Sabah yine güne lanet ederek uyanmıştım ve ardından duşa girdim bir takım işlerimi hallettikten sonra siyah dar bir pantolon siyah bir tişört ve siyah deri ceketimi giyip evden çıkmıştım.
O sırada telefonum çaldı.
"Efendim Daniel"
"Neredesin jisoo okula beraber gidelim"
"Evden yeni çıktım bekliyorum seni"
"Tamam 5 dakikaya ordayım"
Telefonu kapattım ve daniel'i beklemeye başladım o sırada Rose yanıma geldi.
"Günaydın jisoo"
"Günaydın rose"
"Okula gitmiyor musun?"
"Yok Daniel'i bekliyorum sende bekle beraber geçeriz"
"Tamam"
Hemen ardından da daniel'i gelmişti yanımıza.
"Günaydın kızlar"
"Günaydın" Dedik ikimizde.
Sohbet ede ede okula gelmiştik sonra da herkes sınıfına girmişti.
Lisa zaten sınıftaydı bende hemen yanına geçtim.
"Günaydın"
"Günaydııın" Dedi lisa kocaman gülümsemesiyle.
"Ne bu neşe lisa"
"İlk ders edebiyat da ondan"
"Ah uyuma dersi harikaymış"
O sırada hoca gelmişti yoklamayı aldıktan sonra derse başladı.
"Evet çocuklar bugün ki konumuz aşk"
Hoca bunu diyince baya bir kişinin ilgisini çekmiş olmalı ki herkes pür dikkat hocayı dinliyordu.
"Bakıyorum ki ilginizi çekti bu beni sevindirdi açıkçası çünkü siz gençsiniz ve bütün ömrünüz neredeyse okullarda geçiyor aşk aslında hayattan biraz da zevk almak demektir o yüzden sizden istediğim şey sevmeyi öğrenin yarın çok geç olabilir."
Ah bu derste uyumayı düşünüyordum ama ilgimi çekti.
"Peki aşk diyince sizin aklınıza neler geliyor?"
Ön sıralarda oturan bir kız elini kaldırdı.
"Evet yoona söyle"
"Hocam bence aşk vakit kaybıdır onun yerine geleceğimiz için çalışmalıyız aşkın varlığına inanmıyorum testlerim benim için daha önemli"
Tüm sınıf kıza iğrenç bir şekilde bakıyordu.
Orta sırada dersleri çok güzel kaynatan chanyeol elini kaldırdı ve konuşmaya başladı.
"Hocam aşk sadece 2 kişiliktir birine bağlı kalmak benim tarzım değil ne kadar çok o kadar iyi" Dedi ve yanındaki çocuk ile gülüşmeye başladılar ah bu çocuk çok çapkın.
Hiç ummadığım birisi el kaldırdı Lisa!
"Hocam ben daha önce hiç aşık olmadım bu yüzden benim için aşk dans ama eğer aşık olsaydım o kişiyle dans etmek, hayal kurmak, lunapark'a gidip çocuk gibi eğlenmek isterdim."
"Çok güzel betimledin Lisa" Dedi hoca
Lisa sürekli koluma vuruyordu benim de kalkmam için.
O sırada hoca bizi gördü.
"Peki sen jisoo ne düşünüyorsun?"
Yavaşca ayağa kalktım sınıfa bir göz gezdirdim ve gözüm yine onda takılı kaldı taehyung'da fakat gözlerimi hemen hocaya çevirdim ve konuşmaya başladım.
"Değişmektir"
"Nasış yani biraz daha açar mısın konuyu"
"Aşık olduğun kişi için değişmeyi göze almalısın senin bir huyunu Beğenmiyorsa düzeltmeye çalışmasın Çünkü her seferinde ona daha iyi görünmek istersin Artık tek amacım o olmuştur bu yüzden hiçbir şeyi gözün görmez ve değişirsin."
"Değişik bir yaklaşımdı oysa ki herkes değişimden korkar değil mi?" Dedi hoca.
Aniden taehyung ayağa kalktı.
"Ben bu fikre katılmıyorum, bence aşk ne olursa, nasıl olursa onu öyle kabul etmektir aşık olduğun insanın kusurlarını bile seversin o yüzden bence aşk değişmek değil her şeyiyle kabul etmektir."
Bütün sınıf alkışlamaya başlamıştı ben hala ayaktaydım ve birbirimize bakıyorduk.
Kime aşıksın sen kim taehyung?
Zil çalmıştı Lisa da beni sürükleyerek sınıftan çıkarmıştı.
"Jisoo iyi misin?"
"Evet evet iyiyim"
Başıya onayladı ve kantine kızların yanına gittik.
"Selam güzellikler" Diyerek Daniel de yanımıza geldi.
"Selam Daniel"
Öyle havadan sudan konuşurken haneul yanıma gelmişti.
"Jisoocuğum dün elimden iyi kurtuldun" Dedi.
"Neyden bahsediyorsun sen"
"Taehyung gelmeseydi ne yapacaktın acaba?"
"Haneul git şuradan sinirlerimi bozuyorsun"
"Siz neyden bahsediyorsunuz" Dedi jennie.
"Ah jisoo harika arkadaşlarına anlatmadın mı?"
"Jisoo ne diyor bu" Dedi Daniel sinirle.
"Bakın size anlatacaktım ama benim yüzümden dert almanızı istemedim"
"Dur jisoo arkadaşların hala olayı bilmiyor hemen anlatayım; biz dün jisooyu bir arsaya kavga etmek için çağırdık ve oraya tek başına geldi o kadar vefalı ki sizi yanına bile almamış" Dedi dalga geçerek.
"Ve sonra bir tanecik arkadaşınızın pestili çıkarken taehyung geldi ve onu kurtardı"
"Jisoo bunlar doğru mu?" Dedi Lisa.
"Bakın gerçekten benim yüzümden başınız belayı girsin istemedim"
"Ama sana bir şey olabilirdi" Diyerek bağırdı rose.
"Özür dilerim" Dedim sessizce.
"Jisoo bir daha sakın böyle bir şeye kalkışma" Dedi Daniel ve o sırada hepsi bana sarıldı.
"Yah bu çok iğrenç" Diyerek gitti haneul.
Ama biz hala sarılıyorduk.
