0.1

7.8K 269 134
                                    

KUZEY'DEN

"Çıkacağım karşısına, hocam ananı bacını sabahın yedisinde kaldırıp sınav yapsalar hoşuna gider mi diyeceğim."

En yakın arkadaşlarımdan biri olan Baran'ın isyanıyla kafamı önümdeki not kağıtlarından kaldırıp göz devirme hareketiyle karşılık verdim. Yarın ki sınavda, Doruk'la birlikte Kimya sınavının ertelenmesi için ellerinden geleni yapacaklarını biliyordum. Benden de onlara katılmalarımı isteyeceklerdi. Tabi ben de kendimi onlara uyarken bulacaktım.

Ceza almayı huy edinmiş gibiydik, okulda "asla iflah olmayanlar" olarak anılmamız da bunu destekliyordu.

Cebindeki telefonun titremesiyle elini cebine götürüp telefonunu aldı, bir süre ekrana baktıktan sonra kafasını kaldırıp bana sen ümitsiz vakasız bakışlarını yolladı, "Sera mesaj yazmış. Tuğçe, Arda'yla birlikte yemeğe çıkacakmış."

Sera, Baran'ın kız arkadaşı aynı zamanda da benim en yakın arkadaşlarımdan biri oluyordu.

Doruk ve Tuğçe'yle olduğu gibi onlarla da lisenin başında tanışmış, beşimiz üç yıl boyunca güzel bir dostluğa sahip olmuştuk.

Tuğçe'ye karşı hislerimi, kimseye dökememem gün geçtikçe canımı sıkarken bunu arkadaşlarıma açma kararı aldım, fakat onlar da artık açılmam konusunda baskı uygulandıklarında Baran'ın önerisiyle dün gece, ona olan duygularımı anonim olarak açmaya karar verdim. Kendisi Sera'yla ilişkisine bu şekilde başlamıştı, ki bence onlar bizim için güzel bir örnekti.

Şu sıralar kafamı fazlasıyla meşgul eden bir Arda söz konusuydu. Aynı zamanda Sera'nın kuzeni olan Arda, benden önce davranarak Tuğçe'ye sözde aşkından bahsetmişti. Zaten Arda'yla bir ilişkisi olan Tuğçe için amacım, artık onunla bir ilişkiye başlamak değil ona karşı gün geçtikçe içimde büyüyen sevgiye inanmasını sağlamaktı.

"Doğduğumda kulağıma Küçük Emrah mı fısıldadı bu nasıl şans?" Diyerek elimdeki kalemi bıraktım. Kesinlikle gökten para yağsa bana karpuz düşerdi.

"Hâlâ burada durman kabahat," dedi Baran "Henüz dışarıya çıkmamışlar, demek istediğim hâlâ bir şansın var."

Belki de haklıydı. Burada böylece durup büyük ihtimalle Tuğçe'nin gece eve döndüğünde sosyal medyada Arda'yla birlikte paylaşacağı fotoğrafı bekleyemezdim.

Hızla oturduğum yerden ayaklandım, "Çalışma isteğim de moralim gibi sıfır, en iyisi gidip şu tipine iki yumurta kırdığımdan Tuğçe'mi uzak tutayım." aynanın karşısında dağılmış olan saçlarıma şekil verdikten sonra Baran'a son bir kez görüşürüz maiyetinde bir selam verip kendimi dışarıya attım.

.......

Bir sonraki bölümde görüşmek üzeree.

ay ışığı | texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin