faith.

267 26 9
                                    

Sokak ışıkları gözümü deliyordu sanki. Dün gece uyumamıştım. Gecemi kulaklığımla bütünleşmeye adamıştım. Bir şeyden kaçtığımda ya da korktuğumda ona sığınıyordum. Müzik ruhumu yatıştıran tek şeydi şu hayatta ki. Benden başka kimse yoktu yolda. Çoğu gece gittiğim bara doğru yol alıyordum. Uykusuzluktan kendimi sersem gibi hissediyordum ö yüzden bunun üzerine alkol almamalıydım. Girişe yaklaştığımda içeriden daha fazla ses geliyordu. Normalde bu kadar kalabalık olmazdı, sakin bir mekandı. Joon Seo her zamanki yerimizdeydi.

"Hoşgeldin Taehyung. " dedi. "Hoş buldum" diyip elini sıktım. "Kötü görünüyorsun biraz, iyi misin?" Dedi boş boş ileriye bakan suratıma. "Ah, iyiyim bugün babam geliyorda onu düşünüyordum."

Üzüntülü bir şekilde gözlerini üzerimde gezdirdi. "Söyleyecek misin peki?" dedi.

Babam ile aram hiç iyi değildi, olmamıştı da zaten. Küçüklüğümden beri onun kendine ait parçası annemdi, ben hiçbir zaman yoktum. Annemde beni istemese sonum gelmişti bu hayatta. Çünkü tutunacak hiçbir şeyim yoktu. Sadece cebimde babama ait olar paralar vardı. Ve ben babama gay olduğumu nasıl açıklayacaktım. Annem biliyordu. Fakat her hangi bir yardımı yoktu. Yalnızca beni endişelendiriyoru. Babam yurt dışında çalışıyordu. Ünlü bir şirketin ortaklarından birisiydi. Her yerde adamları vardı. Ve bu hafta sonu eve geliyordu. Annem beni o kadar darlıyordu ki bu konuda. Söyleme işini anneme bırakamazdım. Ne olursa olsun benim halletmem gerekiyordu. Ve bana eşcinselliğe en çok karşı çıkan insan babam gibi geliyordu. Hiç kolay olmayacaktı hemde hiç. "Deneyeceğim." dedim.

Kendimi kimsesiz gibi hissediyordum. Çok kötü şeyler yapmıştım. Hiç iyi bir insan değildim. Olmayada çalışmıyordum gerçi. Joon Seo beni bırakmayan tek arkadaşım olarak kalmıştı. Ona da güvenmekte zorlanıyordum ama başka çarem yoktu. Yan masamızdan çok yüksek bir kahkaha yükseldi. Dalıp gittiğim için bir an ürperdim. Kafamı o tarafa çevirdim yavaşça. Bir grup serseri karşıda ki kızlar hakkında konuşuyordu. O sırada içlerinden birisiyle göz göze geldim. 

Herkes gülerken o gülmüyordu. Tam tersi arkadaşlarına sinirli bir şekilde bakıyor gibiydi. Gözlerini tekrar gözlerime kaldırdığında yavaşça gülümsedi. Bende sahte bir gülümseme yolladım ve önüme döndüm. Ve biri masamızın yanında bitti. Joon Seo ve ben tuhaf bir şekilde karşımızda dikilen az önceki çocuğa bakıyorduk.

 Utangaç bir tavırla "Merhaba, şey sizinle oturabilir miyim? Bir sakıncası yoksa." Dedi. "Tabi gel kardeşim." dedi Joon Seo. "Abimin arkadaşları çok can sıkıcı. Ben Jungkook." dedi gülümseyerek. Joon Seo "Memnun olduk Jungkook, ben Joon Seo, o da Taehyung."dedi. İçten olduğuna inandığım bir gülümseme attım Jungkook'a. "Birkaç kez daha gelmiştim buraya siz hep burada oluyorsunuz. Burada mı çalışıyorsunuz?" Kısa bir kıkırtı çıkardım. "Hayır, sadece kafamızla baş başa kalmayı istemiyoruz." dedim.

 "Anladım."dedi Jungkook gözlerimin içine bakarak. Hafifçe yerinden kalkarak "Sizinle takılmayı ve tekrar görüşmeyi çok isterim. Saat benim için biraz geç oldu ben kaçayım."dedi. "Görüşürüz" dedik hep bir ağızdan. Saat 2.5 olmuştu neredeyse. Babamın uçağı inmiş olmalıydı. Büyük ihtimalle arabayla eve geçiyordur. Evde olmayarak onu daha fazla sinirlendirmek istemediğim için bende kalktım. "Görüşürüz, Tae" dedi Joon. Gülümseyip el salladım. Buradan eve yürümek 20 dakikamı alıyordu o yüzden bir taksiye atladım. Eve geldiğimde babamın arabası daha ortalıkta olmadığı için rahat bir nefes aldım. Yavaşça merdivenleri tırmanmaya başladım. Anahtarımı deliğe sokup kapıyı yavaşça ittirdim. Annem biran karşımda belirince gözlerimi kocaman açtım korkudan. "Neredesin sen bu saate kadar? Ya baban senden önce gelseydi. Açıklayacağın şeyi hatırlatmama gerek yoktur umarım."dedi. "Neden bu kadar geriyorsun beni! Geldim işte babamdan önce. Her şeyi anlatacağım anladın mı ? Bir daha benimle uğraşacak bir şeyin kalmayacak!"dedim sinirle. Koridorun ortasında bağrışıyorduk. 

"Senin gay olman en çok beni endişelendiriyor zaten! Baban bunu öğrendiğinde vereceği tepkiden ve seni kaybetmekten korkuyorum!"dedi. O sırada yere düşen anahtarın sesi kulaklarımızda çınladı. Benimle beraber annemde kafasını kapıya çevirdi. Babam bütün heybetiyle kapıda duruyordu.


OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN💜. SİZLERİ MORLUYORUM 💜. TAEJINI SEVİN💜.

Just Give Me A Therapy || TaeJinWhere stories live. Discover now