sweetsoo:
diğer odadan ağlama seslerin geliyor.
sakin ol, geçti.
yanına geldim ve sesler kesildi işte.
yanlış duymuşsundur.
bu kadar korkacağını bilsem bunu yapmazd|
sen lisa gibi değilmişsi|chaeffy:
yanıma gel, artık seni bir saniye bile yanımdan ayırmak istemiyorum unnie.
sweetsoo:
bu fikir çok hoşuma gitti.
pijamalarını giy, sonra gelirim.chaeffy:
yalnız yaşıyorsun.
seninle yaşasam olur mu?sweetsoo:
chaeyoung...
bunu çok isterim fakat,
ailen?
onların bundan haberleri yok ve bu basit bir karar değil.chaeffy:
boşversene, onların umrumda olacağımı sanmıyorum.
yönelimimle ilgilenmiyorlar bile,
kısacası benimle ilgilenmiyorlar.
yanına geldiğimde bir yükten kurtulacakları için sevineceklerine eminim.sweetsoo:
chaeyoung...
üzgünüm.chaeffy:
sorun değil unnie.
seni de anlıyorum.
yük olacağımı düşünebilirsin, üzgün olma.sweetsoo:
hayır, onun için üzgünüm demedim.
böyle bir aileye sahip olduğundan üzgünüm.
bugün uyuyalım ve yarın evine gidip eşyalarını buraya getirelim.
chaeffy:
pijamalarımı giydim, yanıma gel.
sana sarılmalıyım.chaeffy çevrimdışı.
sweetsoo:
bir canavar olduğumu bilsen bana hala sarılır mıydın chaeyoung?|
bir canavar olduğumu|
bir canavar|
sweetsoo çevrimdışı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
whistle and whisper
Short Story[chaesoo texting] √ kim jisoo'nun ıslıkları ve fısıltıları vardı.