Kerim var gücüyle gaza basıyor ve yılların hırsını Serhan'ın arabasından çıkarıyordu adeta. Kırmızı araba. Nasıl unutabilirdi ki o arabayı? Tam 18 yıl önce sevdiği kadın dünyasını başına yıkıp o arabaya binip gitmemiş miydi ondan? O gün boğulmuştu hayalleri en derin denizlerde, o gün ölmüştü içindeki genç adam.. Kerim'in ıçindeki öfke ilk günkü gibi tazeydi hâlâ.
Sarmaşık halkı hemen sesi duymuş ve Merve'nin evin önüne toplanmıştı. Hepsi sanki bir film izliyor gibi izliyordu Kerim'in arabayı haşat edişini.
Bu sırada Merve evinden çıkamıyor sanki ayakları hareket etmiyordu. Olduğu yerden kıpırdayamıyordu.
"Bu kadar öfkelenmesi normal mi?" Diye sordu kendine. Yanında birden gençliği belirdi.
"Bu kadarını beklemiyor muydun?""Bilmiyorum."
"O zaman niye yaptin?"
"Bilmiyorum!"
Merve, Kerim'in yazdığı dilekçeyi imzalayacakken gençlik hali onu durdurdu.
"İmzalama! Şimdi olmaz! Kaybedemeyiz bu kadar kolayca. İstediğin bu değil miydi? Hadi yakalım canını. Hadi!"
"Bu kadarı normal değil..."
"Kendine gel! Sen Mervesin. Pes edemezsin. Ben çok ağladım Kerim için. Onca şeyden sonra olmaz."
Bu sırada Kerim'in arabasının sesi gelmeye devam ediyodu.
Merve kaleme baktı ve"Hiçbir şey kaybetmiyoruz. Sadece strateji değiştiriyoruz diyelim."
Merve'nin gençlik hali ona bakar ve
"Ben senim zaten. Beni kandirmana gerek yok. Kerim'in öfkesinden korkuyorsun çünkü artık sen de öğrendin o öfkenin altında yatan başka bir duygu olduğunu..."
Merve tam bir şey diyecekken gençlik hali kaybolur ortadan. Dışarıdan gelen ses artik durmuştur. Merve kağıdı imzalar.
1 Hafta Sonra
Merve bu 1 hafta içinde evinde oturmuş ve durumları nasıl yola koyacağını düşünmüştür. Serhan'ın haberi olmadan arabayı tamir ettirip yerine geri koyar. Sarmaşık kadınlarına da Kerim Bey'in Serhanla olan çiftlik meselesi yüzünden sinirli olduğunu ve o yüzden arabaya zarar verdiği hikayesini anlatır. Herkes inanmış ortada bir sorun yoktu. Ama Merve'nin kafasını kurcalayan bi sey vardı. Gençlik hali ne demek istemişti? O öfkenin altında nasıl bir duygu yatıyor olabilirdi ki... Tüm bu sorular tek bir kapıya çıkıyordu ama Merve bunu kabullenmek istemiyordu. Korkuyordu çünkü. Kendisinin de aynı duyguları hissetme ihtimalinden.
Odaya Mila'nın girmesiyle Merve bu düşüncelerden uzaklaştı.
"Annecim!" diye atıldı Mila Merve'nin kollarına.
"Prensesim! Anlat bakalım nasıl geçti günün." Merve kızının yanaklarından öptü.
"Güzeldi. Biliyor musun bugün yeni bir öğretmenimiz olacağını öğrendik. Daha büyüklere Edebiyat dersinden bizlere de Resim ve Müzik dersinden girecekmiş." heyecanlı bir şekilde anlattı Mila.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merve&Kerim [AWARE]
RomanceAware (Japonca) - kısa ve geçici ancak olağanüstü güzellikte bir anın hem güzel hem de acı verici olması. Bir kelime ancak bu kadar güzel açıklayabilirdi Merve ve Kerim'in aşkını. 2000 yılında başlayan ve aynı yıl biten, yaşandığına inanılamayacak...