Medine'nin hanımları hem güzler yüzlü hemde güzeldir. Ancak Hifa Hatun başka bir güzeldir ve bambaşka gülümser. Öylesine sıcakkanlı öylesine samimidirki kadınlar onu canları gibi severler, oğlu abisi, erkek kardeşi olanlar akraba olmaya kalkarlar onu ciddi ciddi sıkıştırır, araya hatırları koyup izdivaç teklif ederler, Hifa Hatun'un methi hızla yayılır ve çok uzaklara gider bırakın vekilleri, tüccarları, vezirleri, sıraya girer,ancak o necaşi gibi bir imparatoru bile reddeder. Sadece ve sadece Allah'ın rızasını diler.
Ama taliplerinin ardından arkası kesilmez,kimi ayaklarına halılar serer, kimi cevahirler döker, 100 kızıl deveyi getirip kapısına bağlayanlarımı sorsanız yoksa saray anahtarlarını önüne atanlarımı?
Hifa Hatun bütün bunlara dönüp bakmaz bile, Efendimizin huzuruna çıkıp "Ey Allah'ın Rasulû bana, cennete götürecek bir şey önerirmisiniz?" der. Doğrusu o Peygamber Efendimizin "
"Gündüzleri oruç tutmak,geceleri namaz kıl " gibi tavsiyelerinde bulunacağını sanar ama Server-i Kainat
" Önce evlenmen lazım,zira bununla dininin yarısını emniyete alırsın ”
Buyurur,Hifa Hatun büyük bir teslimiyetle boynunu büker ve "Siz kimi münasip görürseniz ben ona razıyım "der.
Malum o sıradan bir hanım değildir ve onu nikahına alacak erkeğin özel olması gerekir ,lakin Resulullah ne kimseye ümit verir nede kimsenin ümidini kırar .Her zamanki gibi basit pratik bir çözüm bulur ve şöyle der,"Yarin sabah mescide ilk gelen ile evlen"buyururlar.
Bu teklifi herkes kabul eder ,talipleri erken kalmak için tedbirler düşünür ,kendilerince hazırlık yaparlar .Bu haberi elbette Hz.Süheyb de duyar ama dikkate almaz zira o fakir kimsesiz biridir,evi yurdu da yoktur,karnını zor doyurur, kâh ağacın altında uzanır,kâh mescidin gölgelerine uzanır.Uzun boyuna rağmen o kadar zayıftır ki rüzgar sert esse ayaklarını yerden kaldırır
Ama şu işe ki o gece Allah'u Teala bütün sahabelere derin bir uyku verir,Hifa Hatunun talipleri gözlerine çöken ağırlığa yenilir.Resulullah Efendimiz her zaman ki gibi imsak sökerken mescide gelir ve büyük bir merakla talihli sahabeyi bekler,nitekim mescidin eşiğinde bir gölge uzanir ve Süheyb içeri girer.
Rasulullah Efendimiz namazdan sonra Hifa Hatunu çağırıp neticeyi bildirir,Hz Hifa büyük bir teslimiyet le kabul eder.Efendimiz güzel bir hutbe okur nikah akitlerini yaparlar,sonra şanslı sahabeye döner
"Ey Süheyb“buyururlar,"Şimdi hanımına bir hediye al ve tut elinden evine götür"
Süheyb ellerini yana çaresizce açarak "iyi ama benim ne bir dirhem gümüşüm nede sığınacak evim var ,
Hifa Hatun kocasının boynunu büktürmez ona içinde 10000 dirhem gümüş olan süslü bir heybe gönderir ve
"Filanca yerdeki köşkümü sana hediye ettim der,Alemlerin efendisi çok hislenir ve onlara hayır duaları eder.Süheyb o gün Medine sokaklarında dolanır durur,aksama doğru utana sıkıla konağa sokulur, kendisi için hazirlanmış sofradan ya bir ya iki hurma alır;
“Ya Hifa biliyorum sen benim için buluaz bir nimetsin,ben ise senin için bir mihnetim. Ben şükretsem gerek, sen ise sabretsen gerek,
İster misin şu geceyi itaat ve ibadet ile geçirelim ,zira Efendimiz "Cennette yuksek bir çardak vardır, orada yalnız şükredenler ile sabredenler oturur,"
Buyururlar
Ve öyle de yaparlar seccadelerini gözyaşları ile ıslatır,kalelerini zikirleri ile aydınlatırlar.
Cebrail (as) olan biteni Efendimize anlatır ve onları Allah-u Teala'nın cenneti ve cemaliyle müjdeler.
Ertesi sabah namazından sonra Efendimiz Süheyb i yanına oturtur "
Ey Süheyb geceki halini sen mi anlatırsın ben mi anlatayım ?Süheyb gözlerini kucağına indirir zor duyulan bir sesle ;
"Allah'ın Resulü en iyisini bilir"cevabını verir.
Efendimiz onlara
"Ne mutlu size ikinizde cennetliksiniz.."buyurur ve "Allah-u Tealayı göreceksiniz"
Süheyb derhal secdeye kapanır ve "Yarabbi, yarabbi "diye yalvarır " O ki beni mağfiret ettin günahlara bulaşmadan canımı al"
Allah-u Teala bu yanık duayı kabul eder ,Süheyb secde de kalakalır. Mescid de bulunanlar ağlamaklı olurlar,Rasululah Efendimiz şöyle buyururlar;
"Size daha çok şaşırılacak birşey söyleyeyim mi?
Şu anda Hifa Hatunda ruhunu hakka teslim etti"..
Namazlarını yüzü suyu hurmetine yaratıldığımız O yüce server kıldırır.İkisini de yan yana toprağa bırakırlar ,baş uçlarına küçük bir tahta cakar birine
"Şükredenlerden Süheyb". Yazarlar oburune
"Sabredenlerden Hifa!...
![](https://img.wattpad.com/cover/162562450-288-k693986.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDELLİ
Non-FictionAslında çoğu hikayenin sonu mutsuz sondu, ama insanlar inatla mutlu bitirdiler, Nasıl mutsuzluğu saklayabilirdim ki ben bilmiyorum işte bu yüzden seni kelimelere sığdırmaya çalışıyorum...