Aynı Adam

1K 17 1
                                    

Tozludur saçlarım, saçlarımdan 

devrilmiş sarayların dumanları savrulur 

yüzüm yanıktır 

yüreğime bir karanfil sokuludur 

ve partizanca darbelerin dünyaya ilen şavkı 

benim göğsüme göğsüme vurup durur. 

Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum 

bahar da sürgülenir içime katranlar da 

hem koşarak yarattığım sevgiler vardır 

hem körlenmiş sevgilerin acısıyla koştururum. 

Beni sular 

kocaman taşları parçalayarak hatırlıyor dağlarda 

ve beni hatırlatıyor çeltik tarlalarında aynı sular 

umutlu sakinlikleri 

lohusalıklarıyla. 

Ben dünyaya doğru yürümekle meşhurum 

kökten dallara yürüyen sular gibi 

yürürüm kömür ocaklarına, çapalanan tütüne 

yürürüm hüzün ve ağrılar çarelenir 

dağların esmer ve yaban telaşından kurtula diye 

torna tezgahlarında demir. 

Yürürüm çünkü ölümdür yürünülmeyen 

yürürüm yürüyüşümdür yeryüzünün halleri 

kanla dolar pazuları tarladakinin 

hızar gürültüsü içinde türkülenir bir öteki 

gökleri göğsümden aşırtarak yürürüm 

yağlı kasketimin kıyısında nar çiçekleri. 

Aynı adam Ekim günlerinden beri gümbür gümbür gelirim 

teneke damların üstüne safi sinirden doğan güneş 

portakallar fırlatarak parlıyor benim adımlarımla 

anladım neden yorgunluk 

gülümserlik getiriyor insana 

hayatın bana başat 

bana avrat oluşunu öğrendim 

işçiler bunu kurşunlanarak öğrendi 

on beşinde bir arkadaş 

inancını savunurken yargıca 

anladı bulana durula akmakta olan şeyi. 

Yürüyorum 

azarlanıyorum fışkıran başaklarla 

iki bomba gibi taşıyorum koltuğumdaki bir çift somunu 

hurdahaş bir sancıyla geçiyorum badem çiçekleri altından 

gözlerim nemli değil. 

gözlerim namlu. 

(1968)

İsmet Özel. Siirleri Ve SözleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin