RUH ÖKÜZÜM

3.Bölüm - Başımızda Bir BÜYÜK Bulunsun

Selaammm... Oylar ve ilk yorum için teşekkürler :) Seviliyo sanırım hikayem :D Bunu oylayarak yorumlarda belirterek beni çok mutlu ediyosunuz lütfen devam edin :)) SİZİ SEVİYORUM <333

KEYİFİLİ OKUMALAR <3

Büyüklerden hiç kimsenin gelmiceni öğrenince ne yalan söyliyim gerçekten yıkıldım. Ama fazla uzun sürmedi. Mete'yle Burcu ''Madem büyüklerden kimse yok bizde gençler bir araya toplanmışken dışarı çıkıp eğlenelim eve tıkılıp kalmayalım.'' gibi bir fikri ortaya attılar biz de Ayaz'la el mahkum kabul ettik. 

''İki araba çıkalım rahat olur.'' diyor Burcu. Rahat olurmuş. Ben biliyorum onun karın ağırısını da neyse... Burcu'nun bu 'Rahat' fikrini Mete ve Ayaz'da onaylıyor. Mete ve Burcu kardeş değil yapışık ikizlermiş gibi Mete'nin arabasında yerlerini alıyor. Bana da tıpış tıpış buraya gelirken iki adımlık yolu bile birlikte gitmem ben bu adamla diyip taksiden indiğim adamın arabasına binmek düşüyor. Zalım hayat...

''Ee nereye gidiyoruz??'' diyorum ortamdaki sessizliği biraz olsun bozmak için. ''Süpriz.'' deyip sırıtıyor yine herzamanki gibi. İstediğim cevabın bu olmadığını anlatan bir bakış fırlatıyorum hemen. O da mesajı almış olacak ki ''Biz önde gidiyoruz farkındaysan. Ben nereye götürürsem oraya gidicez hepimiz huysuz hanımefendi.'' diyor. Gıcık!!! Huysuz Hanımefendiymişmiş!!! Sensin huysuz!!!!

Biz önde Mete'ler arkada kısa bir yolculuğun ardından şık bir restorantın önünde duruyoruz. ''Geldiiikk...'' diyor yine o herzamanki sırıtışıyla Ayaz. Hızlıca arabadan iniyor ve gelip benim kapımı açıyor. A aaa çok şaşırdım valla... Bu kas ayısının içinde ondan bağımsız bir oyuncak ayı var galiba.

Arabalardan indiğimizde de geldiğimiz gibi Ayaz'la ben önde, Burcu'yla Mete arkada giriyoruz restoranta. Rezervasyonumuz olmadığından biraz bekliyoruz ama sonunda gayet şık bir masaya oturuyoruz. Siparişlerimizi verirken yemeklerden sonra içki olarak Ayaz ''Başımızda bir büyük bulunsun.'' diyerek en büyük şişesinden hafif alkollü bir içki sipariş ediyor. Başımızda bir büyük bulunsun esprisiyle garsonlar ve ben dahil hepimiz gülüyoruz. Gıcık mıcık ama eğlenceli birine benziyor. Tanıdıkça bakalım daha nelerini öğrenicem Ayaz Bey'in... Yemek boyunca konuşup birbirimizi biraz olsun tanıyoruz. Annesine olan hayranlığımdan bahsederken Önem Hanım demem çok garibine gitmiş ki baya gülüyor. Yarın yanına gidecekmiş eğer isterem beni de götürebileceğini söylüyor. Ben de hiç düşünmeden kabul ediyorm tabi ki...

Yemeklerimizin üstüne birer de bol köpüklü Türk Kahvesi içiyoruz. Kahvelerden sonra Burcu bana kaş göz işaretleri yapıyor sonrada ''Öykücüm gel biz seninle lavaboya gidelim.'' diyor ve kalkıp beni çekiştirmeye başlıyor. Ben de daha fazla şansımı zorlamadan kalkıp tıpış tıpış Burcu'yu takip ediyorum. Lavaboya girene kadar Burcu hiç bana bakmadan ilerliyor ama içeri girip kapıyı kapatır kapatmaz bana dönüp sırıtmaya başlıyor. Ben biliyorum bu sırıtışı da neyse... ''N'oldu Burcu? Neye gülüyosun?'' ''Bana bak doğru söyle hoşlandın mı sen bu çocuktan?'' ''Ne alakası var Burcu?? Nerden çıkardın hoşlandığımı??'' ''Hadi hadi... Gayet iyi anlaşıyosunuz işte. O yakışıklı, sen güzel... Baya da yakışıyosunuz yani...'' ''Saçmalıyosun şuan Burcu... Yok öyle bişey...'' Ahh ah Burcu sen benim o adamla asıl ilk karşılaşmamızı... Lavabodaki bu gereksiz ve kısa konuşmanın ardından masaya dönüyoruz. Sonrasında hesap geliyor. Mete ödemek için hamle yapsa da Ayaz hızlıca elindeki kutuyu kapıp ödüyor hesabı ve kalkıyoruz. Restoranttan çıkarken Mete ''Ee bu kadar mıydı? Daha erken ya bi yerlere daha gidelim.'' diyor Ayaz'la Burcu da onaylayıp kabul ediyor. Bende el mahkum kabul ediyorum. Dışarı çıktığımızda arabalar hemen geliyor.

Bu sefer de Mete ''Ben sizi süpriz bi yere götürücem.'' deyip arabayla önümüze geçiyor. Bizde onu takip ediyoruz. Buraya gelirken yaptığımızdan daha uzun bir yolculuk yapıyoruz ve bol ışıklı bir gece klübünün önünde duruyoruz. Mete'ler arabadan inince bizde yani önce Ayaz iniyor ve kapımı açıyor sonrasında ben iniyorum. Hoşuma gitmedi değil şimdi çocuğun bana karşı davranışları. Halbuki birkaç saat önce adamı bir dövmediğim kalmıştı. Baya uyuz oluyodum. Şuan hala bi uyuz olma durumu var ama önceki kadar değil. Sanırım ısınmaya başladım ben bu adama...