Adicci-L.S.

Slow Down

"Biliyor musun Harold? Seni bunun içinde görmeyi çok isterim."

Hala ona bakarken cevap vermesini bekliyordum. Ortam gereğinden fazla bir sessizliğe büründü. Elini dokunduğu kumaştan çekip gözlerime baktı. Yutkunuşu tüm odayı doldurması ve dudaklarını ıslatması arasında birkaç sanise vardı.

"Pardon?"

"Dedim ki. Bunu üzerine giymeni çok isterim ama dışarıda değil." Elimi yavaşça omuzuna koyup köprücüğüne doğru yavaşça kaydırdım.

"Sadece ikimizin olduğu bir yerde seni bunu giyerken ve arkandaki şarkıya uygun hareketlerle dans ederken görmeni çok isterim." Yavaşça kafamı ona doğru yaklaştırdım. Gözleri şok içerisinde büyümüştü. Hiçbir şey söylememiş sadece bana bakıyordu.

Dudaklarımı hafiften dudaklarına sürtüp öpmeden yanağına ve ordan da kulağına doğru ilerledim. Kulağının hemen altına küçük bir öpücük bırakmamla sesli bir şekilde yutkunması bir olmuştu. Dudaklarıma küçük bir gülümseme yerleşirken fısıldadım.

"Ne dersin Harold? Bunu benim için yapar mısın prenses?" Orada durduğunda hafif nefeslerim yavaşça boynuna vuruyordu.

Göğsümde bir çift el hissetmemle yüzüme bir gülümseme yayılmıştı ama daha saniyeler geçmeden dudaklarıma gülücük konduran eller geri alan olmuştu.

İtilmem ve şaşkınlığımın sebebi ile birkaç adım geri çekildiğimde yüzüne baktım. Yanakları kızarmış ve anlamdıramadığım bir ifade vardı yüzünde.

"Sen.... sen ne?" Derin ve hızlı nefesler alıyordu. Cümlesini tamamlayamayıp ellerini saçına götürüp karıştı.

"Öncellikle." Tehdit edercesine bir elini bana uzatıp işaret parmağıyla önce beni sonra kendisini gösterdi.

"Benim adım Harry. Siktiğimin Harold'u değil." Bu dediğine gülmemek için dudağımı ısırdım. Tüm dediklerimden buna mı takılmıştı?

"Ve ben... sen... ya sen nasıl bana prenses diyorsun?" Hala diğer dediklerime bir şey dememesi ve hala cümlelerini toplayamayacak kadar etkilenmesi beni mutlu etmişti.

"Bu mu Harry. İstediğin tek şey sana prenses ve Harold dememem mi? Yani şarkı ve dans hareketlerine, ikimizin yalnız başımıza kalıp bana dans etmene bir şey demiyorsun."

"Ben"

"Sen Harry. Kabul et artık. Sen de istiyorsun. Bunu, aramızdaki şeyi. İkimizde bunu yoksayamayız." Aramızdaki mesafeyi yine kapatıp elimi saçına attım.

"Kabul et Harry istiyorsun." Yavaşça hızlı hızlı nefes aldığı ve hafiften aralık duran dudaklarına eğildim. Az önce yarım bıraktığım şeyi tamamlayacaktım.

Göğsümdeki eller ile yeniden itilmiştim.

"Yeter sakın yaklaşma. Biraz yavaş git ya. Hem sana olumlu bir tepki vermeden böyle yaklaşman taciz oluyor." Dedikleri üzerinde şok etkisi yaratmıştı.

"Nasıl bir olumlu tepkiden bahsediyorsun? Sürekli yakınımdasın ve göz göze geldiğimiz an bile hemen dudaklarıma bakıyorsun. Artıdan şu yakın davranmaların? Her dışarı çıktığında beni çağıyor ya da bir yere gideceğimizde araba sürmeyi sevmediğimi bildiğin için hep sen sürüyorsun. Başıma bir boklar açınca düzeltmek için yanımda oluyorsun. Az önceki olay içinse eğer gerçekten rahatsız olsaydın dudaklarım ile dudakların birbirlerine sürter sürtmez beni durdururdun. Ama yok! Durdurmayıp sonra da bana tacizci kalıbını koyuyorsun! "

Nefes nefese kalmıştım. Yaptığım şeyler çok saçmaydı. Bana yakın davranıp sonra kendisi hiç istemiyormuş gibi beni suçlaması bencillikti!

"Sana inanamıyorum. Senle sadece yakın arkadaş olmaya çalışıyordum. İlk başta benden ne kadar nefret ettiğini biliyordum bu yüzden artıdan ilgi gösteriyordum ki beni sev diye. İnsanların beni sevmemesi için sebebi olmadan benden nefret etmesi hoş bir şey değil ve böyle insanlarla iyi anlaşmak için her şeyi yaparım, buna iyi bir insan olmak deniyor. Mesela sen, daha beni tanımazken benden nefret ettin. İyimserliğimi yapmacık diye adlandırıp benden haz etmedin ama sana hiçbir şey yapmamıştım!"

Sesi odayı doldururken içimde bir şeylerin parçalandığı hissettim.

O sadece iyi biri olmaya çalışıyordu.

Kalbim binlerce parçaya bölünürken nedeni önceki söylediklerimden farklı bir cümle olarak çıktı karşıma. Onun sadece vücudunu istemiyordum.

Seni sadece arkadaş olarak görüyor.

"Anlamıyorsun değil mi? Araba sürmekten nefret ettiğini söyledin bana. Benimde aklıma seni sürekli alabileceğim geldi. Çünkü insanların yapmak istemedikleri şeyleri yapmaları güzel değil. Zor bir durumda olduğunda ya hemen ben geliyorum ya da Zayn. Bunu iyi arkadaşlar yaparlar. Merak ettim böyle yaklaştığın şekilde ve yaptığın konuşmayı Zayn'e de yaptın mı? Her arkadaşlığı cinselliğe mi çekiyorsun?"

Bir şey dememe izin vermeden odadan çıktı. Kıyafetlerle kaplı odanın ortasında dururken kendime küfrediyordum. Doğru söylüyordu, yaptığı her şeyi Zayn de yapmıştı ama hiçbir zaman yanlış anlamamıştım. Çünkü ben Zayn'e hep kardeş gözü ile bakıp öyle ilişki kurmuştum kafamda.

Ama Harry her zaman farklıydı. Ruhumda, beynimde farklı bir köşesi vardı. Ben sırf arkadaşlık ilişkimizi öyle görmek istemediğim için görememiştim. Yaptığı her şeyi farklı yorumlayıp bu güzel arkadaşlığı kendi kafamda mahvetmiştim. Gözlerimde hafif yanma hissi olduğunda derin bir nefes aldım.

Arkadaşlık kelimesi kalbime cam parçaları gibi batarken tek yapabildiğim nefes almak ve aylardır düşündüğüm cümle ile midemi bulandırmaktı.

Ben sadece Harry'nin vücudunu istiyordum.

Bir cümle ne kadar yanlış gözükebilirse bu cümle bana o kadar yanlış gözüküyordu. Ben bu değildim. Asla sahip olmamam gereken, tüm erkeklerin ve kadınların sahip olmaması gereken düşünceye sahip olmuştum. Belki de bu cümleme yönelik hareketlerim yüzünden karşımdakinin kalbini kırmıştım.

İşte o saniyede anladım. Benim tüm olayların başından beri istediğim tek bir şey vardı. Sadece bunu kabullenemeyecek kadar korkaktım. Şimdi kabullenmem ise hiçbir şeye yaramamıştı. İş işten geçmiş, yapacağım hiçbir şey yoktu. Harry'nin kalbini çoktan kırmıştım.

Ben Harry'nin vücudunu, kalbini, düşüncelerini, sevgisini, yaşam biçimini istiyordum.

Ben direk Harry'i istiyordum.

SELAM!!

Baktım Louis Tomlinson taginde 1 numara
Larry de 10 numara olmuşuz dayanamadım. Binlerce kez teşekkür etsem az kalır. O yüzden tüm içtenliğim ve sevgimle size teşekkür ediyorum.

Bunlara özel güzel bir bölüm yazmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz ♡♡♡

Diğer bölümde görüşmek üzere.

All the love + Kissy oo