Uçaktan indiğimde Türkiyede öğleden sonraydı.
Çıkışa doğru yürüdüm babama döndüğümü söylediler mi bilmiyorum ama pek umurunda olucağımı sanmıyorum.
Hemen bir taksiye bindim ve evin adresini verdim bir aydan fazla süredir uzaktaydım. Nisayı, Yiğiti ve Kaan' ı özlemistim. Hemde çok..
Tek özlemediğim trafikti hele telefonum olmayınca iyice sıkıcı oluyordu.
Taksiden resmen kendimi dışarı attığımda Nergis' in annemle babama kahve servisi yaptığını gördüm. Dışarıdan bakınca özlemiştim ...
Nergis bir an benim olduğum tarafa kafasını çevirdi daha sonra tam arkasını dönmüş yürüyecekken birden durdu ve bana bir daha baktı ve gözleri kocaman oldu.
- Derin?
İşte sonunda ismimi doğru söyleyen insanlar!
Nergis kapıya dogru öyle bir koşuyordu ki sanırsın savaşa gidiyor. Ardından sarıldı bemde ona sarıldım bu evde özlediğim iki kisiden biriydi . Benim bu evde durmamın sebebi bir Nergis iki ahçıların krelicesi Melahat Sultaaan...
Nergis kolumdan cekerek bir yandanda bir seyler söyleyerek bahceye çekiyordu.
Anneciğim ve babacığım(!) ise gazete okuyorlardı.
- Öhöm öhöm...
İkiside bana döndüler
- Hoşbuldum....
- Tamamen iyileśtin mi?
- Aslında ufak bir ayrıntı bende bir problem yoktu. Amaa .. sinir kontrolünü ögrendim . Yoksa şimdi emin olun böyle olmazdım... müsadenizle
Nergisin koluna girdim bir yandan da
valizimi çekiyordum.
- Nergis?
- Efendim. Benim güzel kuzum...
- Çocuk mu seviyorsun aramızda 20 yaş var!
- Olabilir sen benim elimde büyüdüm ama.
- Neyse.. senin aklına fotoğraf koymak nerden geldi?
- Niye başına bir iş mi açtım? Ay ben kararsız kalmıstım koysam mı koymasam mı ? offf tüh -
- Hayır aksine sinir kontrolümü onlarla sağladım.
- Nasıl?
- Bosver ama iyi ki koymuşsun.
Bana boş boş baktıktan sonra konusarak mutfağa gittik.
Mutfağa girdiğimde Melahat sultanımın kulağına
- Sultanım!
Diye bağırdım.
-Derin ? Ah benim kuzuuumm!
- Aaa bir Nergis bir sen kuzu kuzu...
- Gel buraya !
Bana sıkıca sarıldı.
- Aa sen zayıflamışsın. dur otur ben sen yokken hep sevdigin böreklerden yaptım . Bir tabak ye kaşık kadar kalmıs suratın.
Beni masaya oturttu. Önümede tepeleme dolu bir tabak koydu. Tabi kii Patatesli kol böreği bana göz kırpıyordu...
Ben bir yandan konusurken bir yandan da yiyordum. O sırada iceriye beni Almanyaya kadar sürükleyen şöfor girdi.
- Aaa Derin Hanım haberim olsaydı ben sizi gelir alırdım . Nasıl geldiniz? keşke haberim olsaydı.