Şarkı(!)

14 1 1
                                    

Günler geçmişti ama Lindie peşimi bırakmıyordu. Her  an gözü üstümdeydi ve hic vazgecmeyecek gibiydi.

Kahvaltıda  sadece biz hastalar(!) vardık. O yüzden normalde sıkıcı , sessiz geçen kahvaltı bütün herkes  çok eğlenmişti.

Agustine' nin  taklitleriyle  çok gülmüştük. Bende elime  salatalığı aldım ve şarkı söylemeye başladım.

"

I remember  years ago

Yıllar öncesini hatırlıyorum

Someone told me I should take

Birileri bana önlem almamı söyledi

Cauntion when it comes to love

Aśk söz konusu olduğunda

I did

Ben de öyle yaptım.

And you were  strong and I was not

Sen güçlüydün ben ise değildim

My illusion my mistake

Benim ilizyonum benim hatam

I was careless I forgot

Dikkatsizdim unuttum.

I did

Öyle yaptım.

And now  when allis done

Ve şimdi herşey bittiğinde

There is nothing to say

Söyleyecek bir şey yok

You have gone and  so effortlessly

Sen gittin ve çok çaba harcamadan

You have won

Sen kazandın

You can go ahead tell them

Şimdi gidip onlara söyleyebilirsin

Tell them I was happy

Onlara mutluydum de

And my heart is broken

Ve kalbim kırık

All my scars are open

Bütün yaralarım açık

Tell them what  I hoped  would be

Onlara ne olmayı umduğumu söyle

Imossible, Impossible

İmkansız  imkansız

Imposdible, Impossible

İmkansız imkansız.

Elimdeki salatalığı aldı  ve yedi

- Hey o benim mikrofonumdu bir  keree

- No  mokrofonu ya solotolok  bo ye  uşto

Off ne güzel söylüyordum ben.

Hem şarkıda bana uygundu.

Impossible imkansız...

Her  hayalim gibi buda imkansızdı.

Herkes şen şakrakken birden içeriye  Elde girdi.

- Sessizlik. Yeter Bu ne hal böyle şimdiye kadar  nasıl  gecirdiyseniz kahvaltınızı şimdide öyle olmalıydı.!

Herkes önüne dönmüs yemeğiyle oynuyordu

Hemen kahvaltımızı bitirmistik. Herkes sessiz ve sakin bir  şekilde yemekhaneden çıkıyordu.

Bende Eldeye görünmeden çıkarım umuduyla kalkmıstım ama tam kapıdan çıkıp  özgürlüğe kavuşacakken

- Deuun sen benimle gel

- Ben bir sey yapmadım ki ?

- Konuşacağız

Elde önde ben arkada   yürüyorduk.

Eldeye yerişmem için  koşmam gerekiyordu .Bu ne hız ya!

En sonunda ofisine gelmiştik.İlk gün buraya gelisimi hatırlıyorum da... amma çok olmuş ya ben ne zaman  kurtulucam  burdan?

- Lindie ile konuştum ve sinir egitimini tamamladığını söyledi.Alia da seninle son bir kez daha konusmak istedigini  söyledi. Eğer böyle giderse  haftaya çıkış islemini yaparım.

- Gerçekten mi?

- Sence

Elde' nin soğuk yüzünü gördüğüm anda hemen  eski halime döndüm .

- Şimdi yoga dersine gidebilirsin

Şu anda o  kadar mutluydum ki. Sonunda geri donebilecektim ama Agustine ve Blandayi özleyecektim.

Yoga dersine geldigimde Blanda ile göz göze geldim.

Agız hareketleriyle "ne oldu" dedi.

Yanına dogru yürüdüm ve

- Haftaya falan çıkıcakmışım.

- Harika bir haber.

- Kısmen

- Niye?

- Sizinle görüşemiycem

- Bizi dert etme sen Alia ya telefon numaranı birak yeter yani  bizden yine kurtulamazsın

- Bilmem mi?

İceriye kıvırcık  siyah saçlı, iri hahve rengi gözlü güler yüzlü biri girdi.

İlk izlenim böyleydi ama o ses nasıl ondan çıktı?

- Susun ! Yeter!  Ben  Lorah yoga öğretmeninizim.

Dersimde  konuşulmasından hoslanmam yoga sakinleştirir  bu yüzden  hemen başlayalım

Kadın sinir küpüydu anlaşilan yoga ona pek yaramamıs.

-Şimdi önce derin bir nefes alıyoruz.

Bacağı yukarı kaldırın , gergin olmalı şimdi yukarı kaldırdığınız bacağınızı geriye doğru atın yere deysin bu sekilde   ısınıcaksınız.

Yok artık . Bacağımı geriye atsam atıcam ama gitmiyor ki.

Lorah yanıma geldi.

- Yere.deymeli Dei

İsmimi iyice kısalttı  Dei. Dei ne ya?

Sözünü bitirir bitirmez bacağımı geriye  doğru itti.

- Aahhh !

- Yere deyicek duydunuz mu?

Bacağım koptu galiba.

Yoga dersi bittiğindr bacaklarımda bitmişti. Bacaklarımı hissetmiyordum , hissettigim zaman da acısıyla hissediyordum.

Blandayla merdivenleri sürünerek çıktıktan sonra dinlenmek icin odalara ayrılmıştık.

Odama girdiğimde gördüğum sry karşisinda dona kalmıştım...

      Senin ne işin var burda?!

BaşlayalımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin