Tren hareket edeli 8 saat olmuştu. Ben ise hâlâ neden Romanya'ya uğramadan Düsseldorfa gitmediğimize anlam veremiyordum. Dayanamayıp Plakov a " Biz neden Romanya üzerinden gidiyoruz neden yolu uzatıyoruz" deyince Plakov sinirlendi ve Almanlara yem olmak istiyorsan trenden inip o yoldan gidebilirsin dedi. Frederick Plakovun ağzını kapatmaya çalıştı. Çünkü ne olursa olsun Alman trenindeydik. Çok dikkatli olmamız lazımdı çook...
3 saat sonra...
Düsseldorf garında indik. Bize tip tip bakan Alman askerlerine hiç bakmıyormuş gibi olabildiğince hızlı bir şekilde gardan çıktık. Şuan görevin büyük kısmı bitmiş en önemli kısmı kalmıştı. Ve Düsseldorf meydanına doğru yola koyulduk.
Düsseldorf meydanından 14 tane meşale aldık ve bize denildiği gibi meşaleleri tuttuk. Bir süre sonra dilenci kılığında bir adam bize ara sokağı işaret etti. Biz tam olarak emin olmamakla birlikte tuzağa da düşebileceğimizi düşünüyorduk. Ama bizi 4 adam karşıladı. Ve ara sokaktaki 3. Binanın en üst katındaki daireye girdik. Ve Bizi orada Yuan Tushnov isimli albay rütbeli komutan karşıladı. Ve bizden mektubu istedi. Uzattım ve biz burada ne yapacağız dedim. Bunlar için daha erken deyip bana oturacağım yeri gösterdi. Planlarımıza göre Hitler Ruslar üzerinde kesin galibiyet aldığını düşünüyor. Ama biz Kızıl Ordu için bir milyon fedai topladık. Üzerlerine cehennem gibi çökeceğiz. Hitler son zamanlarda söylenenlere göre Normandiya kuşatması ile ilgileniyormuş. Biz ise Buradaki mevzileri işaretleyip Kızıl Ordunun sadece havadan bombalayıp Düsseldorfu almasını sağlamalıyız. Frederick atıldı:"15 adamla mı?" deyince Tushnov: Evet 15 adamla. Silahla saldırmayacağız sadece Alman askerlerinin mevzilerini haritaya işaretleyeceğiz. Siz bu mektupla bana Kızıl Ordunun geçeceği güzergah hakkında bilgi vermiş oldunuz. Şimdi gidin ve Nazi askeri birlik binasını gözetleyin kaç kişiler, hangi zaman binada çok kişi bulunuyor bunu tespit edin. Ama bugün serbestsiniz. Gece burada olun!
Ben, Plakov, Frederick Meydanda gezinmeye başladık. Uzun bir gezintiden sonra karargaha döndük.
Tushnov bizi beklerken çok şey yapmış anlaşılan. Haritada çok yer işaretlenmiş ve bir kırmızı çizgi çekilmiş Düsseldorfu Batı ve Doğu olarak ayıran. Bu çizgiyi sordum. Tushnov: Buranın batısında Alman Ordusu mevzilenmiş buraya bombardıman işlemez. Ancak dikkatlerini şehre çekip orduyu ikiye bölebiliriz. Yarın ilk işiniz meydandaki Hitlerin posterini yakın. Oraya Hitler karşıtı ve taraftarları toplanıp birbirine girecektir. Sonra siz buraya geri dönün. Şimdi yatabilirsiniz. Ve herkes yataklarına geçti. Yataklar hiç rahat değildi. Evimi özlüyordum.Evimi düşünürken sabah olmuş ve Hazırlıklar başlamış. Biz Tushnovdan izin alıp meydandaki provakasyon için meydana çıktık. Plakov askerlerin dikkatini çekecek Frederick posteri yakacak bende halkı galeyana getirecektim. Ve başladık Plakov askerlerle sohbet ediyordu. Frederick posteri yakar yakmaz kaçarken bende dükkan dükkan halkı galeyana getirmeye başladım. Bir süre sonra meydanda bir sürü halk toplandı. Biz de karargahın balkonundan olayları izliyorduk. Askerler tarafları ayırmaya çalışıyordu.
Akşama doğru tankların sesleri gelmeye başladı. Hemen pencereden bakmaya başladım. Meydana büyük bir mevzi kurulmuş yüzlerce asker ve teçhizatlar depolanmıştı. Hedefimiz başarıya ulaşmıştı ama Almanlar meydanı kapatmış orayı bir karargaha çevirmiş ve etrafındaki binaları boşaltıyordu. Bu gerçekten tehlikeli duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WORLD WAR II - THE SOVİET UNİON STORY (Adelaida Kovalev and Vladimir Grosslny)
Historical FictionParmaklıkların ardından bağıran bir adam: -"Yaşasın Führer! Moskovayı ele geçirdik" nağaraları atıyordu.Ve o an irkildim ve uyandım.Neyse ki bir kabusmuş.Ve banyoya çıkarken bir arabanın yaklaştığını farkettim.Hemen aşşağıya indim.Kapıyı açtım.Uzun...