ben kimim?//macera mı? [1]🍀

76 6 2
                                    

         {Jimin'in ağzından}

Dahyun ile uyumuştuk. ona sarılmıştım, evet ona sarılmıştım. gözlerimi hafifçe açarak onu izlemeye başladım. tamam, dudakları muhteşem gözüküyordu. öpmeli miydim? bilmiyordum. bu sırada kapı sesi geldi ve Dahyun'un üzerini sıkıca örttüm ve aşağıya inip kapıyı açtım.
MA:Jimin, bak biliyorum beni reddedeceksin fakat... ben seni çok seviyorum. Dahyun tam bir orospu cidden... başkalarının altında yatarak seni aldatıyor.. Vernon, Vernon ile yattı.
JM:Min-Ah sana inanmamı mı bekliyorsun?! sırf ondan ayrılmam için bana yalan söylüyorsun ve sevgilime orospu diyorsun! bu sence hoş mu?! Dahyun sana aynı şeyleri dese, bundan hoşlanır mıydın?!

konuşmuyordu. sadece yere bakıyordu. bana döndü ve yeniden konuşmaya başladı.
MA:b-bunun için özür dilerim..

dudaklarıma yapışmıştı. onu geriye ittim.
JM:NE YAPTIĞININ FARKINDA MISIN?!
MA:...
JM:çık evimden! çabuk! yoksa polis çağıracağım!

yüzüne kapattığım kapının ardından yere çöktüm ve ellerim arasına başımı aldım. kafayı yemiştim. sesleri duyan Dahyun yavaşça aşağıya geldi ve yanıma koşarak çöktü. elleri ile yüzümü alıp gözlerime baktı.
DH:s-sevgilim..

ellerini tuttum ve öptüm ardından kendime çekip sarıldım. onu kaybetmek bile istemiyordum. insanların dedikleri umurumda bile değildi. Min-Ah'dan nefret ediyordum.
JM:merak etme meleğim... bir şey olmadı.. sadece biri ile kavga ettim.
DH:dudakların.. kıpkırmızı...?
JM:ş-şey..
DH:s-sen.. yoksa..

Dahyun'un gözleri dolmuştu. onu kendime çektim ve dibime getirdim.
JM:hayır hayır, olmadı.. fakat.. şöyle ki.. Min-Ah geldi.
DH:o-o seni öptü..

kafamı salladım. ağlamaya başladı. gözyaşlarını silip dudağından öptüm.
JM:merak etme, sen hep benim olacaksın. kimsenin ne dediğine bakmayacağız.

başını sallayıp bana daha sıkı sarıldı. saçlarını okşamaya başladım.

         {Dahyun'dan}

sinir krizi geçiriyordum. benim sevgilimi bir orospu öpmüştü. tanrım ben neden böyle şeyler yaşıyorum!? yukarıdan telefonumu almaya gittiğim sırada mesaj gelmişti. tamam sakin olmalıydım.. Min-Ah'dandi.
kimden: MİN-AH
mesaj:oh! küçük orospu ağlamış mı? senin her saniyeni izliyorum. Jimin'den ayrıl. sen onu hak etmiyorsun. o bana ait, hep de öyle olacak! bizim aşkımıza engel olan küçük şeytan da sensin! hadi şimdi siktir git!
kime: MİN-AH
mesaj:bunları Jimin'e gösterdiğim zaman bakalım ne olacak Min-Ah. sen, Vernon ile yatmamış mıydın? at yalanı sikeyim inananı kısacası ;)
kimden:MİN-AH
mesaj:BUNU YAPARSAN SENİ DÖVERİM OROSPU ÇOCUĞU! SEN BENİM SEVDİĞİM ADAMI ÖPERKEN BENİM NE KADAR ACI ÇEKTİĞİMİ BİLİYOR MUSUN?! HEPSİ SENİN YÜZÜNDEN! ONU SENDEN ALACAĞIM. EN SONUNDA BENİM OLACAK. SEN DE VERNON'UN İŞKENCELERİNE MARUZ KALACAKSIN. SENİ KULLANACAĞIM. EMİN OL!

görüldü attım ve koşarak aşağıya indim. Jimin'e doğru koştum ve sarıldım. ardından telefonumu ona uzattım ve okumasını istedim. damarları çıkmıştı, yüzü de kızarmıştı. sakin olması için ellerini tuttum.
JM:seni, ona veremem.. b-ben Min-ah'a hiç bir şekilde inanmayacağım..
DH:ya, sakin olsana biraz. ben hep senin olacağım. bundan sonra kimsenin aramıza girmeyeceğine söz vermiştik hani? hadi gel diğerlerini uyandıralım ve kahvaltı yapalım.

Jimin başını salladı, ben ona baktım ve bir şey söylemek için arkasından elini çektim.
DH:son ses müzik açalım ve onları uyandıralım. hadi!

Jimin kahkaha atarak televizyonun yanına gitti. youtube'ye girerek fazlasıyla sesli bir şarkı açtı ve sesini sona kökledi. yukarıdan gelen merdiven ve bağırış sesleri ile televizyonu kapattık ve mutfağa doğru koştuk. Jin oppa bağırıyordu...

         {Suga'nın ağzından}

aşağıdan gelen ses ile yattığım o güzel yatağımdan istemsizce kalktım. aşağıdan gelen bağırış seslerini dinlemeye başladım. Jin Hyung bağırıyordu. tanrım sesi çok garip geliyordu. seslere karşılık minik bir şekilde gülümsedim. bunu gören Hoseok bana sorgulayıcı bakışlarla baktı.
JH:Hyung?
S:ha, ne?
JH:gülümsüyorsun, tanrım bu bir ilk!

kahkaha atarak aşağıya koştu. ve herkese söylemeye başladı. ben de minik gülücükler ile aşağıya iniyordum ki, Jin Hyung bana baktı. kızgındı.
S:ne oldu Hyung?
J:sen? gülmek? şuanda?

yumuşamıştı. hafifçe gülümsedi. Dahyun'a baktım, tabii onun yanındaki Jimin'e de. ikiside kahkaha atıyordu. ve ve... Jimin Dahyun'a sarılmıştı.. kimden hoşlandığımı kimse bilemez ağlayın derdim fakat~ Jihyo'dan hoşlandığımı asla ama asla saklayamam... ve bunu sadece Dahyun'a söyleyeceğim. kararlıyım.
DH:Suga oppa gülüyor.. kıyamet is coming!

hepimiz kahkahalarla gülüyorduk. Dahyun yurda neşe kaynağı gibi gelmişti. JungKook'dan sonra en büyük haylaz o'ydu. çalan zil ile Tae koşarak kapıyı açtı. önde Sana ve arkasında diğerleri. tamam sakin olmalıyım, Jihyo'da orada.. Hoseok'un Momo'ya olan bakışları muhteşemdi, JungKook ise Tzuyu'ya bakıyordu... Jin ise... Mina'ya. oha! durun! Sana Tae'ye bakıyor! Tae Sana'ya değil. ama sonra herkesin bakışları DahMin'e çevrildi.

         {Jin'in ağzından}

Mina... çok güzeldi... ağzımdan yanlışlıkla çıkan kelimeye karşılık kıkırdadı.
J:hoşgeldin pengueni- oh! pardon!
M:Sorun değil kkk~

çok mu belli etmiştim ki? of of, Nayeon ve Namjoon gitmişler, ha ne ara? Dahyun ve Jimin mutfakta bana yardım ediyordu. birden Dahyun'un yere düşerek kafasını dolaba vurmasıyla çıkan ses yüzünden herkes mutfağa toplanmıştı. Jimin yerdeydi eli Dahyun'un kafasının altındaydı.
JHY:Jimin, onu arabaya götür.

Jimin başını salladı ve Dahyun'u kucağına aldı. hadi ama, hem saçlarını okşuyordu hem de kafasından öpüyordu. tanrım... ben, ne diyeceğimi bilmiyorum. Mina çok endişeli görünüyordu... ve ben, Namjoon ve diğerleride aynı şekilde endişeliydik. Jihyo ve Suga arkalarından gitti. hastaneye doğru yol aldılar.

Selam! ilk öncelikle buraya kadar geldiğiniz için teşekkür ederim. bir charminger olarak cidden hoşuma giden bir hikaye oldu. Ki yeni ulaşabildim. Tekrardan devam ediyorum. farkındayım biraz garip ilerliyor, fakat toparlayacağım 7 bölüm sonra sanırım. Dahyun'a ne olmuş olabilir? hadi bunun gizemiyle sizi bırakıyorum. iyi günler~!☁💜

DahMin//Because I Love YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin