DahMin//Because I Love You

Dünya hali//Bar [2]🍃

         {Dahyun'un ağzından}

Jimin, kollarımın arasındaydı... tanrı aşkına bir insanın saçları bu kadar mı yumuşak olurdu? bir elim göğsünde olduğu için kalbinin atışını duyabiliyordum. depar atıyordu.. yavaşça burnumu -ne yaptığımı bilmeden- saçına koydum. biraz daha okşadım ve derin bir nefes alıp saçlarındaki kokuyu içime çektim ardından ise konuşmaya başladım.
DH:hey, sakin ol.
JM:s-sakinim.. teşekkür ederim.

sesi titriyordu. yah, titremesin. onu da alıp bara mı gitseydim ki? mantıklıydı. sonra yeniden konuşmaya başladım.
DH:benimle bara gelmek ister misin oppa?
JM:tabii, n-neden olmasın.

         {Jimin'in ağzından}

tamam, kalbimi hissetmiyorum. Dahyun'un burnu saçımda.. ve ben huzur bulmuş durumdayım. en sonunda burnunu çekti ve benim huzurum gitti. konuşmaya başladı.
DH;hey, sakin ol.
JM:s-sakinim.. teşekkür ederim.

sesim titredi..? benim sesim titredi..? tanrım! rezil oldum! bana soru sordu. cevap ver Jimin!
DH:benimle bara gelmek ister misin oppa?

BİR DAKİKA! BANA OPPA DEDİ! AH, TANRIM! CEVAP VERMEYİ UNUTTUM!
JM:tabii, n-neden olmasın.

hâlâ sesim titriyor. etkisinden çıkamadım. yavaşça beni ayağa kaldırdı ve kolumdan tutup Tae ve benim kaldığım odaya götürdü. Tae odaya girdiğim anda bana şaşkın gözlerle baktı. konuşamıyordum. Dahyun anlayıp benim yerime konuşmaya başladı.
DH:tuvalette kilitli kaldığı için biraz ağladı.. ama şuan iyi, değil mi oppa?

yavaşça kafamı salladım. içimden 'evet senin yanımda olman bana iyi hissettiriyor.' demek geçti. fakat diyemedim. kız daha beni yeni  görüyor. bunu yapamazdım.
beni yatağa bıraktı ve hazırlanmamı söyledi. gittiğinde elimi kalbime götürdüm ardından Tae'nin bana olan garip bakışlarını hissettim.
JM:ne?
Tae:Dahyun'u seviyorsun değil mi?
JM:bunu duymamış gibi sayıyorum.
Tae:o yüzden elin kalbinde değil mi? kkk~ salaksın Jimin. o kız ortaokuldan beri seni seviyor.
JM:nasıl? ortaokulda seninle aynı- *hızlıca diklendim* DAHYUN'DA AYNI OKULDAYDI!
Tae:sen çok zekisin.

o sırada içeriye Dahyun girdi. benim ellerim titremeye başladı.
DH:bir şey mi oldu? neden bağırıyorsunuz?

gel de cevap ver şimdi, Tae'ye bakış atıp geri Dahyun'a döndüm.
JM:hiç öyle bir anda elime vurdu da.
DH:huh, getir bakayım. acıyor mu?

dur ne? orayı kızartmaya çalıştım. kızarmış gibiydi, o sırada Dahyun elimi eline aldı. eli elime değiyordu... hayır çok minik elleri var ama...

         {Dahyun'un ağzından}

Jimin'i odaya bırakıp aşağıya indim ve Jin oppa ile konuşmaya başladım.
Jin:Jimin'in seni sevdiğini biliyor muydun?
DH:ne? oh! cidden mi?!

yüzüm kızarmıştı. tam şansıma yukarıdan bağırış sesleri geldi Jin oppadan izin isteyerek koşarak yukarı çıktım. Jimin ve Tae'nin odasına girip onlara baktım. Jimin bana baktı.
DH:bir şey mi oldu? neden bağırıyorsunuz?

Jimin Tae'ye baktı ve daha sonra bana geri döndü.
JM:hiç öyle bir anda elime vurdu da.
DH:huh, getir bakayım. acıyor mu?

elini tuttuğum anda ponçik pandaların ellerinden bile yumuşak elleri vardı. damarlıydı ve çok pürüssüzdü. Tae'nin vurduğu yere bakacağıma eline bakıyordum. sonra vurulan yere geri döndüm.
DH:buz koyalım ve gidelim.

Jimin gülümseyerek başını salladı ardından hazırlandı. bir kaç dakika buz koyduktan sonra yola çıktık. yakınlardaki bara gittik ve bir masaya oturduk. fazlasıyla sigara ve alkol kokusu hakimdi mekâna. midem bulanıyordu fakat dayanmaya çalıştım. ardından Jimin'e döndüm.
DH:ben içki alacağım. ister misin sen de?
JM:olur. dur bekle ben de seninle geleyim. fazlasıyla sarhoş var.
DH:tamam hadi gel.

masadan kalkıp barmen'in yanına gittik o sırada Jimin elimden tuttu. kalbim küt küt atıyordu ve nefesim daralıyordu. barmen'den iki hafif içki istedik ve aldıktan sonra masamıza geri döndük. daha doğrusu dönerken kolumdan tutan bir kişi yüzünden gidemedik...

Jimin'i çok soft yaptım galiba, ama yakıştı. bakalım diğer bölümde ne olacak? Dahyun'un kolunu tutan kim? biliyorum kurgu çok karışık. fakat emin olun keyif alacaksınız..
sizi seviyorum~💙