Az daha sabret göz. Daha hava kararmadı, herkes yatmadı. Daha erken, az kaldı, bekle. Bekle herkes gitsin, bekle karanlık cöksün, yıldızlar gözüksün, kimse görmesin. Gözden yaş cıkınca ağlıyor bu derler sonra, anlamazlar yüreğindeki ateşi söndürmeye calıştığını, bilmezler. Maskeni cıkarmak için erken henüz. Şimdi cıkarırsan maskeni, gücsüzlüğünü görürler, zaten eziyorlar seni, hiç kalkmazlar üstünden bu sefer. Sen güclü gözük, göz. İyi yüzlü olduğunu unutma, senin sahten gülüyor hep, gerceğin ise hep ağlıyor. Gerceğini sadece geceleri cıkar. Gece bilsin seni. Çünkü gece sadıktır, o gitmez, sadece aradan cekilir ama geri gelir. Gece yalancı değildir. Sen geceyi, gecede seni bilsin. Bilirim, bazen zor beklemek, bekleyemessen gec aynanın karşısına, kendi yaşını kendin sil. Kendini kendin teselli et. Bırak gece teselli etsin. Bırak yapmur mutlu etsin seni. Yağmurun altında kahkah gülüyorsun diye dalga mı geciyorlar, bırak gecsinler, onlar senin içindeki fırtınaya sağırlar. Bırak kalsınlar. Kendi fırtınanı kendin yaşa. Kalıcakmış gibi gidenler çok. Acıyor, yanıyor biliyorum. Ama senden akan yaş yüreğini söndirmez. Bi anlık serinlersin ama sonra şiddeti artar. Kendini küçük yalamlarla besleme artık, gerçi yalanlarından başka tutanağında yok biliyorum. Onları çok seviyorsun, yalanlarını. Onlar seni ayakta tutuyor, bi süreliğine olsada. Olsun. Bak yanlız değilsin işte. Yalanların var, onlan hep seninle.