Tatlı, tombul yanaklı sevdiceğim. Sana bir gün kavuşmak istiyorum ama bunun imkansız olsuğunun farkındayım. Bu bana acı veriyor...
Uraraka ile çok mutlusunuz... Sevgili misiniz? Eğer sevgili iseniz... Gerçekten senin adına sevindiğimi söyleyebilirim. Onunla oldukça mutlu ve huzurlu gözüküyorsun. Senin gülümsemen bile yeter bana.
Bugün hava yağmurlu. Şemsiye almayı unutmuştum. Çıkış kapısına sığınıp şarıl şarıl yağan yağmuru izledim sessizce. Yağmurlu havaları seviyorum, beni yansıtıyorlar.
Yaoyorozu sırtıma hafifçe dokunup önüme geçti. Okulun popüler kızına sadece bir ben bu kadar yakın olabiliyordum. Yüzü, benim yüzüme oldukça yakındı. Normal bir erkek; onu burada öperdi, değil mi? Ama ben bunu yapmayacağım.
"Bir şey mi oldu Yaoyorozu?"
"Şemsiyen yok sanırım. Benimle gelmek ister misin?"
"Gerekmez. Yağmur birazdan duracaktır."
"Ya durmadıysa?"
"O zaman ablama beni alması için telefon açarım. Lütfen, artık burada zaman öldürme."
Yoyorozu üzgün bir surat takınıp çantasından şemsiyesini çıkarttı. Mor ve mavi karışımı şemsiyesi ile bana son bir defa baktıktan sonra, mutsuz bir şekilde kapıdan çıkarak okuldan uzaklaştı. Açıkçası onunla gidebilirdim.
Bir süredir yağmurun dinmesini bekliyordum. Ne kadar zaman gectiğine bakmak için eğildiğimde son zil çalmıştı. Klüpler yavaşça okuldan çıkarken gözüm, yeşil saçlı oğlana kenetlenmişti.
Onunla konuşmak, onunla eve yürümek istiyordum... Ama ne bir şemsiyem ne de cesaretim vardı bunun için. Sadece bir iç çekip yağmuru izlemeye devam ettim sessizce.
"Todoroki-Kun, şemsiyen yok mu?"
Duyduğum ses, vücudumda bir titreme yaratmıştı. Sesin tatlılığı yüzünden yüzümün kızardığını hissediyordum. Yeşil saçlı oğlana dönüp kafamı 'hayır' anlamında salladım.
"Benimle gelmek ister misin? Evimiz aynı mahallede!"
Yüzünde bulunan gülümseme, beni şeker hastası yapabilir Midoriya.
Başka bir seçeneğim yoktu. Senin tuttuğun şemsiyenin altına girip kızaran suratımı eğerek saklamaya çalıştım.
"T-Teşekkürler..."
"Bana teşekkür etme Todoroki-Kun. İnsanlar, samimi olmadığı kişilere teşekkür eder."
O sırada arkamızdan sana seslenen kahverengi saçlı kız, elinde bulunan şişeyi sana uzattı.
"Bunu salonda unutmuşsun Deku-Kun! Çok unutkansın!"
"Ah, teşekkürler Uraraka-San. Bunu unuttuğumu bilmiyordum."
Sen ona teşkkür ettiğinde o kızla sevgili değil, sadece bir arkadaş olduğunu anladım. Bu beni nedense mutlu etti...
Bir erkeğe aşık olmak belki de büyük bir günahtı. Yine de bu umrumda değil. Seni seviyorum ve sevmeye devam edeceğim... Her ne olursa olsun.
Birlikte eve yürüdüğümüz o an sana daha yakın olduğumu hissettirdin bana. İçimde tekrardan bir umut ışığı yanmıştı, bunu hissedebiliyordum.
Seni seviyorum Midoriya.
Seni tanıdığım için çok mutluyum.
Şöyle söyleyeyim... Benim kitap yazmaya yeteneğim yok.
Bu yüzden bir arkadaşımdan yardım alarak yazdım bu bölümü.
Beğendiyseniz bana değil, lütfen ona teşekkür edin. Kurgu benim olsa bile nasıl yazmam gerektiğini söyleyerek beni yönlendirdi.Teşekkür ederim proluit, iyi ki varsın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bnha ┆ One-Shots
FanficHerkesin yaptığı bir kitap türü. Ben de saçma sapan kitaplar yazmak istemedim. One-Shot kitapları herkesin kurtarıcısıdır. Boku No Hero Academia My Hero Academia Kapak yardımı için @proluit arkadaşıma teşekkür ederim♡