Siktir Git

81 4 10
                                    

"Selam Emirhan," deyip yanıma oturdu orospu çocuğu. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Mimik kıpırdatmıyordum. "Aleyküm selam." Kolunu toprağın O'nun adını yazıp yazıp sildiği yere koyduğunu gördüğümde yutkundum. Bu sıranın her bir santimi bizim anılarımızla doluydu. "Neden öyle bakıyorsun?" Dedi şaşkınca. Gözlerine baktım. "Nasıl?"

"Imm, öldürmek ister gibi?" Diyerek tek kaşını kaldırdı. Bu kadarı yeterdi artık. "Bak Mete. Numaranı değiştirdiğini biliyorum. Eski hattın yine sende biliyorum. O hattı hiç kullanmadığını da biliyorum gittikten sonra. Toprak senin için acı çekti. Günden güne eridi. Zaten zayıf bir çocuktu. Daha çok zayıfladı, yemek yemedi, sadece telefonuna baktı. Günlerce, haftalarca, aylarca. Belki mesajı iki tik veya mavi tik olursa diye. Sana hep mesaj attı. Geri dönüş alamadı. Aramaya korktu seni. Sana attığı fotoğraftaki kıyafetleri yıkadı yıkadı giydi. Her gün. Bıkmadı, pes etmedi. Ağladı, bağırdı. Ama 'gelecek biliyorum' deyip sakinleşti. En sonunda ölme kararı aldığında ben yanında yoktum, hatta bilmiyordum bile. 4 ay oldu. 4 ay önce o kolunu koyduğun kısma adını yazıp yazıp sildi. Oturduğun yerde ağladı. Mesaj atmanı bekledi. Seninle hayaller kurdu.

Ama sen ne yaptın? Tek bir mesajı ondan çok gördün. İntihar etmesi belki hataydı, ama onunda dört dörtlük bir hayatı yoktu zaten. Sana dayanıyordu. Güvencesi sen ve bendim. Ben ona destek olmaya çalışıyordum, yanından ayrılmıyordum. Ama sen ne yapıyordun biliyor musun?" Güldüm ve devam ettim. "Ona tek bir mesajı bile çok gördün. Onun sana attığı mesajları göstermemi ister misin? Sen Mutlu ol diye okulunu değiştirmeye bile tamam demişti lan o! Bencil orospu çocuğunun tekisin. Siktir git. Hâlâ ne yüzle buraya geliyorsun anlamıyorum.

O öldükten sonra elinde buldum bu mektubu. İntihar mektubu yazmış. Sadece bana. Okumamı ister misin? Bekle. 'Sevgili kalbim. Nasılsın? Çok kızma bana lütfen. Mecburdum Emir. Ben onun için canımdan vazgeçtim. Umarım mutludur. Tek dileğim mutlu olması. Seni çok seviyorum. Kağıt nemli olabilir. AĞLAMIYORUM TABİİ Kİ. Güldün değil mi? Biliyorum güldün. Hissettim her şeyim. Hep gülsene sen. Benim için Gül. Biliyorum gülmeyeceksin. Ama dene olur mu? Sen gülersen ben hep mutlu olurum. Mete ile karşılaşırsan ona şey de, "toprak sadece mutlu olmanı istiyor, lütfen mutlu ol."Olur mu? Kırma beni Emir. Sakın ha, kimse ağlamasın. Dicle ile mutlu olursun umarım. Ben yokum diye ağlayacak kadar düştün mü sen lan? Cık cık cık! Hiç yakıştı mı sana Emirhan Bozdemir? Demir gibi çocuksun maşallah. Her neyse. Seni seviyorum işte Emir. Seni izliyorum ben unutma ;) her neyse. Saat 22.21. Bir dakika sonra bitecek her şey. O'nun en sevdiği saat diliminde ölmek huzur verici olacak. Görüşürüz demek isterdim ama, malum..' O'nun cesedini gördüm ben Mete. Gülümsüyordu. Ölürken bile gerçekten gülümsüyordu. Dediği gibi cidden huzurluydu. Ama öldü."

Gülümsedim. Göz yaşlarımı silerken ona baktım. Sadece kolunu koyduğu yere bakıyordu. "Keşke onu hiç kırmasaydım.." diye mırıldandı. Kafamı olumsuz anlamda salladım. Artık çok geçti. Son pişmanlıklar fayda etmezdi. "Siktir git." Gözyaşlarımı silerken sırıtıyordum. Yüzüme baktı acıyla. "Üzgünüm Emirhan. Böyle olmasını istemezdim." Koca bir kahkaha attım. Kendimi durdurtmuyordum. Herkes bana bakıyordu ama bu gülmeye ihtiyacım vardı.

Biraz sakinleşince ona baktım. Bana endişeyle bakıyordu. "BÖYLE OLMASINI İSTEMEZMİŞ DUYDUNUZ MU?" deyip bir kahkaha daha attım. Arkalardan gülme sesi geldiğinde gülümsedim. "Şaka mısın lan?" Deyip ayağa kalktım ve sınıftan sırıtarak çıktım.

bb.

Holy Spirit •tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin