Bilimin Ruhu - Uzayın Derinliklerine Uzun Bir Yolculuk

Yeni Ev

Bulunduğunuz şehrin trafiğinden ve gürültüsünden yorgun halde, uzaklarda sessiz bir köyde ev kiraladınız. Eve tüm ürünlerinizi taşıdıktan sonra dinlenmek için bir sandalyeye oturdunuz ve istemsizce gökyüzünü izlemeye başladınız. Gözünüz birden gökyüzündeki yıldızlardan birisine takıldı , normalde her zaman gördüğünüz o yıldızların nedense o ân tam olarak neler olduğunu merak ettiniz. Nasıl parladıklarını ne zamandır parladıklarını ve ne zamana kadar parlayabileceklerini.
Birkaç dakika boyunca o yıldıza bakarak bunu düşündünüz ve sebebini öğrenmek için ne yapabileceğinizi merak ettiniz. Sonra göz kapaklarınız iyice ağırlaştı ve uykuya daldınız. Rüya görmeye başlıyordunuz fakat bu sandınığınız gibi bir rüya veya türevi değildi uzaydaydınız evet uzayda ! Merak ettiğiniz o yıldızın yanındaydınız Dünya'da kalbiniz küt küt atıyordu fakat bunu rüyanızda -uzayda- hissetmiyordunuz. Yıldızınıza biraz daha yaklaştınız, sonrasında daha fazla ve en son ise , evet artık yıldızınızın çekirdeğindesiniz. Orada diğerlerine göre dahada küçük olan iki atom çiftinin birbirleriyle kaynaşarak füzyon geçirdiğine şâhitlik ettiniz. Bu iki hafif atom -helyum ve hidrojen- birbiriyle kaynaşıyor ve sonrasında yeni ve atom  oluşturuyor ve azda olsa bir kütle kaybediyordu ve kaybettiği kütle ise enerjiye dönüşüyor, yıldızınız bu şekilde parlıyordu. Gördüklerinizden oldukça etkilendiniz ve birden birinin sizi rahatsız ettiğini hissetmeye başladınız. Sonra tatsız bir şakayla uyandınız. Sizi uyandıran arkadaşlarınızdı ve evet bunu üzerinizi biraz ıslatarak yapmışlardı. Yeni eviniz için sizi ziyarete gelmişler. Oturup biraz sohbet ettiniz fakat sohbet ederken aklınız hep rüyanızda kaldı. Arkadaşlarınıza biraz alkol ikram ettiniz ve sonrasında arkadaşlarınıza rüyanızdan bahsedip bahsetmeme konusunda arada kalıp vazgeçtiniz. Saat geç olmuştu arkadaşlar müsaadenizi isteyerek yeni evinizden ayrıldılar. Başınız oldukça ağrıyordu ve artık cidden normal bir uykuya ihtiyacınız vardı.