Hoseok; Ben mezun oluyorum.
Namjoon: Onu biliyoruz. Hepimiz oluyoruz güneş kafalı.
Seokjin; mezun?
Jimin; Lan!!!!!
Taehyung; bu yoksa?
Yoongi; Hobie mezun mu oluyon?
Jungkook çevrim dışı
"Bana öyle bakma. Kimse sana dokunamaz. Ben bile sana dokunmaya korkarken, kimse sana bu şekilde dokunamaz!"
Ellerimi bornozunun kemerine gittiğinde beni ani bir hareketle belime koyduğu eliyle kendine çekmişti.
"Hoseok"
"Jungkook"
Bu sefer o dudaklarıma kapanıp beni odasına kadar götürmüştü.
Üzerimdeki kıyafetleri teker teker çıkarırken, çok kısa süreliğine dudaklarımızı ayırmıştık.
Yatağa uzandığımız anda üzerindeki tek şeyden kurtulan Jungkook üzerine uzandığı anda dik dik gözlerime bakmaya başlamıştı.
"Demek seni dövdüm heh?"
Konuştuktan sonra dudaklarıma yapışıp alt dudağımı çekiştirip bir anda bırakmıştı.
"Demek başkasını seviyorsun!"
Bunu dedikten sonra uzanmaktan vazgeçip, kasıklarıma oturmuştu.
"Bana yalan söylemen hiç hoş değil."
Cevap verememiştim. Çünkü haklıydı. Yalan söylemem için hiçbir haklı neden olamazdı.
Jungkook biraz sonra odasındaki sınırlı alan yüzünden yatağının altındaki yerdeki çekmeceden bize gerekli olan şeyleri çıkarmıştı.
Gerekli herşeyi kullandıktan sonra Jungkook gözlerimin içine bakarak kendini içime göndermişti.
Gözlerinin içine bakarak bunları yaşamak kendimi oldukça özel hissettirmişti.
Sanki ikimizinde ilkiydi bu.
"Fazla acemisin?"
"Neden?"
"Reddetmedin? Yoksa bu senin gerçektende.."
"Jungkook sadece devam et."
"Bu senin ilkin mi?"
Bir anda durup meraklı gözlerle bana bakmaya başlamıştı.
"Offff... Tamam ilkimsin. Oldu mu?"
Konuşmama bittiği anda sulu bir şekilde dudaklarıma yapışmıştı.
"Teşekkür ederim."
"Beni bu denli önemli gördüğün için."
"Artık susup devam edebilir misin? Canım yanıyorda."
"Özür dilerim"
Vuruşlarına devam etmeye başladığı anda doğru noktayı bulmuştu.
Başını adem elmamı havaya kaldıracak şekilde geriye attığımda Jungkook olanı anlamışcasına zevki bir adım daha ileri taşımak adında adem elmamı emiyordu.
Hırıltılı bir şekilde ismini inlediğimde boynumu turlamaya başlamıştı.
İlk olarak ben mutlu sona ulaştığım için onu altıma alma sırasının bana geldiğini karar vermiştim.
İçimden çıktığı anda rahat bir nefes aldığımda biraz sonra tekrardan aynı acıyı hissetmiştim.
Kucağıma oturduğum Jungkook yatağa uzanmıştı. Kasıklarında hareket ederken, bana bakamıyordu. Onu bu derece memnun etmek hoşuma gitmişti.
Sonunda titremesinin kesilmesi rahatlamış yüz ifadesine sahip olması sayesinde görevin başarıyla yerine getirildiğini anlamıştım.
Beni yanına çekip başını başıma sağ tarafına yaslayıp, dudaklarını omzuma yaslamıştı.
"Teşekkür ederim."
Cevaben elimi onun eline kenetleyip üzerimizi örtmek için pikeyi çekerken Jungkook yatakta oturur pozisyona gelmişti.
"Yıkanmalıyız."
"Ben yarın yıkanacağım."
Ellerini belime dolayıp, sinsice bana bakarak konuşmuştu.
"Ama ben seninle yıkanmak istiyorum."
Şaşkın şaşkın ona bakarken, Jungkook önden gidiyordu.
Yatakta bir süre daha uzandıktan sonra yarın beni pişman edeceğini bildiğim için banyoya doğru ilerlemeye başlamıştım.
"Gelmişsin."
Beni gördüğünde konuştu Jungkook.
"Gelmeseydim, yarın tüm gün beni pişman ederdin."
Jungkook beni kolumdan tutarak banyoya sokarken tekrar konuştu.
"Evet ederdim. Şimdi buraya gel ve benimle ilgilen."
"Peki Jungkook beyimiz."
Gülerek söylediğim şeyi fazla tahrik edici bulmuş olacak ki ikinci sefer için daha hevesli görünüyordu artık.
---------------- 1.01 okunma😳 çok çok çok teşekkür ederim. Giderek büyüyen ailemiz sayesinde kitaplarımın bu denli sevildiğini görmek beni çok mutlu ediyor.
Hopekook'un sevgisi tüm kalbinizi sarsın.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Galiba ilk sefa bir hakiyemin içeriğinde olmayan bir resim atıyorum.