Adam geldi.Ağaç biliyordu insanlar cahil değildir. Ama ağaç yanıldı. Ama onlar da benim gibi her şeyi görebilirler. Onlar gerçeği bilir. Hayır hepsi değil. Bazıları görmezden gelir. Keşke diken görebilseydi de bu insanlar olmasaydı. Hayır onlar olmadan olmaz. Onlar olunca da olmuyor. Herkes aynı değildir. Dikenle ben farklıyız. İnsanlarda farklı.
Adam ayaklı cahildi. O da cahilliğin mutluluğunu seçmişti. Adam mutluydu hatta çok daha mutluydu. Çünkü yeni arkadaşları vardı. O görmüştü ilk adımı atmıştı. İlk adım önemliydi. Belki cahilliği silinir. Evet neden olmasın herkesin bir şansı vardır. Ben ona bir şans vericem. Ona göstericem çünkü o bilmeli. Evet bunu yapmalısın. O da görsün. Ya diken. Dikenin doğasında var cahillik o beni anlamaz kafasını karıştıramam onun bilmesin o. Adamın kafası karışır. Karışmaz o beni anlar görür. O hareket edebiliyor benden daha özgür. Adam konuşuyor diken dinliyor. Birbirlerini çok iyi anlıyorlar. Ağaç izliyor gözlemliyor. Olası tehlikeleri düşünüyor. Ama şanslılar adam kötü niyetli değil. Ağaç haklı. Adam ağaca tırmanıyor bir de onunla tanışmak istiyor. Yeter bu sessizlik diyor. Biliyorum. Duydum. Sende konuşuyordun diyor. Ağaç dallarının en tepesine kadar çıkmasını bekliyor adamın. Ondan sonra konuşmaya başlıyor küçük küçük. Bak diyor. Benim aracılığımla gerçeklere bak diyor. Adam görüyor. Kötü diyor bu çok kötü. Üzülüyor. Ama sanki yapmacık bir tepki...