeğiydi adeta. "Kızı hazırlayın. Virüs içinde hazırlıklar başlasın bu işin uzamasını istemiyorum Doktor Genevieve." İşte komut gelmişti. Genevieve, Damon'un arkasından laboratuvarlara doğru ilerlemeye başlamıştı. Aşağı kata inmeden önce danışmaya uğrayıp virüsler ile ilgilenen öğrencilerinin laboratuvarlara inmesi için bir duyuru yapılmasını istemişti Profesör Damon. Boynunda asılı olan kimlikle laboratuvara giriş kapısını kapatan kilidi açtı. Hızla aşağı inerken arkasından giderek ona yaklaşan ayak sesleri duymaya başlamıştı. Bu öğrencileriydi. Arkasından yükselen konuşma sesleri giderek artıyordu. Damon son basamağa geldiğinde durdu ve arkasını döndü. Konuşmalar durmuştu. "Hastanın ismi Rose DelGrosso. Grace'ten hangi odada tutulduğunu öğrenin ve bana bildirin." Hızlı bir hareketle kafasını Genevieve'ye çevirdi, "Sende onlarla gideceksin Genevieve. Marcel ve Bo siz Rose'un hangi odada kaldığını öğrendikten sonra onun başında nöbet tutucak ve hareketlerini gözlemleyeceksiniz." Herkes yapması gerekeni biliyordu. Bir an bile tereddüt etmeden kendilerine söylenenleri yapmaya başlamışlardı. Bir grup canavara benziyorlardı. Ya da canavar kuklalara. Hepsinin ipini Profesör Damon tutuyordu. "506 nolu odaymış Bo. Hadi acele et." Bo, Marcel'in arkasından büyük bir hızla ilerliyordu. Laboratuvar yuvarlaktı ortasında büyük bir delik ve çevrelerinde bembeyaz odalarda tutulan hastalar.

•••

Rose yatağa eklem yerlerinden bağlanmıştı. Okulun bahçesinde boynuna isabet eden yatıştırıcı ilaç etkisini hızla kaybediyordu. Oda bembeyazdı. Sadece duvara asılı  olan bir yatak ve bir masa vardı. Rose kendine gelmeye başladığı her saniye yatakta daha da hararetleniyordu. Ve artık tam anlamıyla ayılmıştı. Sudan çıkmış balık gibi hareket ediyordu. Her bir tarafı ayrı oynuyor ve kaçmak için olağan gücüyle debeleniyordu. Yatağın hemen karşısındaki duvarda bir cam vardı camın arkasında da dikdörtgen şeklinde dar bir oda. Rose bir an duraksayıp o dar odaya odaklanmıştı. Ardından o dar ve karanlık odanın içine bir ışık tutulmuştu. Marcel ve Bo içeri giriyorlardı. Cam sesin dışarı çıkmasın engelliyordu ancak Rose öylesine bağırıyor öylesine yardım için kıvranıyordu ki sesi bir fısıltı gibi de olsa camın ardına geçiyordu. Ve Rose'un yaptığı her hareket kayıt altına alınmaya başlamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 18, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SAFKAN.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin